Pazar günü hasbelkadar Ankara’nın en büyük alışveriş merkezlerinden birine yolum düştü. Akşam saatleri olduğu için oturup bir şeyler yiyip karnımı doyurmak istedim ve restoran katına çıktık.
Şipariş verip yaklaşık on dakika bekledikten sonra yemeğimi alıp açık havaya çıkıp karnı doyurmak için masaya oturdum. Karşımda da birkaç genç kız oturmuştu. Belli ki gençler yemeklerini yemiş oturup keyif sigarası içiyorlardı.
Hava da güzel olunca restoran katı epey kalabalıktı. Ben yemeğimi yedikten sonra bir çay içip kalkayım dedim. Fakat gördüğüm manzara gerçekten beni derinden üzdü. Karşımdaki gençlerin konuşmaları beni utandırdı.
Konuşmalar öyle küfürlü, öyle seviyesizdi ki ben kendimden utandım. Kullandıkları küfürleri sokakta bir vatandaşa söylese inanın kavga çıkar sonunda neler olur düşünmek istemiyorum. Oturan gençlerin tamamı kız ve ettikleri küfürleri duyunca benim yüzüm kızardı, onların kahkahaları ve keyifleri tavan yaptı.
Yaptıkları küfürlerin onda birini ben bu yaşıma kadar kullanmadım ve kullanmam da. Hal böyle olunca aileleri ile birlikte oturanlar rahatsız oldu ve tartışma çıktı. Gençlerin masasına gelen birkaç genç adam tepki gösterince bu kez kızların yaygarasını görmek insan ne diyeceğini bilemiyor.
Hem suçlu hem güçlü diye bir tabir var ya o tam bu gençler için geçerli. Yahu hem edepsizlik edip küfürlü konuşuyorsun, tepki görünce de basıyorsun yaygarayı haklı çıkmaya çalışıyorsun.
Neyse güvenlik geldi gençleri oradan çıkardı. Olay sona erdi. Ama aklımda kalan ne oldu derseniz. Gençlerin bu kadar seviyesiz, bu kadar edepsiz olduğu. Hani Z kuşağı bilmem, ne kuşağı dedikleri gençler kaldı aklımda.
Ben böyle Z kuşağı falan istemiyorum. Böyle Z kuşağı ülkeye lazım değil ve bu Z kuşağından ülkeye bir fayda gelmeyeceğini görmek en üzücü tarafı bence. Yani Z kuşağı yetiştireceğiz dersen ana babaya saygısı olmayan, çevreye faydası olmayan bir nesil yetiştiğini bir kez daha görmek beni üzdü.
Düşündüm kendi kendime böyle bir gençlik yarınları emanet edeceğimiz gençlik miydi? Kendisine saygısı olmayan, ağzından çıkanı kulağı duymayan gençliğe benim yarınları emanet etme gibi düşüncem olmaz, olamaz da.
Gençlerimizin birçoğu ne kendini biliyor, nede yarınını düşünüyor. Onlara kızmıyorum, onların ailelerine kızıyorum. Ben yaşamadım, ben görmedim, ben yoksulluk çektim, aman onlar benim yaşadığımı yaşamasın diye diye sonunda gençliği bu hale getirdik.
Üretmeyen, çalışmaktan hoşlanmayan, hazıra konan bir gençliği el birliği ile yarattık. Onların sorumluluk almalarına, onların sıkıntı çekmesine izin vermiyoruz. Her dediklerini anında yapıyoruz. Hal böyle olunca hazıra konan bir gençlikten nasıl ümitli olalım dostlar…
Neticede anne ve babalar evlatlarını yetiştirirken bir kez daha dikkatli olup iyi düşünsünler. Evlatları gözlerinin önünde kaybolup gidiyor farkında değiller. Lütfen artık gözünüzü açın, evlatlarınıza iyi örnek olun ve onları koruyun…