İşinize gelince ifade özgürlüğü, işinize gelmeyince adalet yok? İşinize gelince ben istediğimi söylerim, bana kimse dokunamaz, işinize gelince adalet size dokununca diktatörlük var savcılar, hakimler bir adamın emrinde diyorsunuz. Sizin yatacak yeriniz yok inanın…
Perşembe akşamı ünlü şarkıcı Gülşen, bir konseri sırasında imam hatiplilere yönelik ifadeleri nedeniyle “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçundan tutuklandı. Tutuklanınca ortalık karıştı. Nasıl tutuklarsınız? Nasıl onu hapse atarsınız? Derhal serbest bırakın gibi başta sosyal medya olmak üzere bir fırtına koparıldı.
Sayın Gülşen hanım mahkemede verdiği ifadesinde, “Kimseyi kategorize etmek niyetinde olmadığını, orkestrası ile şakalaştığını” diyor. Sen radikal uçlara kayarsan, diline hakim olamazsan, insanları kutuplaştırırsan sonuna da katlanacaksın.
Yok ben kimseyi hakaret etmedim, yok kimseyi ötekileştirmedim gibi söylemler insanı suçlu olmaktan kurtarmaz. Hiç kimse senin sahnede ne yaptığına karışmıyor da sen neden milletin hayatına özellikle de Müslümanlara laf ediyorsun bunu kendine soruyor musun?
Şarkıcı Gülşen son günlerde ülkenin gündemi oldu çıktı. Sesiyle gündeme gelemeyince başka türlü yollarla gündeme geliyor. Sahne kıyafetleri tartışma konusu. Öyle kıyafetler ki ben sanmıyorum birçok sanatçı bunları giysin.
Deniyor ki sahnedir her türlü kıyafeti kaldırır, her türlü kıyafeti giyebilirsiniz falan filan abuk sabuk yorumlar yapılıyor. Evet sahne özgürlüktür ama özgürlük bir yere kadar. Hadi hepsinden vazgeçtim sen bu kıyafetleri giyerken hiç düşündün mü benim bir kocam var, bir çocuğum var?
Hatırlayın Ümit Güner vardı bir zamanlar. Turnike programında Alevi vatandaşlarımıza bir laf etmişti hadsizce. Ne oldu adamın kariyerini bitirdiniz, adama yaşam hakkı tanımadınız. O zaman ifade özgürlüğü yok muydu?
Mehmet Ali Erbil bir programında yine Alevi vatandaşlarımıza kast ederek “mum söndü mü oynayacağız” dediğinde o zamanki çalıştığı televizyon kanalını basıp camlarını yere indirmiştiniz. Peki o zaman ifade özgürlüğü yok muydu?
Bu iki örnek belki uç örnek gibi gelebilir sizlere ama bunlar yaşandı ülkemizde. İşimize geldiği zaman ifade özgürlüğü, işimize gelmediği zaman kafanızı kuma gömüyorsunuz? Sahi sizin hangi yüzünüz gerçek?
Yok Gülşen nasıl tutuklanır? Yok Gülşen’in dediklerinde ne varmış ki gibi bir sürü saçma sapan yorumlar yapılıyor devlete ve başta Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a bir sürü suçlama yöneltiliyor. Peki siz bu özgürlüğü nereden alıyorsunuz/
Savcılar ve hakimler bir karar verdiği zaman neden hemen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yükleniyorsunuz. Neden ona olmadık lafları söyleyip hakarete varan yorumlar yapıyorsunuz/ İşinize gelince özgürlük, ama başkasının özgürlüğü sizin için bir anlam ifade etmiyor anlaşılan.
Evet bir sahne sanatçısı kalkıp ta “imam hatipliler sapık” diyemez. Buna ne hakkı var? Sen kimsin ki millete sapık diyebiliyorsun? Bu cesareti kendinde nasıl buluyorsun? Yahu sahi siz nasıl Müslümansınız? Sizin hiç dini değeriniz yok mu? Hiç mi bir kez olsun yüzünüz secde görmedi?
İyi ki ölüm var, iyi ki öteki dünya var. Bakalım o zaman nasıl bir savunma yapacaksınız ben onu merak ediyorum? Bir insanı seversiniz veya sevmezsiniz sizin kararınız. Bir okulu sırf imam hatif diye aşağılama ve orada okuyan insanlara sapık deme hakkını kendinizde nasıl buluyorsunuz?
Siz normal okullara gidip kendinizi aydın ve medeni sanıyorsunuz ama imam hatibe giden bir çocuk için sapık yetişiyor diyemezsiniz. Yarın öldüğün zaman seni o imam hatipli hocalar yıkayacak ve onlar senin duanı verecek unutma.