Katar’da düzenlenen 22. Dünya Kupası heyecanı bütün hızıyla sürüyor. Favorilerin zorlanmadığı, sürpriz sonuçların henüz ortaya çıkmadı iki günlük sürede İngiltere daha şimdiden şampiyonluk adayları arasında gösterilmeye başlandı bile.
Katar’da düzenlenen ve ev sahibi Katar ile Ekvador arasında oynanan maçla başlayan Dünya Kupası’nın ilk maçı bende hayal kırıklığı yarattı. Ev sahibi Katar sıradan bir takım olmaktan öteye geçmedi.
Hani ev sahibi olmasa inanın bizim Spor Toto Birinci Lig takımlarından farksız diyeyim siz gerisini düşünün. Ne düzgün bir atak, ne düzgün bir gol girişimi ne de düzgün organize atak. Yani bir takım bu kadar mı kötü bir futbol oynar.
Açılış maçının galibi Ekvador’a gelecek olursak nispeten daha iyi bir takım. Çünkü birçok oyuncusu Avrupa takımlarında oynuyor. Durum böyle olunca galip gelmesi normal bir sonuç. Galibiyeti hak eden bir futbol oynadılar ve sahadan 2-0 galip gelerek ilk maçından 3 puanla ayrılmasını bildi.
Bir parantez de Fenerbahçe’de forma giyen Enner Valencia’ya açmak lazım. Valencia açılış maçına damga vurdu desek yeridir. Takımını galibiyete taşıyan iki gole imza atan yıldız isim daha şimdiden adını parlatmaya başladı bile. Fenerbahçe’de oynamak Valencia’ya yaramış inşallah lige döndüğü zamanda bu güzel futbolunu sürdürür diye temenni edelim.
Pazartesi günü üç maç vardı. İngiltere-İran, Hollanda-Senegal ve Galler-Amerika Birleşik Devletleri arasında oynanan maçlar beklentileri biraz olsun yukarı çıkardı diyebiliriz. Özellikle kupanın favorileri arasında gösterilen İngiltere ortaya koyduğu futbolla otoriteleri haklı çıkardı.
İngiltere kusursuz futbolu ile İran’ı adeta sürklase etti. Hem hücumda hem savunmada mükemmel bir futbol ortaya koyan Ada ekibi şampiyonluğun en büyük favorilerinden birisi olduğunu ortaya koydu.
Organize atak, kusursuz hücum daha ne olabilir ki derken bir maçta altı gol atmak öyle kolay değil. Ha bunda İran’ın oynadığı açık futbolun etkisi olduğunun da altını çizmek lazım. Çünkü karşıdaki takım kapalı savunma yapsa bu kadar kolay gol atabilir miydi İngiltere bilmiyorum ama neticede 6-2 kazanılan bir maç var ortada ve İngiltere sonuna kadar hak etti.
İran’a gelecek olursak sıradan bir takım görüntüsü çizdi. İngiltere karşısında bir varlık gösteremediler ve ortaya koydukları futbol tam bir hayal kırıklığı benim için. İran’ın oynadığı futbol çok eskide kaldı. Böyle futbol oynayarak ne maç kazanabilirsiniz ne de ilerisi için ümit verebilirsiniz. İran’ın bundan sonraki maçlarda galibiyet alması bence mucizelere kalmış gibi görünüyor.
Gecenin ikinci maçında bir diğer favori takımlardan Hollanda ile Afrika’nın en önemli temsilcisi Senegal arasındaki mücadele nefes kesti. Hollanda daha atak görünmesine karşın Senegal’a yazık oldu.
Kara kıtanın bu futbol efsanesi bence en azından beraberliği hak etmişti fakat savunmasının azizliğine kurban gitti. Senegal yakaladığı net pozisyonları cömertçe harcayınca Hollanda’nın hiç beklemediği anlarda attığı iki golle sahadan 2-0 yenik ayrıldı.
Hollanda’nın oynadığı futbol heyecan verici gibi görünse de ciddi bir gol pozisyonuna girememiş olması ve organize olamaması bende soru işaretleri bıraktı. Attıkları iki golde savunma hatasından kaynaklandı. Hollanda bu futbolla gruptan çıksa bile ilerisi için çok ümit vermedi diyebilirim. Yine de kazanan haklıdır demişler ya Hollanda kazandı ve grubundaki ilk maçından üç puanla ayrıldı.
Gecenin bir diğer maçında Amerika Birleşik Devletleri ile Galler arasındaki mücadele sıradan bir kupa maçıydı. Her iki takımda ortaya koydukları futbolla geçer not almadılar benim tarafımdan. Çünkü bu iki takımda gruplarından çıksa bile ilerleyen maçlarda pek bir varlık gösteremeyecekler gibi görünüyor.
Amerika Birleşik Devletleri 1-0 öne geçtiği maçta tam üç puanı aldı derken acemice bir penaltı ile Galler’le 1-1 berabere kaldı. Her iki takımında oynadığı futbol inan çok sıkıcıydı. Ben izlerken sıkıldım bitse de yatsam havası yarattı bende. Neticede sıradan bir futbol ve puanlar paylaşıldı.
Dünya Kupası’nda iki gün geride kaldı. Şunu diyebilirim bu şampiyonada çok sıradan takımlar var ve sıradan futbol oynuyorlar. Düşünüyorum bu takımlar Dünya Kupası’na nasıl geldiler diye? Neticede bundan sonraki maçlarda ne olur bilmiyorum ama bu Dünya Kupası maçları bana pek vermeyecek gibi geliyor.
Favorilerin zorlanmayacağı bir Dünya Kupası yaşayacağız diye düşünüyorum. Sıradan takımların puan alması hiç kimseyi şaşırtmasın çünkü birçok takım gerçekten tatile gelmiş gibi görünüyor.