Rahmetli Ahket Cevat, “Çırpınırdın Karadeniz Bakıp Türk’ün Bayrağına” derken şimdi de biz Hazar’dan esen rüzgarın zafer teraneleri ile birlikte taa Karabağ’a kadar ulaştığına şahidiz. İnşallah aziz Türk yurdu Karabağ işgalden kurtarılacak ve esas sahiplerine ulaşacaktır. Bakü’de Gençlik Metrosunun hemen çıkışında oturuyordum. Metroya girişte bir kadın gece geç saatlere kadar bir masa büyüklüğündeki tezgahında ufak tefek şeyler satardı. Her defasında “gardaş bir şeyler al” derdi. Ama ben sigara içmiyordum. En çok sattığı sigaraydı. “Ben Karabağ kaçkınıyım. Bana Karabağ’daki evimi geri verseler hemen giderim” derdi. “Orada iki ineğim vardı onların sütüyle geçinip giderdim. Bu saate kadar bu soğukta beklemek istemem” derdi.Şimdi kim bilir ne kadar sevinçlidir.
Hazar’da tatbikat yapan Rus neyi amaçlamaktadır? Kendince tanzim ettiği Hazar havzasını kendi isteğince kullanması onun nerede olduğunu göstermektedir. Bu tatbikat Kazakistan, Türkmenistan’a karşı yapılmış değildir. Hele hele İran’a karşı hiç değildir. Bu Azerbaycan’a karşıdır. Gözdağı veriyor. Bakü-Ceyhan ve TANAP gaz hattını tehdit ediyor. Bu tehdit aynı zamanda Türkiye’ye karşıdır. Rusya olayın tam ortasındadır. Gözükmüyormuş gibi davransada asalında Erivan’daki iki bin ABD ajanının ve Fransız görevlilerin ne aradığını “hadi yapsınlar da görelim” havasıyla Paşinyan’a ders vermektedir. Lakin ipin ucunu da kaçırmaz. Şayet bu ders verme işi ileri dereceye varırsa bir Gürcistan olmasından endişe eder. Biliyor ki Kafkasya kendi arka bahçesidir. Oraya Türkiye’yi de yaklaştırmaz. Kafkasya’da güçlü bir Türkiye, Kuzey Kafkaslardaki Çeçen, Çerkez vatanseverlerin aklını çeleceğini iyi bilir. İşte bir yalanla Putin’in gözüne girmeye çalışan Çeçenistan’ın satılmış başkanı Kadirov “bir DAİŞ mensubu militanı yakaladıklarını elbette bunu serbest bırakmayacaklarını öldüreceklerini” söylemiştir. Zaten ilk defa çıkan Çeçen olaylarının sorumlusu olarak da Türkiye’yi gören Putin “o olayların arkasında da bunlar vardı” demişti, uçak düşürme olayı sırasında. Ama Suriye’deki militanların pek çoğu Çeçen’dir. Unutulmasın ki bunlar bir gün mutlaka memleketlerine döneceklerdir. İşte Putin bundan korktuğu için dönmeden yok etmek istemektedir. Çeçen olaylarında da bunu yaptı. Bir apartmanın zemin katına sığınan militanların çıkarılarak veya orada imha edilmesini beklemeden dokuz katlı binada üst katlarda yaşayan yüzlerce kişiyle birlikte yerle bir ederek ne kadar acımasız bir katil olduğunu göstermiştir.
Rusya’nın kuzeyindeki Sibirya’daki Türkler, Yakutistan (Yakut Türkü denilmesine kızıyorlar) Saha Türkleri kendi dillerini kullanmak istedikleri için eylem yapmakta ve hapse atılmaktadırlar. Başkurdistan Türkleri bağımsızlık talebiyle, Kırım Tatarları da işgali protesto ederek gösteri yapmaktadırlar. Tataristan hep ayakta ve teyakkuzdadır. İşte böyle bir Rusya Türkiye’nin Kafkasya’da güç sahibi olmasına izin vermez. Uzakta tutar.
Rusya’nın Türkiye ile ticareti onların uykularını kaçırdığı için alenen müdahil olamıyorlar. Ama Libya’da başka Suriye’de başka Kafkasya’da daha başka güçlerle karşımıza dikilmektedir.
Bakü’de Nizami Metrosunun yanındaki bir lokantanın arkasına çöp (zibil) dökülmüş. Önce “zibil dökmeyin” yazmışlar. Dinleyen olmamış bu defa da “buraya zibil döken Ermenidir” yazmışlar. Oysa sokaklarda zibil gibi Ermeni var. Ayrıca Sayın İlham Aliyev’in “Karabağ’daki Ermeniler de bizim vatandaşımız gitmeyebilirler” demesine katılmıyorum. Bakü’de binler belki onbinlerce insan “yeravanlıyım” derler. Yani Erivan’dan kovulanlardır bunlar. Siz de içinizdeki anası veya babası veyahut karısı Ermeni olanları atamıyorsunuz ancak aşikar olanları mübadele usulünce gönderiniz. Unutmayınız ki sabık Ermeni başkanı Sarkisyan öğrencilerle sohbet ederken bir kız öğrenci “Nahcivan’ı neden almıyorsunuz” demişti. Sarkisyan ise “Biz Karabağ’ı aldık siz de çalışın Nahcivan’ı alın” demişti. Humanizmaya gerek yok onların usulünce hareket edilmelidir.