Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Şahin, yaz aylarında araç kiralamanın zirveye ulaştığını belirterek, özellikle tatil dönemlerinde ve gurbetçilerin geldiği zamanlarda araç kiralama firmalarının “ful kasko” sunarak ek gelir sağladığını söyledi. Ancak, “ful kasko” ifadesinin kiralama şirketlerinin kazanç kalemi olarak kullanıldığını ve kazaların ardından tüketicilerin mağduriyet yaşadığını belirtti.
Şahin, “Araç kiralama sırasında ful kasko seçeneği sunuluyor, ancak kaza anında bu kasko kapsamının ne olduğu konusunda ciddi sorunlar yaşanabiliyor. Araç kiralandığında, yıllık bir kasko poliçesi olup olmadığını kontrol etmek zordur çünkü bu bilgi firmada saklanır ve tüketiciye sunulmaz. ‘Ful kasko’ olarak belirtilen tutar, kazalarda sadece karayolları trafik sigortasının ödeyeceği bedelle sınırlı kalabilir. Yani, kaza sonrası ek maliyetler tüketicinin sorumluluğuna kalabilir” diye uyardı.
Şahin ayrıca, araç kiralarken dijital sözleşmelerin imzalanmasının risk taşıdığını belirtti. Dijital sözleşmelerin genellikle ek bilgi ve detaylar içermediğini, bu nedenle tüketicilerin anlaşmanın tüm şartlarını tam olarak göremediğini ifade etti. “Dijital sözleşme imzaladığınızda, gerçek bir belgeye sahip olmadan kiralık araç alıyorsunuz. Bu durumda, özellikle kaza anında sorun yaşadığınızda, gerçek şartlar ve kasko durumu konusunda belgeleriniz yetersiz kalabilir” dedi.
Şahin, “Somut bir sözleşme, ıslak imza ve firmanın kaşe ve mührü ile imzalanmış olmalıdır. Böylece, sözleşmede belirtilen tüm detayları kontrol edebilir ve olası bir hukuki süreçte haklarınızı koruyabilirsiniz. Sözleşme üzerindeki ‘ful kasko’ ifadesinin gerçeği yansıttığını doğrulamanız gerekir. Aksi takdirde, kazalarda tüm maddi hasar sizin sorumluluğunuza kalabilir” şeklinde uyarılarda bulundu.
Bu nedenle, araç kiralarken dijital sözleşmelerden kaçınılması, somut ve detaylı bir kağıt sözleşmenin tercih edilmesi gerektiğinin altını çizen Şahin, tüketicilere dikkatli olmalarını tavsiye etti.