İman; Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahirete, kadere, hayır ve şerrin Allahtan geldiğine, inanmak kalp ile tasdik dil ile ifade etmek kalpteki imanın göstergesidir.
Kalben inanan ve inandığını dili ile söyleyen kimse mümindir, Müslüman dır. İnanç esaslarını inkar etmedikçe o kimseye kafir denmez. İbni Ömer radiyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullahsallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Bir adam din kardeşine, ey kâfir derse, bu söz ikisinden birine döner. Eğer böyle denilen kişi söylenildiği gibi ise söz doğrudur; yerini bulmuş olur. Aksi takdirde bu söz söyleyene geri döner."
Bir Müslüman’a kâfir demek ayet ve hadislerde yasaklanmış ve söylemek de uygun olmadığı gibi, bu şekilde inanmak en büyük günahlardan sayılır. Büyük günah işleyen, insan öldüren, zina yapan kimse bile kâfir sayılmaz. İslâm dinini kabul etmeyen, bâtıl sayan ve dalâlet ehlinden olanlar dışında Müslüman olduğunu söyleyen hiç kimse kâfir olarak nitelendirilmez. Bir Müslümana kâfir demeyi câiz gören kendisi küfre düşmüş olur. Din kardeşine söylediği noksanlık ve ona kâfir demenin günahı kendisine döner, şeklindedir.
Müslüman’ın vazifesi, Müslüman’ım diyen bir insanı dışlamak değil, hata ve günahı varsa onu kardeşçe ve “İslâm âdâbına “uygun bir tarzda uyarmak, hata ve günahlarından kurtulmasına vesile olmaktır. Peygamber Efendimizin bu hadisiyle bizden istediği hassasiyet, Müslüman bir kimseye asla kâfir denmemesi, kendine kâfir denilen kimse gerçekten kâfir değilse, o sözün kendisine geri döneceğini bilmelidir.
Kıble ehli olan müminlerin de küfre götürecek herhangi bir söz veya fiilden azami sakınması gerekir. Mümin erkek ve kadın için dinin icrası, Allah için amellerin ihlası, insanlar için meşru olan veya meşru olmayan haramları bütün menhiyatı öğrenmesi farzdır. Küfre götüren sözleri öğrenmesi ile. Namaz, oruç, hac, zekat, meşru ticaretin kaidelerini öğrenmek bir mümin için farzdır. Kişi imanını bozacak bir hal ile karşı karşıya gelirse acilen imanını tazelemesi gerekir.
Peygamberimiz (a.s.m) şöyle buyuruyor: "Müslüman’a sövmek fısktır. Onunla çarpışmak ise küfürdür." Bir Müslüman’a haksız yere sövüp saymak haramdır. Bu işi yapan fasıktır, cezası ise güzelce ikaz edip yanlışından döndürmek olmalıdır. Allah, Müslümanları kardeş yapmış, dargınların arasını bulmayı emretmiştir.
Haksız yere Müslümanla kavga ve çarpışma yapan ise ehli hak Müslümanlara göre dinden çıkmak manasına küfretmiş olmaz. Ancak Müslümanla harbetmenin helal olduğuna inanırsa o zaman dinden çıkar. Rasulullah (asm) buyurdular: "Herhangi bir kimse, din kardeşine "Ey kafir!" derse, bu tekfir sebebiyle ikisinden biri muhakkak küfre döner. Eğer o kimse dediği gibi ise ne ala. Aksi takdirde sözü kendi aleyhine döner." (Müslim, 1/319)
Din kardeşine kafir demek akibet kendini küfre götürebilir. Çünkü "Günahlar küfrün postasıdır." Bu sözü diline dolayanın akıbeti küfür olacağından korkulur. Bu nedenle hiç bir mümine kafir dememek gerekir.
Sulh halinde olduğumuz ya da Müslümanların içinde yaşayan gayri Müslimlere kafir denilmez ve denilmemelidir. Nitekim kör adama, hey kör demediğiniz gibi... Çünkü eziyettir. Peygamber Efendimiz (asm) Müslümanların içinde yaşayan gayri müslimlere eziyet etmeyi yasaklamıştır: "Kim zimmî olan birine eziyet ederse ben onun hasmı olurum., hadis no: 8270) diyerek İslamiyet’in tahkir ve eziyet dini olmadığını vurgulamıştır. Davranışları isyan ve şirk varsa bunları güzelce toplum içinde değil yalnız olunduğunda, söylemek onun yanlışını görmesine vesile olunur.
Hadis-i şerifte Peygamberimiz (s.a.v) Şöyle buyuruyor:
“Hiç kimse, başka bir kişiye fasık (yoldan çıkmış sapmış) diye söz atamaz, kafir diyemez. Eğer fasık dediği kimse fasık, kafir dediği kimse de kafir değilse, bu sıfatlar muhakkak onları söyleyen kimseye döner.” (Buhari, Edeb,44)
Kafir kelimesi iki anlama gelir:
1) Allah'ı inkar eden dinsiz kafir: Bu anlam ile Ateistler kast edilmektedir.
2) Peygamberimiz (asm) ve İslamiyeti inkar eden kafir: Bu anlam ile Ehl-i kitap kast edilmektedir.
Müslüman’a düşen, başkalarında gördüğü kötü davranışları yayarak onları üzmek değil, öğüt vermek ve yapıcı bir şekilde uyarıda bulunmaktır.
Bir Müslümana kafir demek son derece sakıncalıdır. Çünkü başkasının kafir olmasına razı olmak demektir ki bu, bir Müslüman için düşünülemez. Kaldı ki bir Müslüman’ın kafirliğine hükmetmek çok zordur.
Müslüman’ın kafir olduğunu gösteren birçok ihtimal yanında kafir olmadığını gösteren bir ihtimal de varsa, o kimsenin kafir olmadığı tercih edilir.
Hatta bir kimsede bulunan yüz ihtimalden doksan dokuzu kafir olduğunu, bir ihtimal de kafir olmadığını gösterse, yine o kimsenin Müslümanlığına hükmedilir
Bir kimsenin yaptığı ibadetlerle gösteriş yaparak başkalarına karşı üstünlük taslaması da doğru değildir. İslam adabına uygun sözlerle sohbetimizi muhabbetimizi yapalım.!
Sevgi muhabbetler diliyorum…