İkinci cumhuriyet

Sefer Aşır Eraslan

Fransa DE GOL ile ikici cumhuriyeti yaşadı ve çağ atladı. Eski kilise tutuculuğundan kurtulup ilerleme yolunu açtı. Yeniler hep hoş karşılanır, lakin gerekli tatmin ve beklentiyi karşılayamazsa daha kolay yıkılmaya mahkumdur. Çünkü yenidir temelleri sağlam değildir. Yenileşmeye örnek olarak hep Fransa’nın yaşadığı bu süreç konuşulur. Bizde o yeniyi yaşamaya başlıyoruz.

Türkiye için bu ikinci, yeni bir dönüşüm, bir büyük aksiyon olur inşallah. Birinci yeniyi Atatürk ile yaşadık. O devirde eski olan Osmanlının son kalıntıları başka sebeplerle bu yenileşmeye karşı çıktılar. Bunda haklı olduklarını zannettiler. Yeniyi kaim kılmak için eskiyi tasfiye etmek yok etmek lazımdır ki yeni hayat bulsun. Çok sancılı geçmesinin yanında bazen sancılar verdiler. Devlet çökmüş, millet aç ve fakir. Dolma tüfek karabarut ve sopadan başka silahı olmayan bu asil millet yeniyi karşılayacak ama bunca yokluğun yanından küçük çıkar için İngiliz’e satılan aşiret liderleri var memlekette. Ama yeniciler de acul. Her kafadan bir ses çıkıyor. Bunların milletin hayrına olup olmadığını düşünen yok. Atatürk’ün yakınında olanların sözü geçiyor. İşte bu zor şartlarda kim ne derse desin bir büyük değişim yaşanmıştı. İşte o değişim ağır aksak bu güne kadar geldi. Daha fazla gidemeyeceğin düşünülerek ikinci yeni için kollar sıvandı.

İkinci yeninin birinciden farkı daha güçlü bir devlet, daha müreffeh bir toplum, daha kudretli bir ordu ve sözü dinlenen bir siyasetçi varlığı vardır. Benzeyen tarafları da dış güçlerle yine aramız bozuk. Onlar yine kendi isteklerini kabul ettirmek peşindedirler. O zaman kullandıkları aşiret reisleri ve ağalardı. Şimdi terör örgütleri, hayalci siyasetçiler, doymak bilmeyen zenginlerdir. Bunların istekleri ve çıkaracakları bozgunculuk da dikkate alınarak daha büyük bir itina ile hareket edilmelidir. Bu işin hedefe daha arzu edilen bir şekilde varması için etraftan müdahalelere fırsat vermeden doğru bilinenler yapılmalıdır. Yarım bırakılmamalıdır. Çünkü gelecek zamanın bu günkü zamandan daha iyi olacağı geriye gelip bu güne baktığımızda köprünün altından çok suyun aktığını görüp pişman olabiliriz. Öyleyse iş tam olarak yapılmalıdır. Birincinin başındakiler şimdikiler arasında da elbette dağlar kadar fark vardır. Bir defa bu günkü ekip Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan bu milletin kültürüne medeniyetine varlığına ve değerler manzumesine sahip farkında ve şuurundadır. Bu en büyük beklenti ve teminat olarak görülmektedir.

İkinci yeninin birinciden mutlaka daha mükemmel olacağı mutlaktır. Zaten bazı bozuk düşünceli insanların yakınına sızarak bazı olumsuzlukları mükemmeliyet olarak sunup bozgunculuk yapmalarına da fırsat verilmemelidir. Çünkü nasıl ilk cumhuriyet ”Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet” olarak adlandırıldıysa bu da “Tayyip Erdoğan” ismiyle müsemma olacaktır. Yeni Cumhuriyet’in mimarları arasında mutlaka sosyologlar, tarihçiler, dilciler, medeniyet ve düşünce tarihimizin kutup şahsiyetlerinin bilgilerine başvurulmalıdır. Akif’in tabiriyle gençler için iki önemli şeyi unutmamalıyız: Biri din, iman, ahlak medeniyet demek olan fazilet, diğeri marifet demek olan fen bilimleri matematik astronomi gibi bilimlerdir. Fen bilimlerinde kutup şahsiyetler, Prof. Dr. Aziz Sancar gibi kutup şahsiyetlerin bilgi ve kültür birikimine başvurulmalıdır.

Bu değişim zamanı elbette güzel bir zaman. Çünkü eski prangalardan kurtuluş zamanıdır. Bu demek değildir ki eski olan yerinde olan faydalı olan ne varsa yok edilmelidir atılmalıdır anlamında anlaşılmamalıdır. Hiç bir tarafı çatlatmadan, kırmadan ama kendi milli bünyesi içerisinde gelişerek kabuğunun bir koruyucu zırh olduğunu bilip kırmadan yeni bir değişim hareketine yol verilmelidir. Dediğimiz gibi bu yenileşme çağı ileride çok uzun zaman diliminde Sayın Erdoğan’ın ismiyle anılacağından kendisinin etrafındakilerden daha dikkatli daha titiz olacağını tahmin ediyoruz. Çünkü değişim bir seçim dönemine has gelip geçici bir değişim değil, bir milletin ve devletin topyekün yenileşme ve ileri gitme arzularının bir sonucu olacaktır.

Bu değişimin bir diğer güzel tarafı da yapılan yeniliklerin sistem değişikliğinin Hacı Bayram Veli Camii’nde kılınacak sabah namazından sonra bakanlar kurulunun ilk toplantısını yapacak olmasıdır. İşte Türk milletine yakışan idareciler böyle olmalıdır. Eskiler içki masalarında eğlenip sarhoş olup naralar atarak kutladılar. Şimdi dikkate değer bir yenilik var. Sayın Cumhurbaşkanımızı kutluyoruz. İnşallah kurulacak ilk kabinede de basında çıkan meczup isimlere yer verilmez. Hayırlara vesile olmasını diliyoruz. Geçmişle daima savaş halinde olan küfürde en son noktaya varan bazı ham ve kaba varlıkların da sesi kesilir. Artık eski olmayacak. O zaman eskiye küfür de olmamalıdır. Bu günkü yeniyi beğenmeyen gayr-i milli güruh olacaktır elbette. Onlar da hep karalayacak, kara mizahla saldıracaklardır ancak milletin çoğunluğu tasdik ettiği için bu değişimi kabullendiği için onların bağırmaları boşa çıkacaktır.

Başta bu işin mimarı Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı tebrik ediyoruz. Başarılar diliyoruz. O’nun başarısının milletin başarısı olduğunu biliyoruz. Allah korusun kaybederse de milletin kaybedeceğini bilmeliyiz. Bir halk tabiri vardır “Acer tastan su içmek tatlıdır” diye. Hepimize hayırlı olsun hayırlara vesile olsun uğurlar olsun.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.