Dünyanın bir numaralı terörist ülkesi olduğu halde süper olduğundan mıdır nedir şayet hiçbir ülke ağzının dolusu bu gerçeği haykıramıyorsa, kendisi hele de Müslümanların yumuşak karnını bilip hep oradan vuruyorsa bu kısır döngü daha çok böyle döner durur. Bu ülke elbette ABD'dir.
Biz Müslümanlar; rehberimiz, uydumuz bir bakıma varlık sebebimiz olan kutsal kitabımızdan yeterince, hakkıyla ve istenilen ölçüde istifade etmiyoruz. Bizlerin Kur'anı Arapça değil Rab'ça, Allah'ça okuyup, yaşamadığımız müddetçe amiyane tabirle burnumuz ..oktan kurtulmaz kardeşim! Çünkü kılavuzumuzu kargadan edinmişiz maalesef.
Bilindiği üzere saymakla bitmeyen imam hatiplimiz var ama içlerinde hakiki imam ve hatip var mı? Yok elbette. Üzülerek söylemeliyim ki, gerçek Mümin ve Peygamber'in ümmeti olan hakikatli Müslüman yok maalesef.
Bizler kılı tüyü çulu derken, peki mirim nerde bunun kulu söyler misin? Bilmez misin ki odun yanınca kül olur, insan yanınca kul olur. Sen yandın mı hiç? Kul olma gayretine girdin mi hiç? Peki sen hiç insan nedir bilir misin? İşte eğer bunu hakkıyla bilmiş olsaydın yüreğinde sevgi olurdu. İşte o sevginin bir kırıntısı bile seni dünyanın geçici hevesleri için asla savaş yaptırmazdı. İnsan Allah’ın en güzide varlığıdır, yeryüzüne gönderdiği halifedir.
Öyleyse bir yerlerde yanlış yapılmaktadır. Tabi ya buldum! Efendim bu çeşninin içinde ilim, bilim, mantık, akıl/akılcılık yok! İlime bilime de yönelselerdi tadından yenmezdi aslında.
Yine büyük önderimiz “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” dememiş mi? “Bilim, gerçeği bilmektir” demiş mesela. Mevcut düzenin asla anlam veremeyeceği (afaki, düşünmeden öylesine kararlar verdikleri için) öyle bir söz söylemiş ki; “Her işin esas hedefine kısa ve kestirme yoldan varmak arzu edilmekle beraber, yolun kabul edilebilir, mantıki ve özellikle ilmi olması şarttır.” Buyurun var mı sözü olan?
Bakın hiç ötelere gitmeyelim, elimizde her aşamada yararlanacağımız Atatürk gibi şahane bir argümanımız var ve olacak iş değil bizler düz yolda yolumuzu kaybettik. Buna kısaca diyorum ki un var, yağ var, şeker var, su var ama bir türlü helvayı yapıp ortaya getiremedik/getiremiyoruz.
İşte ne zaman ki bizler ilim bilim ve fenden kısacası Atatürk’ün yolundan saptık işte o zaman sapıttık. Sözün özü, özeti budur…
Hoş kalın, sağlıkla, muhabbetle kalın…