Zamanımızda dünyanın birçok yerinde huzur yok. Bu huzur olmaması kendi yerlerinde yaşayan insanlardan kaynaklanmıyor. O insanların yurtlarına dışarıdan yapılan müdahalelerden kaynaklanıyor. Kim bu müdahale edenler sözüm ona büyük ve kuvvetli olan devletler bu kuvvetlerini kendi geçimleriyle uğraşan küçük devletleri sömürmek için kullanıyorlar.
Bunun adına da gittikleri yerlere demokrasi getireceğiz diyorlar. Demokrasimi getiriyorlar hayır. Sömürü getiriyorlar buralara gitmeden gidecekleri yerlerdeki yöneticiler isteklerini yapmazsa öncelikle onları devirip kendi düşüncesini uygulayacakları getiriyorlar.
Büyük devlet olmak zayıfları ezmek değildir onlara yardımcı olarak yaşam şartlarını iyileştirmektir. İşte böyle olunca büyüklük meydana çıkmış olur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti gittiği her yere adalet, saygı ve sevgi götürüp orada yaşayan insanlara gerekli olan bütün yardımları yapmaktadır. Bizim atalarımızda böyle yapmıştır. Şimdi torunları da o yolda gitmektedir. Devlet olma vasfı da bunları gerektirir. Bizim dinimiz inancımız, örf ve adetlerimiz bunu emreder, ya değilse bazı yanlış düşünenler gibi bizim ihtiyacımız var. Oralara veya bize sığınanlara niçin yardım ediyoruz diye yanlışlar içinde olamayız.
Bu günlerde günlük siyasetlerde olsun, günlük konularda olsun dün iyiydiniz bugün mü kötü oldunuz. Dün onları siz beslediniz veya siz yetişmelerine sebep olduğunuz gibi sözler çok söylenmektedir. Bu ve buna benzer konuşmalar milletimizin arasında sıkıntılar yaratır ve yaratıyor da. Onun için dünü konuşarak geleceğimizi karartmayalım. Her zaman her yanlışı göremiyor olabiliriz ama yanlıştan dönmek geçmişten ders çıkararak o yanlışları bir daha yaşamamak çok önemlidir. Bunu ulu önder Mustafa Kemal’le de örnekleyebiliriz. Birçok zamanda beraber olduğu beraber kararlar verdiği en yakın arkadaşlarıyla ters düşmüş onlarla arası açılmıştı. Şimdi dün sen onlarla beraberdin bugün nasıl oldu da ters düştün diye suçlayalım mı? O günlerin şartlarına göre öyle düşünmek öyle kararlar almak zorunda kalmıştır. Tarihimizde bunların örnekleri çoktur. Onun için geçmişte yapılan hatalarda olsa onlardan ders çıkarıp geleceğimize bakmak zorundayız.
İster devletlerarasında olsun ister siyasi partilerimiz arasında olsun zaman gelip yüz yüze bakacağımız devletlerle ve siyasilerimizle görüşebileceği düşünülerek kırıcı beyanlardan sakınmakta fayda var. Bu düşüncelerimiz komşularımız, arkadaşlarımız içinde geçerlidir. Mahalle komşularımız kurumlarda çalışanlarımız içinde geçerlidir. Sözün özü, kim olursak olalım hangi makamda bulunursak bulunalım sonunda bize zarar verecek söz ve davranışlardan sakınalım. Karşımızdaki her sözü hak etse bile ona vereceğimiz sözlerimize dikkat edersek ilerisi için daha iyi olur diye düşünüyoruz. Günlerimiz her geçen günden daha iyi olsun.