Aile üyeleri tarafından 50'den fazla sahte ihbar yapılarak ekiplerin dikkati başka yönlere çekilmeye çalışıldı. Ayrıca soruşturmayı engellemek amacıyla bazı aile üyeleri SIM kartlarını çıkardı.
Narin Güran'ın kaybolmasından sonra yapılan sahte ihbarların, arama ekiplerini yanlış yönlendirmek için düzenlendiği tespit edildi. Çeşitli tarihlerde farklı yerlerde çocuk terliklerinin kasıtlı olarak bırakıldığı da ortaya çıktı. Bu sahte deliller, aramaları sekteye uğratarak katilin bulunmasını zorlaştırdı.
TRTHaber’in aktardığı bilgilere göre, aramalar özellikle göçebelerin yaşadığı alanlarda yoğunlaştı. "Suçluyu kayırma" ve "delil karartma" suçlamalarıyla tutuklu olan Narin’in kuzeni Muhammed Kaya da bu sahte ihbarlara katıldı. Kaya, bir çocuk terliğini bulduğunu fakat önemsemediğini söyledi. Ancak terliğin Narin’e ait olmadığı anlaşıldı.
Aile üyelerinin verdiği bilgilere göre, terlikler Narin’in bulunmaması için kasıtlı olarak bırakıldı. Narin’in kaybolduğu gün kırmızı terlikler giydiği bilinirken, bulunan terliklerin ona ait olmadığı saptandı. Suçunu itiraf eden Nevzat Bahtiyar, Narin’in cansız bedenini dereye sakladığını ve terliklerinin Salim Güran’ın arabasında olduğunu söyledi.
Bahtiyar, ifadesinde Narin’in cesedini arabaya taşıdıklarını ve terliklerini araç içerisinde sakladıklarını anlattı. Bu süreçte, aile üyeleri arama ekiplerini yanlış yönlendirmek için sahte ihbarlarda bulunmaya devam etti ve 50’den fazla sahte telefon araması yapıldı.