Ülkemizde son on yılda çeşitli nedenlerle seçimler ve referandumlar yapıldı. Bunların hepsinin de galibi milletimiz oldu. Çünkü bu millet demokrasiye inanmış o kuralları iyice benimsemiştir. Her ne kadar bazı kendini bilmezler, kendini bilinçli, milletin büyük çoğunluğunu cahillikle ve bilinçsizlikle suçlasalar, aşağılasalar da bu milletin bütün ferdi demokrasiye inanmış kurallarını bilerek uygulamaktadır.
Zamanımızda her oyun çok önemi vardır. Onun için dış devletlerde yapılan seçimlere ve katılma oranlarına bakıyoruz %55’lerden başlayıp %60’lara zor çıkıyor. Bizde ise bu oran %70’den aşağı hiç düşmedi ve %80 ila %85’ler de oldu ve oluyor. Cahil denen halk böyle yapar mı? Dünyanın jandarması olan Amerika Birleşik Devletleri’ndeki iştirak %45’lere zor ulaşıyor ve seçimi kazananla kaybeden arasında 200 ila 300 bin fark oluyor. Oradaki demokrasi uygulayıcıları bunu bile hoş karşılıyorlar. Bizde ise hemen öküzün altında buzağı aranıyor. Türlü türlü bahanelere sığınarak ter temiz huzur içinde yapılmış olan seçimlere ve referanduma gölge düşürmeye çalışıyorlar. Bununla bu güzel uygulamaya gölge düşürerek dış devletleri de söz sahibi ediyorlar.
Dış devletlerden gelen gözlemciler bile yapılan bu seçimlerin disiplin içinde kurallara uygun olarak yapıldığını kabul ediyorlar. Bizimkilerin işi gücü eksik aramak yapılana gölge düşürmek oluyor. Bunlar zaman kaybına huzursuzluğa yol açar. Bu aynen sahada yenilen futbol takımının hakemleri suçlaması gibi oluyor. Bunları bırakalım bu milletin geleceği için el ele verip hemen hizmete koyulalım. Hizmet yapmak isteyenlere engel olmayalım onlara yardımcı olarak hizmeti verimli hale getirelim. İşte o zaman seçilmişler olarak milletimize karşı görevimizi yapmış oluruz. Bunun tersini yapar seçim biter bitmez tekrar seçim havasıyla uğraşırsak o zaman hiçbir hizmet yerine gelmez vatandaşın bir fazlasının tercihiyle göreve gelene yardımcı olalım. Bu aynı zamanda demokrasinin vazgeçilmez kuralıdır.
Bu milletin bir daha 15 Temmuz’ları yaşamaya tahammülü yoktur. 15 Temmuz’u bu millete yaşatanlarda yanıldıklarını anlayıp pişman olduklarını anlasınlar ve milletine de anlatsınlar. Hatadan dönmek kadar güzellik yoktur. Halen hatayı kabul etmeyip yıkıcılığa çanak tutanlarda bu devletin hukuk kuralları karşısında hesaplarını versinler. Ama bütün dileğimiz Cumhuriyetimize ve onun nimeti demokrasiye sahip çıkmak ona dört elle sarılmaktır. Millet olarak tek çıkar yolumuz budur. Başka ne dostumuz var ne de çıkar yolumuz.