İlçe takımı başardı

Orhan Aksakal

Diyarbakır’da uzun yıllar sonra büyük bir futbol heyecanı vardı. 56. Ziraat Türkiye Kupası final maçında bir ilçe takımı Teleset Mobilya Akhisar Belediyespor ile Süper Ligimizin yüzyıllık çınarlarından Fenerbahçe karşı karşıya geldi. Ortaya konulan futbol çok içaçıcı olmasa da yine de heyecanlı bir akşamdı futbolseverler için.

Diyarbakır’daki 56. Ziraat Türkiye Kupası Finali'nde Fenerbahçe'yi 3-2 mağlup eden Akhisar Belediyespor, tarihinde ilk kez Türkiye Kupası'nı müzesine götürdü ve UEFA Avrupa Ligi’ne katılmaya hak kazandı. Teleset Mobilya Akhisar Belediyespor’a kupayı getiren golleri Miguel Lopes, Sissoko ve Barbosa kaydetti. Fenerbahçe’nin golleri Fernandao ve Josef de Souza’dan geldi.

Maça Fenerbahçe etkili ve istekli başladı. Orta sahayı hızlı geçen sarı lacivertliler Akhisar kalesinde etkili ataklar geliştirip ilk gol pozisyonlarını bulan takımdı. Fakat maçın ilk 15 dakikalık bölümünden sonra dengeli bir oyun vardı sahada. İki takımın karşılıklı ataklar sonunda ilk yarı güzel bir golle taçlandı. Miguel Lopes, Fenerbahçe savunmasının hatasını iyi değerlendirip muhteşem bir vole ile topu filelere gönderip takımının soyunma odasına 1-0 önde gitmesini sağladı.

İkinci yarıya oyuncu değişikliği ile başlayan Fenerbahçe’de bu değişiklik işe yaradı. Akhisar kalesini ablukaya alan sarı lacivertliler beklediği beraberlik golüne kavuştu ve öne geçme fırsatlarını elinin tersiyle iterek kupayı Teleset Mobilya Akhisar Belediyespor’a armağan etti. Futbolda yakaladığını golü atamazsan maçın sonunda üzülerek ayrılan taraf olursun bu her zaman böyle olmuştur. Maçın son 10 dakikasında 2 gol daha bulan Akhisar farkın bire inmesine karşın sahadan zaferle ayrılan ekip olarak tarihinde ilk kupasını kazanarak büyük bir başarıya imza attı.

Maçın sonunda şunu gördük. Birbirine inanan, güvenen ve bütün varlığıyla mücadele eden bir takım vardı sahada adı Teleset Mobilya Akhisar Belediyespor. Yapılan yatırımlar, kurulan doğru kadrolar ile bu başarıyı yakalamak tesadüf olamaz. Çünkü Akhisar yarı finalde evinde Galatasaray karşısında ilk maçı kaybetmesine karşın ikinci maçtaki futbolu ile rakibini eleyip adını finale yazdırmıştı. Bunun tesadüf olduğunu söylemek sanırım vicdansızlık olur.

Bir ilçe takımı bu başarıyı yakaladı. Bu başarı küçümsenemez. Rakibi Fenerbahçe’ye bakıyoruz fütursuzca saçılan milyon dolarları düşününce insan üzülmeden edemiyor gerçekten. Bütçesi Fenerbahçe’nin yarısının yarısı bile olmayan Akhisar, ortaya koyduğu futbol ve verilen emeklerinin karşılığını aldı ve anasının ak sütü gibi kupayı hak etti.

Yani işin özü şu çok para harcayarak iyi takım kuramazsınız. Başındaki teknik adam gereksiz ağız dalaşına girmeyecek, rakiplerine göndermede bulunmayacak. Böyle yaparsanız maçın sonunda size göndermede bulunurlar gıkınız çıkmaz. Mesele doğru transfer, doğru kadro mühendisliği ve doğru teknik adam seçimi. Sonuçta ortaya çıkan bu başarı size fazlasıyla geri dönüyor. İnşallah büyük takımlarımız bir kez daha şapkalarını önlerine alıp biz nerede hata yapıyoruz diye düşünmüşlerdir…