Çetenin işleyişini ve soruşturmanın detaylarını anlatan Esin, “Kayıtları dinlemesem, görmesem bunun bir korku filmi olduğunu düşünürdüm” dedi.
Dr. Esin, CİMER şikayetinin ardından yapılan denetimlerde, SGK'yı dolandırmak amacıyla yeni doğan bebekler üzerinde organize bir şekilde gerçekleştirilen işlemler olduğunu fark ettiklerini belirtti. Dönemin İstanbul İl Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu'nun da sürece destek verdiğini ifade eden Esin, “Bu olaylar sağlık camiasını kirletmek için yapılmış gibi görünüyordu” şeklinde konuştu.
SORUŞTURMANIN DERİNLEŞMESİ VE İSTANBUL EMNİYETİ'NİN KATKISI
Dr. Esin ve ekibi, CİMER şikayetini takiben, şikayette adı geçen hastane ve diğer hastanelerde denetimler gerçekleştirdi. Geriye dönük incelemeler de başlatıldı. Ardından, İstanbul Emniyeti’nin devreye girmesiyle çete üyeleri takibe alındı. Özel bir ekip kurularak, çetenin aralarındaki konuşmalar ve bağlantılar dinlenmeye başlandı. Dr. Esin, bu sürecin büyük bir gizlilik ve sabırla yürütüldüğünü belirterek, "Sadece belge ve gözlemlerle yetinmemiz mümkün değildi, polisin teknik takip desteğine ihtiyaç duyduk" dedi.
“ÇÜRÜK ELMALAR” VE SAĞLIK CAMİASI
Dr. Esin, bu olayın sağlık sektörüne mal edilmemesi gerektiğini belirterek, çetenin birkaç kişiden oluşan bir yapı olduğunu vurguladı. Sağlık camiasında gece gündüz çalışan, bebeklerin hayatını kurtaran hekimler olduğunu dile getiren Esin, "Her sektörde çıkabilecek çürük elmalar gibiydiler" diye konuştu. Esin, bebeklerin ölüm nedenlerinin net bir şekilde anlaşılabilmesi için otopsi yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Son olarak, Esin, bu olaydan dolayı sağlık çalışanlarının suçlanmaması gerektiğini belirterek, "İstanbul'da her gün yüzlerce bebek doğuyor ve bunlar kurtarılıyor. Bu olaydan dolayı birkaç kişinin yaptığı hatayı tüm camiaya mal etmek büyük bir haksızlık olur" dedi.