Seçimlerin en merak edilen konularından biridir, mal varlığı beyanı...
Ama öyle kimse ortaya çıkıp gönül rızası ile "ben mal varlığımı açıklıyorum" demez.
Seçime günler kala başlar liste liste beyanlar..
Bugünlerde olduğu gibi..
Açıklayan da olur, açıklamayan da..
Oy oranına etki edecek bir husus değildir kanımca.
Bir nevi mecburiyet oluşur aslında, o zaman da herkesin eteklerindeki taşlar dökülmeye başlar..
İyi de olur bir yerde.
Doğrusu günümüz siyasetinde olmazsa olmazdır mal beyanı..
Kimin daha halktan yana olacağı, elbette mal beyanına göre belirlenemez.
"Dürüst, şeffaf ve doğru iş yapacağız" demenin bir nevi somut beyanıdır. İyi bir propaganda malzemesidir.
Az malın varsa, ne âlâ. Çok malın varsa, yandı gülüm keten helva..
Ama seçilen muhteremi, görev süresi boyunca yeni bir mal edinecek ise, daha temkinli hareket etmeye sevk eder.
Görev süresi sonunda bir başkanın mal varlığı ciddi oranda büyümüş ise, halk fakirleşip, başkan zenginleşiyor ise orada bir bit yeniği vardır.
Elbette helal kazanılmış her malın, helali hoştur. Haram kazanılan paranın kimseye hayrı olmadığı gibi.
Halkın oyları ile seçilmiş bir Belediye başkanı, elbette, halkın ihtiyaçları ve refahı için çalışmalıdır.
Doğrusu, az ya da çok, ben işin o tarafında değilim.
İnsanın gönlü zengin olmalı.
Vicdanlı olmalı, dürüst, çalışkan olmalı, insan olmalı... Halktan yana olmalı... İyilikten yana olmalı...
Ne demişler; Dünya malı, dünyada da kalır. Geriye bir çift söz, bir hoş seda kalır...