Duydunuz mu, ABD, İran’ı özgürleştirecekmiş. Bu söze sağır sultan bile güler. Ey Amerika sen kendini sağır, insanları kör mü sanıyorsun.
Amerika sen halkları özgürleştirmiyorsun kendine köle arıyorsun. Bugüne kadar özgürlük adına nereye el atıysan kavga, dövüş tamiri zor olan enkaz bıraktın.
Kardeş katileri ürettin, mezhep savaşları başlattın. Senin özgürlüğün, demokrasin lazım değil az ötede dur.
Ey özgürlükçü sömürü Amerika sen önce kendi vatandaşlarından olan siyahileri özgürleştir. Senin özgür dediğin ülkende siyahilerin giremediği yerler var.
Adam yerine konmayıp hayvanlar gibi muameleye tabi olan siyahileri bir özgürleştir. Bunları görmüyorsun dünyaya özgürlük dersinde geri kalmıyorsun.
Amerika özgürlüğü yeni sömürüsü demektir. Amerika İran halkını çok sevdiğinden değil. İran yönetimini dize getiremediğinden.
İran’ın petrolüne müdahale edemediğinden. İran molla rejimini yıkamadığından. İran Coğrafyasına körfeze müdahale edemediğinden.
ABD hangi ülkeye özgürlük götürmüş ki İran’a götürsün. Ey Amerika senin ayak bastığın yerde ot bitmiyor.
Bunamış ne dediğinde haberi olmayan BIDEN, “İran’ı özgürleştireceğiz” demiş. Irak’a demokrasi getirdiler.
2003 yılında Irak’ı işgal ettiğinde ülkeye özgürlük ve demokrasi getireceğini vaat etmişlerdi. Halkı yönetime ve iktidara karşı kışkırtmışlardı.
Amerika’dan şefaat bekleyen Irak halkı Saddam’a karşı ayaklanmıştı kendi elleriyle Amerika ya ülkeyi teslim ettiler.
Amerikan atamalı Irak mahkemelerinde yargılanan Saddam idam edilmiş sözüm ona Irak halkı özgürleşmişti. Bugün Irka halkı Saddam’ı mumla arıyorlar.
Dönemin ABD Başkanı şeytan George W. Bush, Amerikan ordusuna saldırı emrini verdiği açıklamasında, “Iraklıların özgür bir ülkeye kavuşmasına yardım etmek bizim kararlılığımızı gerektiriyor.
Irak’ta tehdidi ortadan kaldırmak, ülkenin kontrolünü vatandaşlarına vermek dışında bir amacımız yok” ifadelerini kullanmıştı ülke bir daha kendine gelemedi.
Afganistan’ı kurtarmaya kalktılar. Afgan halkı eskisinden bin beter ettiler. Libya’yı özgürleştirdiler. Paramparça oldu Libya.
Arap baharı dediler Suriye, Mısır, Libya, Cezayir, Fas, Tunus aklınıza gelen her yeri karıştırdılar.
Birlikten, beraberlikten yoksun, Ümmet bilincinde uzak, İslam coğrafyası Amerikan emperyalizm zulmü altında inliyor.
Sömürdüğü ülkelerde ne kadar huzursuzluk tohumları yeşerirse Amerika daha da güçlenecektir.
İran’ı özgürleştirmeye kalktıklarında İran’ın ne hale geleceğini tahayyül bile etmek istemiyorum. İnsanlık âlemi şunu anladı:
En korkunç diktatörlük bile ABD’nin özgürleştirmesinden daha iyidir. “Endişelenmeyin, İran’ı özgürleştireceğiz” demesi boşuna değil.
İran yönetimi ise “Ülkeyi parçalamayı hedefleyen ABD ve İsrail gibi güçlerin komplosu" olarak değerlendiriyor.”
Tahran’da on üç Eylül’de “ahlak polisi” olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından gözaltına alındıktan sonra komaya girerek hastaneye kaldırılan Mahsa Emini’nin on altı Eylül’de yaşamını yitirmesi İran’da ülke yönetimine karşı protestolara yol açmıştı.
İran yönetimini her daim karıştırmaya çalışan ABD ve yandaşları bu güne kadar başarı elde edemediler.
Amerika İran yönetimine karşı dostlarıyla birlikte ambargo kararı aldılar yine de ambargoyu delen Amerika’nın kendisi oldu.
Bugün eylemlerin sonucunda Amerika gerçekten İran’ı özgürleştire bilecek mi?
Molla yönetimi iktidarda kalacak mı? Dünya basını halkın özgürlüğünde yana yayın sunuyor.
Halkın sömürüldüğünden yana hiç yayınları var mı? Amerika ve İsrail beslemeli dünya basını istediğini elde edecek mi?
İran’da baş gösteren eylemler uzadıkça Amerika ve İsrail yandaş güdümlü basının ve devletlerin işine geliyor.
Ne diyelim Allah Müslümanlar birlik berberlik aklı versin, zalimlere de fırsat vermesin…