Son yıllarda devletler birçok virüs görse de, korona virüs dünya çapında hızla yayılması, daha önce benzeri fazla görülmemiş bir sağlık krizini tetiklediği gibi aynı zamanda küresel bir paniğe de neden oldu.
İnsanlar ölüyor, şirketler iflas ediyor, piyasalar kısa zamanda toparlanmayı bekliyor olsa da kaybederken yarının daha beter olmayacağını kimse garanti edemiyor.
İnsanlık bir düşünmeli bunlar neden oluyor, başımıza bu tür virüsleri kim musallat ediyor diyeceği gün bugün değil mi?
Son yıllarda dünyada o kadar çok virüs vakaları olmaya başladı ki her gelen yenisiyle insanlar eskisini unutur oldu.
Dünyanın sahibi olduğunu söyleyen, kanla beslen, harami devletlere Allah’ın bir ikazı olamaz mı?
Bence Allah’ın bir uyarısı ilahlık da vazgeçiniz, haramlardan uzaklaşınız, dünyaya zulmü, fesadı yaymayınız diyor.
Allah ikazlarına, uyarılarına, kulak tıkayan zalim, kanla beslen, harami iktidarlara sesleniyor.
Dünya ise Allah’ın bu sesine kulak vermiyor, virüsü bahane ediyor.
Şimdilik dünyanın kanla beslene harami devletleri suçluyu buldular.
Kendi zalimliklerini ve zulümlerini unuttular.
Virüsün kaynağı yayıldığı ülke Çin dediler.
Çin’de yayılan mikrobun kendilerine gelmeyeceğini umdular.
İşler umdukları ve bekledikleri gibi olmadı Allah’ın adaleti onları da buldu.
Bugün hepsi perişan, tedirgin küçücük bir virüsle terbiye oluyorlar.
Ne geliyorsa Çinlilerde geliyor diyemiyorum.
Dünyanın tek zalimi...
Tek alçağı, haramisi…
Tek firavunu iktidarı…
Tek fesattı yayan, zalim elbet de Çin devleti değil?
Çin devleti ne kadar harami, zalim, kanla beslenen olsa da ortaklarını da unutmamak lazım.
Harami ortakları şimdilik Korona virüsünün faturasını Çin devletine kestiler.
Çinliler bırakın artık şu solucan, böcek, yılan, çayan, yarasa yemeyi.
Bakın bunları yiyorsunuz dünyayı virüsle terbiye ediyorsunuz.
Sizin yediğiniz kurt, böcek, yılan, çayan, yarasa, fare dünyanın dişlerini kamaştırıyor.
Ülke olarak başka şeyleri yemeye bakınız, bırakın bunları da virüste dünya kurtulsun.
Gerçi çinin yediği yılan, yarasa, böcek çeşitleri haram olmasa da bizim kültürümüzde yenmeyen hayvanlardan…
Bugün dünyayı kasıp, kavuran haramilerin yediği haram en büyüklerinden değil mi?
Haramilerin zulmünü, yaydıkları fesadı, yaptıkları katliamları unutuyoruz, böcek, yarasa, yılanları yiyenleri suçluyoruz.
Harami devletlerin yediği, mazlumların kanıyla beslendikleri haramın ta kendisi değil mi?
Bugünkü zulüm imparatorluğu ABD’nin Amerika kıtasına ilk musallat olan ataları o toprağı sömürmeye ve kirletmeye başladığında bir Kızılderili reisi şöyle diyordu: “Beyaz adam, anası olan toprağa ve kardeşi olan gökyüzüne, alınıp satılacak, yağmalanacak bir şey gözüyle bakar.
Onun bu ihtirası toprakları çölleştirecek ve her şeyi yiyip bitirecektir.
İşte o gün, insanoğlu için yaşamın sonu ve varlığını sürdürebilme savaşının başlangıcı gelip çatmış olacaktır.”
Bugün dünyada mazlumların kanıyla beslen yarasa devletler var.
Bu devletlerin insan kanıyla beslendiğinden haramiliklerinden bu virüs oluştu demeye korkuyoruz.
Neden çünkü dünyayı bunlar yönetiyor.
Öldürücü virüsler kanla beslenen, haramilerden yayılıyor diyemiyorlar.
Canlarını kaybeden devletler bir araya gelip yahu sizler bizlerin kanıyla besleniyorsunuz, bakın bu virüsün sebebi sizlersiniz.
Sebebi olduğunuz kanla beslenmeyi bırakın diyemiyorlar.
Virüsün sahibi Allah sömürdüğünüz, mazlumları yetimleri bırakın artık beni hatırlayın artık diyor.
Rabbimizin coğrafya din, dil, ırk, makam, mevki, zengin, fakir, şan, şöhret gözetmeden insanların kendi elleriyle bulaştırdığı bu hastalıkla kendini bir daha hatırlatmış oldu.
Kendini ilah sanan, tüm haramilere ders olsun diyelim.