Daha doğmamış çocuğa don biçer gibi yerli ve “Milli” olacağı söylenen bir otomobilimiz olacakmış. Bir İtalyan şirketi olan PİNİNFARİNA’ya Milyonlarca dolar verilerek prototipi yaptırılan otomobil TOGG adı altında Ülkemizde yapılacakmış. Ve adı da “Yerli” ve “Milli” olacakmış. Dileğimiz olması yönündedir. Ancak biz daha önceleri Sanayi Bakanlığı yapmış olan Sayın fikri Işık’tan da bu hikâyeyi dinlemiştik. Daha fabrikası bile kurulmamış, yan kuruluşları bile oluşturulmamış sadece niyet içeren bir yatırım ya hayaldir ya da ekonominin dibe vurduğu, işçi asgari ücretlerinde hayal yaşandığı, işsizliğin felaket boyutuna ulaştığı bir zaman aralığına rast getirilmesi siyasi şov olasılığını akla getiriyor. Seçim yatırımı bile söylentiler arasında.
Yandaş medyanın yere göğe sığdıramadığı hatta TESLA gibi elektrikli motor üreten dünya devi Amerikan şirketine bile meydan okuyacağı söylenen TOGG adlı yerli ve Milli otomobilimiz daha doğmamış çocuğa don biçmek gibi geldi bana. Elbette ülkemin ürettiği bir otomobili görmek bizimde gurur ve övünç kaynağımız olacaktır. Elbette yerli ve “Milli” bir otomobil ülkemde de üretilmelidir. Global dünyamızda kabul gören, beğenilen, arzu edilen ve kurulmasıyla işsizliğin kol gezdiği ülkemde istihdam yaratacak bir yatırımın yapılmasını sevinçle karşılarız.
Ancak, prototipi bile bir İtalyan şirketine büyük paralar verilerek yaptırılan bu otomobile yerli ve Milli diyebilmek için, fabrikasının kurulmuş, elektrik-elektronik-bilgisayar sisteminin üretime geçirilmiş kabul gören bir teknolojiye sahip olması gerekmez mi? Ne çizimi Türk ne mühendisi yerli ne de diğer yan yerli ürünleriyle üretim bandından indirilip halkın beğenisine dünyanın kabulüne sunulmuş değil. Kaldı ki bir de bunun pazarlaması var. Dünyada ve ülkemizde markalaşarak kabullenmiş aranan bir otomobil markası olması var. Her şeyden önce dünyada kabul görmüş markalaşmış ve beğeni kazanarak uzmanlaşmış bir tekel var. Bu tekeli aşarak bayrağımızı sallandırabilecek misiniz? Hangi yoldasınız acaba? Reklam ve şov yolunda mı yoksa siyasi seçim yatırımı yapma yolunda mısınız?
Hepsine kabul desek bile ülkenin ekonomisi dibe vurmuş. 500 milyar dolarlara varan borç sırtımızda, genel giderleri bile karşılamak için kapı-kapı dolaşıp borç para temininde zorlanıyorsunuz. Dünya da en yüksek borç faizi 133 milyar dolar ödeyen bir ülke konumundasınız. Yoksa prototipini İtalyan şirketine elektrik ve elektronik bilgisayar sistemlerini falanca ülkenin şirketine vererek parasını da Katar dostumuzdan alıp burada montajlayıp buyur bak biz yaptık işte “Yerli” ve “Milli” otomobilimiz mi diyeceksiniz? Oynanan oyun ortadadır. Parayı elin Arabından alıp taviz üstüne taviz vererek yapacağınız otomobil bile birkaç yıl içinde varlık fonuna devredilerek yine Arapların olur. Tıpkı tank palet gibi, Türkcell- Telekom ve diğer varlıklarımız gibi.
Ucuz işçi ve yoğun bir işsiz sayısına sahip ülkemde elin verdiği kaşıkla pilava kaşık sallarsanız o kaşığı zamanla elinizden alır size de yolu gösterirler. Size de sadece İhvan kardeşliğinin büyüsü kalır. Modeliyle yan ürün imalatıyla yerli diyeceğimiz bir otomobil TC patentiyle dünyada ve iç dünyamızda kabul görür ise tıpkı ARÇELİK gibi dünya da aranan ve arzulanan bir ürün haline gelir ise elbette biz de gururlanır sizi ayakta alkışlarız. Ama “Yerli” ve “Milli” ad altında bir montaj sanayiini kuracaksanız buna “Yerli” ve “Milli” denemez. Dünyada kabul görmüş marka otomobiller model ve patentleri teknolojisi kendilerince korunmak ve denetlenmek üzere ucuz işçi barındıran ülkelerde yaptırıyorlar. Bu da Globalleşmiş dünyada doğal karşılanmaktadır. Motor aksamları, bataryaları elektronik devreleri kendi ad ve markalarının adını taşıyarak yaptırılmaktadır. Bunun nedeni de o ülkede ki ucuz işçi varlığıdır. Sizin şuradan- buradan derleyip montajladığınız otomobile yerli ve Milli diyebilir miyiz?
Yerli ve Mili olacak yan ürün ve donanıma sahip bir otomobili üretmek elbette ki gurur verici olacaktır. Ancak daha prototipi bile İtalyan şirketine ait bir otomobile “Yerli” ve “Milli” diyemeyiz. Sakın bu da diğer havada kalan yalanlarınız gibi olmasın.