Yer: Azerbaycan, tarih 26 Şubat 1992.
Garabağ’ın en manzaralı, yeşil dağları, tepeleriyle çevrelenmiş Hocalı İlinde Ermenistan Silahlı Ordusu tarafından katliam yapılmıştır. Azerbaycan Türklerinin bin yıllarca yaşadıkları fevkalade manzaralı Azerbaycan topraklarında, Ermeni cellâtları, teröristleri bir gecede insan katliamı yaptılar: sokaklardan, derelerden kan akıyordu.
Ermeni Andronik ve çetelerinin yüz yıl önce Anadolu topraklarında Kars’ta, Erzurum’da, Van’da, Kahramanmaraş’ta yaptıklarından daha vahim trajediyi Hocalıda yaptılar. Azerbaycan Türklerinin başlarını kesip bayraklarının tepesine taktılar. Hocalıyı dört köşeden kuşattılar ve katliam aynı anda baş verdi. Öte yanda Azerbaycanlı kadının başını kesip kale direği yaptılar, futbol oynadılar. Ermeni çetesi sevinçle bağırıyor, kestikleri başları top olarak kullanıp kaleye atıyorlardı. Gövdeler bir tarafta, başlar bir tarafta duruyordu. İnsan kafalarından tepeler oluşuyordu. İşte vandalizmin, katı düşmanlığının somut örneği.
Fransız gazeteci Jean-Yves Jinet’nin gördükleri karşısında söyledikleri katliamın boyutunu da anlatıyordu: “Pek çok savaş hikâyesi dinledim. Faşistlerin zumlunu işittim, ama Hocalıdaki gibi bir vahşete umarım kimse tanık olmaz.”
ROBERT KOÇARYAN, HOCALI KATLİAMINDAN SORUMLUDUR
Dünya tarihinde çok katliamların yapıldığını biliyoruz: Hâlâ Mezopotamya’da Gutilerle Sümerlerin, Asurların arasındaki katliamda insanlarla birlikte tüm tarihi tapınaklar da yok edildiğini biliyoruz. En son Cezayir ve Luanda’da Fransız canileri Müslümanları garınca gibi yok etmeye kalktılar. Naziler 7 milyon Yahudi’yi gaz sobalarında yaktılar... Hocalıdaki vahşet, tarihin en ağır cinayeti olarak anılacaktır...
Eski Sovyetler Birliği Kuvvetlerine ait 366. Rus Alay’ın desteği ile Ermeni Silahlı Kuvvetleri tarafından ve başlarında Robert Koçaryan’ın olduğu Ermeni çeteleri tarafından saldırı sonucu 613 insan hayatını kayb etti: onların arasında 106 kadın, 63 çocuk, 70 yaşlı insan bulunuyordu. Hocalıda yapılan katliam sırasında 8 aile tümüyle yok edildi, 25 çocuk öksüz kaldı, 130 çocuk velilerinden birini kaybetti. 487 kişi – bunlardan 76’sı çocuk – yaralandı. 150 kişinin kaderi hâlâ da belli değil. 1275 sivil esir alındı. Hocalı kenti dünya haritasından ebedi olarak silindi. Ermenistan Silahlı Kuvvelerinin Karabağ’daki çatışmalarına Karabağ doğumlu Robert Koçaryan’ın başçılık ettiği de unutulmamalıdır. O, XX. yy. en acımasız ve gaddar katili sayılıyor. Robert Koçaryan daha önce de, Fransa’daki konuşmasında “Soykırım araştırmalarını tarihçiler değil, devletler konuşmalıdır ve Türkiye bizden özür dilemelidir”, diyor.
26 Şubat günü gülcü Rus yapımı silahlarla donatılmış Ermenistan silahlı kuvvetleri ile Han kendi’nde bulunan Albay Zargivarov (Ermeni cellâdı) komutasındaki Rus Motorize Alayının desteği ve Robert Koçaryan’ın komutanlığında, Hocalıya saldırarak tarihin şahidi olmadığı vahşi katliamlarından birini gerçekleştirmiş oldu.
366. RUS ALAYI, KATLİAMI GERÇEKLEŞTİRMİŞ OLDU
Rus Motorize alayının tanklarından açılan top ve roket saldırıları ile Hocalı Havaalanı kullanılamaz hale getirilerek kentin dış dünya ile ilişkisi de böylece tamamen kesilmiş oldu. Savunmasız kalan kente Rus destekli Ermeni çeteleri çocuk, yaşlı, bebek demeden birçok Türk aileleri vahşice katledildi. Tarihte böyle katliama rast gelmek mümkün değil. Ermeni çeteleri insanların kafa derilerini yüzdüler, sağ olarak ele geçirdikleri insanlar ise sistematik işkencelere, tıbbi deneylere tabi tutarak, insanlık dışı muameleye maruz kaldılar. Olay bununla da yetmedi, genç kızların önce saçlarını sonra da kafalarını yüzdüler. Babaların gözü önünde kızlara tecavüz edildi, kızların gözü önünde annelerine, kardeşlerine, babalarına tecavüz edildi, kafaları kesildi. 56 hamile kadının karnı yarıldı, bebekler direklere takıldı, kafaları sivri uçlu ağaçlara takılarak orman yarattılar. Ermeniler yüz yıllarla içlerinde taşıdıkları zehiri Azerbaycan Türklerin kanına bulaştırdılar, hınçlarını böylece almış oldular.
Bu vahim tarihi katliamı Ermeni şovenizminin bütün ayrıntılarıyla kaleme alan Ermeni katı Siyonist yazar (kendisi “İnterpol” tarafından kırmızı bülten ile hâlâ da aranmaktadır), “Büyük Ermenistan” ideolojisinin mimarı ve yalandan Soykırım teorisinin de usta oyuncusu ırkçı Zori Balayan 1996 yılında Ermeni dilinde yayınlamış olduğu “Ruhumuzun Canlanması” adlı kitabında Hocalıda büyük soğukkanlılıkla ve gaddarcasına yapılmış soykırımı şöyle anlatır:
“Biz çete üyesi Haçatur’la zapt edilmiş evlerden birisine girdiğimizde bizim askerlerin 13 yaşında bir Türk çocuğunu pencereye çivilediklerini gördük. Haçatur çocuğun bağırmaması için anasının kesilmiş göğsünü onun ağzına soktu. Sonra ben bu Türk çocuğa onun babalarının bizim çocuklara yaptıklarını yaptım. Onun karnının, başının, göğsünün derisini soydum. Saatime baktım. Çocuk 7 dakika sonra kan kaybından yaşamını yitirdi. Sonra Haçatur çocuğun cesedini doğradı ve onunla aynı kökten – Türk kökünden olan köpeklere dağıttı. Akşam aynı şeyi 3 Türk çocuğuna daha yaptık. Kendi halkımın intikamının %1’ini aldığım için ruhum mutlulukla dolmuştu.”
ERMENİ ASKERLERİ TERÖRİST, VANDAL VE TÜRK DÜŞMANILAR
Ermeniler tarihin en gaddar, saldırgan, vahşi, sadist, Vandal toplum olduklarını tüm dünyaya gösterdiler. Dünya devletleri bu halkı iyi tanımalıdır, fakat ne yazık ki, Batı devletleri Hocalı soykırımını bildikleri halde suskunluklarını sürdürüyorlar, Ermenistan’ı kınamıyorlar. Bu da Batı devletlerinin ikiyüzlülüğü, bigâneliği, çifte standart davranışı ve dünya Türklerine karşı kin beslemelerinin apaydın kanıtıdır. Bu bir ilk değildir; Ermenistan Taşnaksütün Terör Teşkilatı 1917 ve 18 yıllarında Türk Düşmanları – Stepan Şaumyan ve Anastas Mikoyan’ın, Dünya Türklerinin gaddar düşmanı olan Vladimir Lenin’in bizzat talimatıyla Azerbaycan’ın bütün il ve İlçelerinde ve özellikle Bakü ve çevre İlçelerinde; Guba şehrinde 500 binden fazla Azerbaycan Türklerini, Yahudileri gaddarca, vahşice öldürmüşler. Bakü’de, reyon ve İlçelerimizde, özellikle Guba İlinde Soykırım abideleri yücelmiştir. Azerbaycan’a gelen turistler, misafirler bu soykırım abideleri önünde saygı duruşunda bulunurlar.
Dünya Azerbaycanlıları İle İşbirliği Teşkilatı-ATXEM ve onun Başkanı, İlham İsmayılov, Dünya devletlerinde, özellikle ABD, Fransa, Almanya, Hollanda’da her yıl yazarlar ve siyaset adamlarıyla birlikte Ermeni düşmanlarının türettikleri bu soykırım dahşetini anlatıyor ve Video ve foto resimlerle sergiler düzenliyor, Ermeni düşmanlarının bu acımasız, terörist yüzünü belgeleriyle dünya insanlarına anlatıyor…
Azerbaycan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği birçok sivil toplum kuruluşları gibi Yeni Azerbaycan Yardımlaşma ve Kültür Derneğimiz (YAYDER) de her yıl olduğu gibi bu yıl da “Hocalıda Soykırım” Bildirisini yayınlıyor.
DÜNYA DEVLETLERİ HOCALI SOYKIRIMINI İYİ ARAŞTIRMALILAR
Merkezi Bakü’de yerleşen Haydar Aliyev Vakfı’nın Başkanı, UNESKO İyi Niyet Elçisi, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Milletvekili Azerbaycan Parlamentosu Azerbaycan-Türkiye Dostluk Grubu Üyesi Mihriban Aliyev’a, Hocalı Soykırımı ile ilgili dünya ülkelerinde; özellikle ABŞ, İtalya, Fransa, Almanya, Çekiye, Romanya, Polonya, Türkiye, Lituanya, Rusya, Moldova Sergiler, Paneller organize etmiş, Hocalı Soykırımıyla ilgili belgeseller hazırlayarak sergilenmiştir.
BM Teşkilatının 9 Aralık 1948 tarihli 260 (III) no’lu kararı ile onaylanmış ve 1961 yılında yürürlüğe girmiş olan “Soykırımların önlenmesi ve soykırım suçlularının cezalandırılması” ile ilgili yasada, soykırım cinayetinin hukuki tanımı açık şekilde yapılmıştır. Ermenistan, BMT soykırımla ilgili karalarını ihlal etmiş, Hocalıda, dünyada emsali olmayan soykırımı yapmıştır. Tarih boyunca bin yıllarla, özellikle XX. yy. doğma topraklarında yaşayan Azerbaycan Türkleri katle yetirildi, sağ kalanlar zar-zor canlarını karlı, şahtalı ormanlara attı, soğulta donarak öldü, sağ kalanlar sakat kaldılar, devletimiz tarafından Bakü’ye ve Azerbaycan’ın 18 İllerine yerleştirildi. Fakat dünya hukuku, demokrasiyi ve özgürce yaşamayı dünyada savunan ülkeler; başta ABD, Fransa, İngiltere ve Batı devletleri, AB ülkeleri Ermenilerin yaptıkları soykırım olayını kınamadılar bile, susarak seyirci kalmayı tercih ettiler. Çok yazık.
Hocalı katliamı dünya tarihinin en vahşi, en acımasız, en gaddar soykırımı olarak kalbimizde ebediyen yaşayacak, unutulmayacaktır.