Politika Kasabasının Siyaset Bulvarında gezinirken, aylardır süren yağmur / dolu yüzünden eve kapanmak zorunda kalanların Salooonun karşısındaki Millet Bahçesini doldurduğunu gördüm. Issız / sessiz bir yer bulabilir miyim diye “Ana Cadde”ye saptım.
Cadde TV tabelası sallanan binanın önüne varınca televizyon dünyamızın marka isimlerinden, değerli dost Rahmi Aygün dikildi yamacıma!
“Gel biraz sohbet edelim” deyince girdik içeri. Değerli dostlar; Televizyonun da içinde bulunduğu “Durum”u idare eden, AZE Medya Genel Yayın Yönetmeni İsmail Dükel ve asistanı Arzu Pınar Öztürk ile sohbet ettikten sonra, gündemi değerlendirmek üzere ‘Ana Cadde’de kamera karşısına geçtik…
Doğal olarak ana gündem CHP idi…
Sorular da sorunlar da CHP, özellikle de Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel ve Tanju Özcan isimleri etrafında kopan ‘El Nino’ üzerine yoğunlaşınca yaşananları hatırlattım.
***
“İstanbul’a Hizmette 4. Yıl” sunumunu gerçekleştiren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘değişim’ türküsü çığırmaya devam ederken, 2019’da cana can katan Canan (Kaftancıoğlu) yoktu ortalıkta. Genel Başkanı Kılıçdaroğlu gelince ses tonunu düşürdü. Onlara her yer Ahlatlıbel misali sohbete başladılar.
Kılıçdaroğlu, “Bırak artık şu ‘değişim’ türküsünü, Yalnızlar Rıhtımı şarkısını mırıldan” deyince, kırmadı:
Bir ben miyim perişan gecenin karanlığında
Yosun tuttu gözlerim yalnızlar rıhtımında
- Bak, ne güzel şarkı! Hem de Erkin Koray’ı anmış olduk…
- Beklentimi karşılamıyor.
-Beklentin nedir oğlum?
- Ben Ekrem, geliyorum…
- Zahmet etme, kendini yorma; bur-da-yım!
İmamoğlu, tam da “Bu iş böyle gitmez…” diye söze başlayacak oldu, 81 il başkanının imzaladığı ortak bildiriyi uzattı Kılıçdaroğlu. Aldı, okudu; alındı! Başkanlar diyordu ki:
- Değişimi sağlayacak kişilerden ziyade fikirlerdir…
Az ötedeki ‘disiplin mahkumu’ Tanju Özcan’ın sesi duyuldu:
- Ortada ağır bir yenilgi ve ‘badem bıyıklılar vakası’ var! Bunun sorumlusu istifa etmelidir…
İmamoğlu mütebessim halde kaşıyla, gözüyle Özcan’ı işaret ederken Kılıçdaroğlu görmezden, duymazdan geldi.
Bu arada cebinden çıkardığı gazeteyi Fatih Altaylı’nın yazısı üstte olacak şekilde dürüp uzatan İmamoğlu, “Okuyun lütfen” dedi. Okudu:
- Seçmen CHP’yi bırakıyor. Kurultay ve değişim belki bir heyecan getirir. Aksi takdirde geçmiş olsun. Artık CHP’yi AK Parti de kurtaramaz…
Kılıçdaroğlu, şarkının devamını getirdi:
Bütün gece ağladım dalgalar kucağında
Yosun tuttu gözlerim yalnızlar rıhtımında
Bunu fırsat bilen İmamoğlu atıldı:
- Baba, ben azgın dalgalarla iyi mücadele ederim. İzin ver gemiyi güvenli limana ben götüreyim.
- Kaptan hiçbir koşulda gemiyi terk etmez…
Diyalog uzayıp gidiyordu…
Rahmi Aygün, birer cümle ile söz etse de ne ekonomiyi, ne dövizi, ne ekmek fiyatlarını konuşabildik. Az biraz İYİ Parti muhabbeti yapabildik. Abdüllatif Şener’in adını anınca sesi duyuldu:
- Kafa buldum!
***
Ses etmedik! Ben “İyi ki CHP var! Başka bir şey konuşmaya gerek kalmıyor. Tüm siyasiler CHP duası okumalı” derken program bitti!