Türk gökmeni Alper Gezeravcı, Dünya’ya sağlıkla döndü.
Çok sevinçliyiz!
Eminim yaptığı deneylerin sonuçları Türk bilim dünyasını da çok heyecanlandırıyordur.
Bilim insanları bu verileri projelerinde kullanabilecekler. Tabi ki ilgili projelerde.
Uzay, Dünya yüzeyinde yaşayan biz canlılar için bambaşka bir ortamdır.
Bence en önemli fark yerçekiminin olmamasıdır. Ağırlıksız bir ortam bize hiç iyi gelmiyor. Kaslarımız eriyor, kanımız başımıza çıkıyor vs…
Üstelik insanın yaşam gereçlerini de büyük maliyetlere katlanarak oraya götürmek zorundayız.
Peki, bu zahmet niye?
Bu kadar harcanan para niye?
Ben şu kadarını söyleyebilirim:
Osmanlı Devleti, eğer okyanus dalgalarına dayanacak gemilere sahip olsaydı. Ve coğrafi keşiflere katılma iradesini gösterseydi, belki de batıya yenilmeyecekti.
Coğrafi keşiflerin tetiklediği sanayi devrimini kaçırmayacaktı.
Veya sanayileşen emperyalist batının göz diktiği petrol bölgelerini vermeyecekti.
Birinci Dünya Savaşı sonrasında yenilerek Sevr Antlaşması’nı imzalamak zorunda kalmayacaktı.
İşte; insanlık yeni bir eşiğe gelmiş durumdadır. Orta Çağ'ın hamlesi coğrafi keşif yapıp ticaretin yönünü değiştirmekse, Günümüzün hamlesi de uzay keşiflerinin başlamasıdır.
O yüzden zengin devletler ve hatta küreselleşmenin sonucu olarak devletlerle yarışan zengin şirketler uzaya büyük paralar yatırıyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti’nin bunu geç de olsa görmesi gerçekten çok önemli bir aşamadır.
Yüksek teknoloji ile donanan yeni keşiflere bir adımdır.
Milli haberleşme uydularından sonra uzayda var olmanın ikinci adımıdır.
Başta TUA, Tübitak ve üniversiteler bu adımı iyi değerlendirecektir kanımca.
Uzay çalışmaları, elbette uzun soluklu ve pahalı bir projedir. Ancak buna değecektir.
Bu defa uzayı keşif çağını kaçırmamalıyız.
“İstikbal göklerde” ise, pırıl pırıl çocuklarımızı geleceğe hazırlamak zorundayız.
Çocuklarımızı başta GUHEM olmak üzere bilim merkezlerine götürüp, onları bilimle tanıştırmalıyız.
Onların arasından kim bilir nerelerden kaç tane gökmen çıkacaktır.
Alper Gezeravcı, Torosların eteğinden çıktı.
Şimdi sıra nerede?