Merhaba sevgili Anadolu Gazetesi okuyucuları uzun bir aradan sonra tekrar sizlerle olmak beni mutlu ediyor
İnsanoğlunun yaratılışından ilk insan Hz. Adem Aleyhisselam'ın yaratılışı ondan bahsetmek istiyorum bugün insanoğlu yeryüzüne neden geldi?
Cenabı Allah isteseydi bizi bir taş bir ağaç ve bir hayvan suretinde de yaratabilirdi ama bize insan yarattı.
Ve bizi vazifelendirdi hazırsanız hep birlikte okuyalım Hz. Adem'in yaratılışını.
Kur'an-ı Kerim'e göre Hz. Âdem'in yaratılışının diğer insanlarınki gibi olmadığı kesindir. "Allah nezdinde (yaratılış bakımından) İsa'nın durumu Âdem'e benzer. Allah, onu topraktan yarattı; sonra ona 'ol!' dedi ve oluverdi." (3/Âl-i İmran, 59) Bu ayet, bu iki peygamberin yaratılışlarındaki olağan üstü duruma işaret eder. Allah, Hz. Adem'i topraktan yarattı (11/Hûd, 61; 20/Tâhâ, 55; 71/Nuh, 18). Yüce Allah yeryüzünde bir halife yaratacağını meleklerine bildirdiği zaman; ilim, irâde ve kudret sıfatlarıyla donatacağı bu varlığın yeryüzüne uyum sağlaması için maddesinin de yeryüzü elementlerinden olmasını dilemiştir. "Sizi (aslınız Adem'i) topraktan yaratmış olması O'nun âyetlerindendir. Sonra siz (her tarafa) yayılır bir beşer oldunuz." (30/Rûm, 20)
Genellikle sahih kabul edilen bir hadis-i şerife göre Allah, Âdem'i yeryüzünün her tarafından alınan toprak örneklerinin birleşiminden yaratmıştır. Bu toprağın çeşitliliğinden dolayı da Âdem'in nesli değişik karakterler taşır. "Allah Teâla Adem'i yeryüzünün her tarafından avuçladığı bir avuç topraktan yarattı. Bunun için Ademoğulları kendilerinde bulunan toprak miktarına göre, kimi kırmızı, kimi beyaz, kimi siyah, kimi bunların arasında bir renkte; (tabiat/huy bakımından da) kimi yumuşak, kimi sert, bazıları kötü, bazıları da iyi olarak geldiler." (bkz. Ebû Dâvud, Sünnet 16; Tirmizî, Tefsir 1, 3; Müsned-i Ahmed, IV/400, 406).
Allah Teâlâ, Hz. Âdem'i yaratırken maddesi olan toprağı çeşitli hal ve safhalardan geçirmiştir:
1- Türâb (toprak) safhası "Sizi (aslınız Adem'i) topraktan yaratmış olması O'nun âyetlerindendir." (30/Rûm, 20)
2-Tîn safhası. Tîn: Toprağın su ile karışımıdır ki, buna çamur ve balçık denilir. Bu safha insan ferdinin ilk teşekkül ettirilmeğe başlandığı merhaledir: "O (Allah) her şeyi güzel yaratan ve insanı başlangıçta çamurdan yaratandır." (32/Secde, 7)
İnsan hayatının ruh üflenmesinden/candan sonra iki temel unsuru su ve topraktır. "Allah her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürüyor, kimi iki ayağı üstünde yürüyor, kimi de dört ayağı üzerinde yürüyor. Allah ne dilerse yaratır. Çünkü Allah her şeye hakkıyla kaadirdir." (24/Nur, 45) "O (Allah) sudan bir beşer (insan) yaratıp da onu soy-sop yapandır. Rabbin her şeye kaadirdir." (25/Furkan, 54) Yeryüzünün 3/4'ü su ile kaplıdır. İnsan vücudunun da % 75'i sudur. Demek ki dünyadaki bu düzen, aynen insana da intikal ettirilmiştir. "Andolsun biz insanı (Âdem'i) çamurdan süzülmüş bir hülâsadan yaratattık." (23/Mü'minun, 12) İşte ilk insan, yaratılışının mertebelerinde, önce böyle bir çamurdan sıyrılıp çıkarılmış, sonra hülâsadan (bir soydan) yaratılmıştır.
3- Tîn-i lâzib: Cıvık ve yapışkan çamur demektir. Toprağın su ile karıştırılıp çamur olmasından sonra, üzerinden geçen merhalelerden birisi de "tîn-i lâzib" yani yapışkan ve cıvık çamur safhasıdır. Hz. Allah, bu süzülmüş çamuru cıvık ve yapışkan bir hale getirdi. "Biz onları (asılları olan Âdem'i) bir cıvık ve yapışkan çamurdan yarattık." (37/Saffat, 11)
4- Hame-i Mesnûn: Sûretlenmiş, şekil verilmiş, değişmiş ve kokmuş bir haldeki balçık demektir. "Andolsun biz insanı kuru bir çamurdan, sûretlenmiş ve değişmiş bir çamurdan yarattık." (15/Hicr, 26-28) Böylece Allah, Adem'i topraktan yaratmaya başlıyor. Bunu da su ile karıştırarak tîn-i lâzib yapıyor. Sonra bunu da değişikliğe uğratarak kokmuş ve şekillenmiş hame (balçık) haline getiriyor.
5- Salsâl: Kuru çamur demektir. Cenab-ı Hak, kokmuş ve sûretlenmiş çamuru da kurutarak "fahhâr" (kiremit, saksı, çömlek, porselen) gibi tamtakır kuru bir hale getir. "O Allah insanı bardak gibi (pişmiş gibi) kuru çamurdan yaratmıştır." (55/Rahman, 14)
Hz. Âdem'e Ruh Verilmesi
Cenâb-ı Allah, Hz. Adem'i yaratırken, maddesi olan çamuru, çeşitli mertebelerde değişikliğe uğratarak, canın verilmesi ve ruhun nefhedilmesine müsait bir hale getirdi. Nihayet şekil ve sûretinin tesviyesini/düzenlemesini tamamlayınca ona can vermiş ve ruhundan üflemiştir. "Rabbin o zaman meleklere demişti ki: 'Ben muhakkak çamurdan bir insan yaratacağım. Artık onu düzenleyerek (hilkatini) tamamlayıp ona da rûhumdan üfürdüğüm zaman kendisi için derhal (bana) secdeye kapanın.' Bunun üzerine İblis'ten başka bütün melekler secde etmişlerdi. O (İblis) büyüklük taslamış ve kâfirlerden olmuştu. Allah: 'Ey İblis, iki elimle (bizzat kudretimle) yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan nedir? Kibirlenmek mi istedin? Yoksa yücelerden mi oldun?' buyurdu. İblis dedi: 'Ben ondan hayırlıyım. Beni ateşten, onu ise çamurdan yarattın." (38/Sâd, 71-76)
Cenab-ı Allah, böylece Hz. Adem'i en mükemmel bir şekilde yarattı. Yaratılışı tamamlandıktan sonra Allah ona, haydi şu meleklere git, selâm ver ve onların selâmını nasıl karşıladıklarını dinle! Çünkü bu, hem senin, hem de zürriyetinin selâmlaşma örneğidir, buyurdu. Bunun üzerine Hz. Adem meleklere: "Es-selâmü aleyküm" dedi. Onlar da "Es-selâmü aleyke ve rahmetullah" diye karşılık verdiler. Adem, insanların büyük atası olduğu için, Cennete giren her kişi, Âdem'in bu güzel sûretinde girecektir. Hz. Âdem'in torunları, onun güzelliğinden birer parçasını kaybetmeye devam etti. Nihayet bu eksiliş şimdi (Peygamberimiz zamanında) sona erdi. (Buhâri, Halk-ı Âdem 2 (IV/102); Tecrîd-i Sarih Terc. IX/76, hadis no: 1367)
Kur'an-ı Kerim'de Hz. Âdem'le ilgili ayetlerde üç nokta dikkatimizi çekmektedir. Öncelikle Adem'in, önemsiz bir madde olan topraktan başlamak üzere bedenî ve ruhî yönleriyle tam ve kâmil bir insan haline gelinceye kadar geçirdiği safhalardan söz edilir ve bu suretle Allah'ın kudretinin üstünlüğü vurgulanmış olur. İkinci olarak Adem'in varlık türleri arasındaki mevkiinin yüksekliğine işaret edilir. Bu ayetlerde hem Adem'in hem de onun soyunun yeryüzünün halifeleri olduğu, Allah'ın kendilerine verdiği aklî, zihnî, ahlâkî meziyetlerden, dolayısıyla Allah'a ibadet hükümlerinin yerine getirilmesini sağlayan, ayrıca diğer birçok varlık türlerini kendi hizmetinde kullanabilen varlık olduğuna dikkat çekilir. Çeşitli ayetlerde Allah'ın emri uyarınca meleklerin Adem'e secde ettikleri bildirilmektedir.
Buna göre Allah, Adem'i meleklerden daha üstün ve onların saygısına lâyık bir mertebede yaratmıştır. Bu meziyet yalnız Adem'e ait olmayıp aynı zamanda bütün insanlığa şâmil bir şereftir. Kur'an'da başka vesilelerle de insanoğlunun bu meziyetine işaret edilmiştir (bkz. İsrâ, 70; Tîn, 4).
İlk insan ve ilk peygamber Hz. Adem'dir. Allah Hz. Adem'i peygamber seçti ve topraktan yarattı.