Hz. Eyyub

İsmail Atıcı

1- Eyyub'u da (an). Hani Rabbine: "Başıma bu dert geldi. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin" diye niyaz etmişti. (Enbiya 83)

NOT: Müfessir Beyzavi’nin naklettiğine göre Hz. Eyyub, varlıklı ve aile efradı geniş bir zat idi. Fakat evinin yıkılması sonucu aile fertlerinin çoğu öldü. Malı mülkü elinden gitti. On yıldan fazla süren ağır bir bedeni hastalığa müptela oldu. Bütün bu felaketlere rağmen, halinden şikayet eder duruma düşmemek ve takdire rızada sebat etmek için durumunu Cenab-ı Hakk’a arzederek O’ndan sıhhat ve afiyet istemekten çekiniyordu. Nihayet eşinin ricası üzerine ancak yukarıdaki ayette ifade buyurulan sözlerle niyazda bulunmakla yetindi.

2- Bunun üzerine biz, tarafımızdan bir rahmet ve kulluk edenler için bir hatıra olmak üzere onun duasını kabul ettik; kendisinde dert ve sıkıntı olarak ne varsa giderdik ve ona aile efradını, ayrıca bunlarla birlikte bir mislini daha verdik. (Enbiya 84)

3- (Resûlüm!) Kulumuz Eyyub'u da an. O, Rabbine: Doğrusu şeytan bana bir yorgunluk ve eziyet verdi, diye seslenmişti. Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir su (dedik). (Sad 41-42)

NOT: Rahatsızlanan Eyyub (a.s.), bu su ile yıkanmış, mucize olarak iç ve dış hastalıklarının hepsinden bu sayede kurtulmuştu.

4- Bizden bir rahmet ve olgun akıl sahipleri için de bir ibret olmak üzere ona hem ailesini hem de onlarla beraber bir mislini bağışladık. (Sad 43)

NOT: Hz. Eyyub ve ailesi darmadağın halde iken bir araya toplanmış, sayıları eskisinden bir kat daha artmış, kayıplar fazlasıyla telafi edilmiştir.

5- Eline bir demet sap al da onunla vur, yeminini böyle yerine getir. Gerçekten biz Eyyub'u sabırlı (bir kul) bulmuştuk. O, ne iyi kuldu! Daima Allah'a yönelirdi. (Sad 44)

NOT: Rivayete göre Eyyüb (a.s.) hanımının bir hatasından ötürü sıhhate kavuşunca ona yüz değnek vurmaya yemin etmişti. Halbuki karısının, ona karşı hizmetleri, fedakarlıkları büyüktü. Onun için Cenab-ı Hak, yüz tane ekin sapından oluşan bir demetle bir kere vurulmasını kafi görmüştü.

HZ İLYAS

123. İlyas da şüphe yok ki, peygamberlerdendi.

124. (İlyas) milletine: (Allah'a karşı gelmekten) sakınmaz mısınız?

125. Yaratanların en iyisini bırakıp da Ba'l'e mi taparsınız? demişti.

126. "Sizin de Rabbiniz, sizden önce gelen atalarınızın da Rabbi olan Allah'ı?"

NOT: Ba’l, Şam’da Bek adındaki şehir halkının taptığı altın putun adı idi. Şimdi buraya adı idi. Şimdi buraya Ba’lebek denmektedir.

127. Bunun üzerine İlyas'ı yalanladılar. Onun için onların hepsi (cehenneme) götürüleceklerdir.

128. Ancak Allah'ın ihlâslı kulları müstesna.

129. Sonra gelenler içinde, kendisine bir ün bıraktık,

130. "İlyas'a selâm!" dedik.

131. Şüphesiz biz, iyileri işte böyle mükâfatlandırırız.

132. Çünkü o, bizim mümin kullarımızdandı. (Saffat 123-132)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.