Huzur istiyorum!

Cemal Kayı

Sessizlik istiyorum... Kafam kaldırmıyor artık! Gönlüm razı olmuyor ülkemin soyulmasına, kargaşaya sokulup, açmaza sürüklenmesine... Sıradan insanların ülkemin kaderiyle oynamalarına... Katliamları, cinayetleri, vurgunları, açlığı yoksulluğu lâyık görmüyorum ülkeme, ülke insanıma, insanlığa...

Başımı alıp gitmek istiyorum bir dağ başına... Bir *ÇOBAN ÇEŞMESİ*'ne derdimi dökmek... Terk edilip yalnız bırakılmış çeşmenin ağıdını, insanlığa sitemini, öfkesini dinlemek istiyorum bir akşam üstü...

Ferik Tepesi'nin gölgesinin büyüyüp çeşmeyi basmasını beklemeliyim... Oturup çeşmenin üst taşından çıplak ayaklarımı soğuk suya bırakırken vücuduma doğru yayılan soğuk suyun ürpertisi sarsın bedenimi...

Taşoluk'tan akarken rüzgârla dalgalanan suyun hüzünlü türküsünü dinleyeyim çeşmeyle birlikte hüzünleneyim, gözyaşı döküp ağlayayım istiyorum...

Gün doğarken, gün batarken günde en az iki kez çeşmeyi ziyaret edip eteklerinden sular içen kınalı kekliklere, ürkek tavşanlara, tilkiye, kurda, börtüye böceğe tarla kuşlarına olsun sitemim...

Yine, Temmuz ayının öğle sıcağında çeşmeye gelsin analar, bacılar... Çeşmenin yalağından gün yanığı yüzlerine avuç avuç su çarpıp yıkarken perçem perçem siyah saçlarından akan suya, suyun verdiği serin mutluluğa, iç huzuruna olsun çeşmeyle ortak özlemimiz...

Şimdi dağlar ıssız... Bağlar bostanlar terkedilmiş... Çoban çeşmeleri yalnız...İçimizi yakıp kavuran, yüreğimizi acıtan ağıtlarıyla baş başa...

ÇOBAN ÇEŞMESİ

Derinden derine ırmaklar ağlar

Uzaktan uzağa çoban çeşmesi

Ey suyun sesinden anlayan bağlar

Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi.

Gönlünü Şirinin aşkı sarınca

Yol almış hayatın ufuklarınca

O hızla dağları Ferhat yarınca

Başlamış akmağa çoban çeşmesi.

O zaman başından aşkındı derdi

Mermeri oyardı taşı delerdi

Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi

Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi.

Vefasız aslıya yol gösteren bu

Keremin sazına cevap veren bu

Kuruyan gözlere yaş gönderen bu

Sızmadı toprağa çoban çeşmesi.

Leyla gelin oldu Mecnun mezarda

Bir susuz yocu yok şimdi dağlarda

Ateşten kızaran bir gül ararda

Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi.

Ne şair yaş döker ne aşık ağlar

Tarihe karıştı eski sevdalar

Beyhude seslenir beyhude çağlar

Bir sola bir sağa çoban çeşmesi.

(FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL)

Saygılarımla…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.