Hoşgörü       

Ali Aydemir

Müsamaha; tahammül, katlanma görmezden gelme veya göz yumma başkalarını eylem veya yargılamalarda serbest bırakma, kendi görüşümüze ve çoğunluğun görüş biçimine aykırı düşen görüşlere sabırla hem de yan tutmadan katlanma demektir. İzin verme, aldırmama, iyi karşılama anlamlarına gelir.
Hoşgörülü olmak, insanlarla ilişki kurmanın en iyi yoludur.
Hoşgörü; sağlıklı insan davranışıdır. Beşeri münasebetlerin temelidir. Olumsuz birçok davranışın sebebi yeterince hoşgörülü olmamaktır. Evde, trafikte, sokakta, okulda, iş yerinde, kısaca insanın olduğu her yerde eğer hoşgörü yoksa orada bencillik, anlaşmazlık, güvensizlik, taşlaşma, kavga, olumsuzluk adına her şey görmek mümkündür.
Eğitimli ya da eğitimsiz her insanda görülebilen bir eksikliktir. Neden tarih boyunca Türk Milletinin önemli hareketlerinden oluşmuş bu davranışı bugün yeterince gösteremiyoruz.
Bunun sebeplerinden birisi de insanın kendisiyle barışık olmamasıdır. İnsan kendine güvenmiyor, inanmıyor. Kendisini yeterince tanımıyor ve tanıtmıyor. En önemlisi kendisini sevmiyor, saygı duymuyor.
Sabah kalkıp iş yerine gelene kadar kaç kişiye selâm verdiniz? Günaydın veya merhaba dediniz? Yanlış iş yapan trafik kurallarını ihlâl eden, yasakları çiğneyen insanlara, müdahale edebildiniz mi? Kuralları hatırlatıp onları uyardınız mı? Yardıma ihtiyacı olan insanlara anında yardımda buluna bildiniz mi?
Veya sinirlerinize hâkim olamayıp kaç kişiyi kırdınız? Haksızlığınız ortaya çıktığı anda kaç kişiden özür dilediniz? Kedinizi sorgulamak için hiç gayret gösterebiliyor musunuz?
Hoşgörü bir vurdumduymazlık değildir. Hoş görü kendini ve haddini bilmektir. Hoşgörü anlayıştır. Sevginin yoludur. Hataları düzeltebilmektir. Hoşgörü açgözlülüğün, doyumsuzluğun, sevgi yoksulluğunun, güvensizliğin çaresi olabilecek bir anlayış tarzıdır, insanın özüdür.
Hz. Mevlana: ”Ben insanların ayıplarını gören gözlerimi kör ettim. Sen de onlara benim gibi iyi gözle bak' diyor ve ekliyor:
“Bakın! Toplumsal bunalımların, kavga ve dövüş ortamının tek ve en güçlü doğuş sebebi, Sevgi eksikliğidir. Bunun en doğru tedavi yolu ise sevgiyi aramak, yaşamak, uygulamaktır. Hoşgörülü olursanız sevilirsiniz, karar verirsiniz ve de bu yolda çalışırsanız her şeye ulaşırsınız!”
Hoşgörü ustası Hz. Mevlana gibi, Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli, Ahi Evran gibi büyük insanlar daima hoşgörüye davet etmişler ve yaşadıkları dönemde Anadolu'yu hoşgörü cennetine çevirmişlerdir. Bunun içinde bu hoşgörü ustalarının peşinden daha fazla gitmek, onları daha fazla anlamaya çalışmak gerekmektedir.
Hoşgörünün eksik olduğu birey ve toplumlarda hayatın sürekli çatışma ve kargaşa içerisinde olduğunu görüyoruz. Hoşgörüyü kavramak, yaşamak ve yaşatmak için bilgi, sevgi ve çaba gerekir. Çünkü hoşgörü bireyin kendini psikolojik, sosyal ve felsefî olarak bilinçli bir şekilde kavrayabildiği oranda oluşabilir. Her zaman ve her dönemde hoşgörüye ihtiyacımız vardır. Sevgi artıkça hoşgörü, hoşgörü artıkça sevgi gelişir.
İdareci ve lider konumdaki kişilerin başarılı olmasında en önemli unsurun hoşgörü olduğu unutulmamalıdır.
Bir kurumda birlik, beraberlik, hoşgörü hâkimse başarıların gelmemesi mümkün değildir. Her insan hatalı olabilir veya hatasında ısrar edebilir. O insanları dışlamak, harcamak hiçbir zaman çözüm olmayacaktır, problemler olacaktır. Mühim olan problemleri hoşgörü ve dayanışma sayesinde ortadan kaldırmaktır.
İnsanlara yararlı olan, eserler bırakan değerleri iyi tahlil etmek, onları onurlandırarak hizmet kervanını yürütmek, liderlik vasfı taşıyan insanlarla gerçekleştirilecektir.
Yunus Emre'nin hoşgörüyü en iyi şekilde anlatan mısralarıyla sözlerimi tamamlıyor saygılarımı sunuyorum.
“Ben gelmedim kavga için,
Benim işim sevgi için,
Gönüller dost benim için,
Gönüller yapmaya geldim.
 
Gelin kardeş olalım,                            
İşi kolay kılalım,
Sevelim, sevilelim,
Dünya kimseye kalmaz.”
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.