Hal dili mi? Yoksa kal dili mi?

Emine Baştuğ

Merhaba Güzel Yurdumun Güzel İnsanları; Epeydir bana uğramayan ilham perileri bu sabah nihayet kapıma teşrif etti. Ben de bu fırsatı kaçırmayarak içimden taşarak kalemime dökülenleri sizlerle paylaşmak istedim.

Hayatımızda hep, güzel ve hakikatli insanların olması temennisiyle sağ ve sağlıcakla kalın.

HAL DİLİ Mİ? YOKSA KAL DİLİ Mİ?

“Besle kargayı oysun gözünü”

“Yılanın başını küçükken ezeceksin”

“Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın”

Yeri geldi çok manidar bulduk bu sözleri

Kullandık yazılarımızda, hayatımızda öylesine

Hatta bilemedik “Dokunmayarak bin yıl

Yaşattığımız yılanın

Bir sonraki hedefinin biz olacağını”

Biliyor musunuz? Yapmamız gerektiği halde yapmadığımız

Nice şeyler gibi onlar da sadece kal dili olarak kaldı.

Her zaman, her şeyde olduğu gibi

Hal diline geçiremedik bir türlü!

Ah o kal olarak kalan şeyler değil mi?

Bizi bizden alıp da nefsimizin esiri eden…

Ne yardan ne de serden geçiren.

Aslında yok öyle bir dünya

Adam gibi adam olacaksın arkadaş

Ne o öyle eğilip, bükülmeler

Bukalemun gibi renk değiştirmeler

Ya siyah ya beyaz olacaksın,

Grisi yoktur hayatın.

Bak sonra deve gibi itirafta bulunursun

“…Nerem doğru” diye

Zira “Doğru olan dağları aşmış

Doğru olmayan düz yolda şaşmış.”

Buyurun hal diline geçirilemeyen bir söz daha.

Öncelikle yalancı olmayacaksın

Elbette ki yalanla bir yerlere varırsın

Ama bil ki asla geri dönemezsin!

Denir ki; “Kimi insanlar alçak gönüllüdür

Bazıları da alçaklığa gönüllüdür!

İşte sana seçenek! Seç beğen al!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.