Azerbaycan, sadece kültür geçmişi, yeraltı zenginlikleriyle tanınmış bir ülke değil, aynı zamanda devletçilik tarihiyle de dünyada tanınıyordu. Eski zamanlarda bizim bu zengin topraklarımızda pek çok devletler var olmuştur ki bütün Kafkas bölgesi için evezolunmaz değer kazanmıştır. Azerbaycan tarihinde yöneticiler, devletçiliğin temelini koymuş şahsiyetler, ülkemizin tarihi adı olan Azerbaycan’ı yaratmışlardır, dış baskılardan, tehdit ve savaşlardan korumuşlardır. Bu gün iftiharla isimlerini tanıdığımız Mahmut Gazan Han, Şah İsmail Hatai, Şah Abbas Sefevi, Nadir Şah Afşar gibi isimler Azerbaycan’da devletçiliğin temelini sağlam atmış, doğma Azerbaycan’ı günümüze dek yaşamının devam etmesini sağlamışlardır. Onlardan ilki olan Mahmut Gazan Han, VI. yüzyılın en müdrik reformcuların sayılıyor. Moğolların hâkimiyetinden sonra Azerbaycan, İran ve yakın ülkelerin başında İlhanlar-Hulaguitler sülalesi iktidarın başına geçmiştir. Hulaguit hükümdarı-Ulu Cengiz Han’ın torunuydu. İlhanlar sülalesi ise merkezi Tebriz olarak iktidardaydı ve sınırın yelpazesi çok geniş olmuştur; öyle ki yakın ülkeler ve devletler dâhil bütün Hindistan’ı ellerinde tutuyordu. Bunu kıskanan göçebe feodal idarecileri zaman-zaman isyan ediyor, İlhanlıların esaretinden, hükmünden kurtulmaya özen gösteriyorlardı. Bu sebepten İlhanlar devleti zayıflıyordu, feodallerin isyanından çökmek üzereydi. Bunu his eden devlet başı feodallerin kurultayını organize ediyor, onları dinlemeye geliyor. Ve bu kurultay nerede gerçekleşiyor, derseniz? Azerbaycan’ın kan damarı olan güzel Garabağ’da. 1295 yılında İlhanlar devletinin denetiminde olan bütün ülkelerin feodalleri toplanırlar ve İlhanların taktığı Taçtan indiriyorlar ve yerine Argun Hanının oğlu Gazan Hanı Devletin Başı ilan ediyorlar.
Feodaller Gazan Hana Direndiler; Gazan Han Azerbaycan’ın ve başka göçebe feodallerin bölgede büyük güç olduğunu görüyordu ve onların birleşmesine yönelik çalışmalara başlıyor.
O anlıyordu ki, bu gücün sayesinde büyük Azerbaycan’ı ve göçebe feodal ülkeleri elinde sağlaya bilecektir. Bunun için ilk olarak İslam dinini kabul ediyor ve kendisi de ismini değişiyor. Mahmut Han olarak tarih yazıyor.
Yeni reformlar ve yenilikler Moğol prensleri, yerli feodalleri ve Emirleri rahatsız ediyordu, onlar birleşerek Mahmut Gazan Hana karşı cephe alıyorlar. Fakat Mahmut Gazan Han iktidarını ona vermiş olduğu değerlerden yararlanarak yerli feodalleri, tabi olmayan Emirleri yok etmeye kalktı, yeni devlet reformlarını gerçekleştirdi. Yenilmiş olan feodallerin, Emirlerin emrindeki insanlar devleti ve iktidarı tanımaya başladılar ve devletin kuralları çerçevesinde alışık davranışlarından, sorumsuzluklardan uzak durdular, devlet geleneğine baş eğdiler. Mahmut Gazan Han feodalleri devletin kural ve gereklerine tabi tuttu, göçebe feodal kurallarını yok etmiş oldu. Herkes vahit devleti tanıdı ve böylece Azerbaycan devletinin varlığı kendini göstermiş oldu. Bu reformları gerçekleştirirken zorluklar ve direnişlerle karşılaşsa da Mahmut Gazan Han, sadık Veziri tanınmış tarih ve bilim uzmanı Feyzullah Raflit ad-Din’in yardımlarından faydalanmıştır. Mahmut Gazan Han, devlette ekonomik krizin yaşanmamasına son verdi. Örneğin, köy ve kasabalarda vergilerin toplanması için tek bir vergi sistemi uyguladı. Böylece Moğolların köy-köy, kasaba-kasaba dolaşarak halktan istedikleri gibi vergi toplanmasını yasakladı. Her köy ve kasabalarda tabelalar asıldı ve her bireyin ne kadar vergi ödeyeceği yazılmış oldu.
Sefevi Devletinin kurucusu ünlü şair, Şah İsmayıl Hatai
ŞEFFAFLIK, DEMOKRASİYİ BÖYLECE YAYMIŞ OLDU
Doğrucu ve dürüstlüğü ön plana çıkardı ki, pek çok Moğol prensleri bundan rahatsız oldular. Buna göre feodal takımına devlet adına vergi toplanması yasaklandı ve bunu devletin denetimcileri yapıyordu. Yeni, Şeffaf ve Adil Dönem başladı. Devletin hazinesinden harcanan paralar devlet tarafından ciddi denetime alındı. Bu reforma göre pek çok feodaller rüşvet ve çıkarlarından, şahsi kazançlarından mahrum oldular ve rahatsızlık başladı. Fakat Mahmut Gazan Han buna aldırmadı ve ülkede Şeffaflık ve Demokrasiyi başarıyla oturta bildi. Böylece Azerbaycan devleti tarihte ilk defa demokrasi ve adilliği gerçekleştirmiş oldu. Aslinde şeffaf ve adil devlet sistemi ilk defa Mahmut Gazan Han’ın döneminde yaranmıştır.
Mahmut Gazan Hanın ikinci zaferi toprak reformunda oldu. Askeri hizmetini yapanlara hizmet karşılığında toprak payı verildi. Bu reformun kuralına göre üretimi yapılmayan, çalışmayan toprakların (bayrat) tümü denetime alındı, bunların sahipleri ortaya çıkarıldı. Bu toprak sahipleri, yine toprakları ekmediklerinde, topraktan yararlanmadılar ise, topraklar sahiplerinden para karşılığı alınıyordu ve ekip becerenlere, topraktan yararlananlara satılıyordu. Mahmut Gazan Hanın fermanına göre her köylünün kütüğü yaşadığı yere göre belliydi. Böylece kimin nerede yaşadığı kütüğe göre anlaşılırdı. Azerbaycan tarihinde Mahmut Gazan Hanın döneminde ilk defa “toprak köleleri” ortaya çıktı. Reformlar ve uygulamalar eski feodal yaklaşımı, kanunsuzluğu ve her türlü rezaleti aradan kaldırdı. Kanun adamını, devletin politikasını iyi bilen adamı bulmak, onu tayin etmek çok müşkül oldu. Bu görevi dinin kural ve gerekçelerini iyi bilen kişilere veriliyordu. Mahkeme masrafları ve giderleri miktarı, resmi gaydada yazılı şekilde önceden belirlenmiş bulunurdu. Ve devlet adına denetleyici devletin belirlediği miktardan kuruş bile fazla alamıyordu.
Burada da şeffaflık ve adil kural işliyordu ve herkes çok-çok önceden mahkeme masraflarını biliyordu.
HAK VE ADALET YERİNİ BULDU
Ulaşım ve Potça işlerini Moğollar tarafından en üst düzeyde yapıyordu. Buna bakmayarak Mahmut Gazan Han bu alana da el attı ve ana caddenin her 20 kilometresinde Posta istasyonları inşa ettirdi. Bu istasyonlara çukurcuk adı verilmiştir. Her istasyonda bir reis vardı ve elinin altında çalışanlar, at arabası görev yapıyordu. Ayrıca Karavancılar için dinlenme Sarayları inşa edilmiştir, atlar ve develer için ayrı mekânları vardı. Daha sonra bu mekânlara Kervansaraylar denilmeye başladığı yıl zamanında İlhanlar devletinin her alanında ciddi reformlar, yeni kurallar devletin denetiminde yapıldı. Yeni paraların baskı ve yaratılışı İlhan devletinde ilk defa yapılmıyordu, daha önceleri de paralar basılıyordu. Fakat Mahmut Gazan Han da yeni parasının baskısını gerçekleştirdi; ülkede pazarlarda, limanlarda tek ödeme sistemi yaratıldı. Her hangi ülke parasını ödeye bilirsin, fakat rakam aynıydı ve devletin ciddi denetimi altındaydı. Ülkenin yeni parası tümen adlanırdı ve bir tümen, on bin dinara eşdeğerdi. Yahut ta, bir dinar 129 kilo gümüş değerindeydi. Bütün bu yeni reformların gerçekleşmesi sayesinde ülke ekonomisinde hızlı yükseliş gözüktü. Mahmut Gazan Hanın yeni reformu sayesinde ülke dâhilinde ve dış ülkelerle ticari ilişkiler yeni boyutlara ulaştı. Ülke dâhilinde halk rahat nefes aldı, rüşvet olayları aradan kalktı, halkı savuranlar yok oldu. Ve yeni reformun sesi sedası ülke dışına yayıldı. Buna göre de Mahmut Gazan Hanı VI. Yüzyılın muasır reformcusu adı verilmiştir.
DÜNYA GAZAN HANI TANIDI
Mahmut Gazan Hanın bu muasır yeni reformları Azerbaycan’da ve genelde İlhan devletinde çok büyük olumlu gelişmelere neden oldu. Reformlar gerçekten de şeffaf ve adil olmuştur. Yeni fırsatlar doğdu ve ülkede denetimsizlik, devletin çöküşü ile sorumsuzluk, rüşvet baş alıp gitti...
Azerbaycan topraklarında yeni tarihi bir dönem başlıyor. Sefevi devletinin kurulmasıyla tarihte en önemli bir dönem gerçekleşir. Ve bu dönem Azerbaycan tarihinde en parlak, en anlamlı, devletçilik bakımından zirve teşkil ediyor. Çünkü bu dönemde Azerbaycan devleti dünya uygarlığında en üst zirveye ulaşmış bulunuyor. Dünya ülkeleri böyle bir muhteşem Azerbaycan’ı kucaklama yerine kıskanmaya başladı ve Kafkas’lar dâhil Avrupa’ya kadar ulaşan büyük Azerbaycan Sefeviler hâkimiyeti zamanında hem devletçilik tecrübesine sahip oldu, aynı zamanda dünya devletleri önünde kendi gücüyle, kuvvetiyle dayana bilen, övünen bir Azerbaycan devletçiliği gerçeğini ortaya koymuştur.
SEFEVİ DEVLETİ AZERBAYCAN’I DÜNYAYA TANITTI.
Ünlü Sezar Romalılar için ne ise; Napolyon Fransa için ne ise; Büyük İskender dünya için ne ise; Şah İsmail Hatai de Azerbaycan için onlar kadar büyük isim, büyük devlet adamı sayılıyor.
Şah İsmail Haydar oğlu Sefevi, 1487 yılında Güney Azerbaycan’ın Erdebil Şehrinde dünyaya merhaba demiştir. (Benim babam Nimet’in babası, yani dedem - tanınmış hekim, Mirze Mütallimi Erdebili, 12. Kütüğüne göre Uzun Hasanın sülalesinden olduğunu Erdebil’deki akrabalardan öğrenmiş oldum-E. N.). Onun ulu dedeleri-Sefi ad-Din ıskala al Musevi al-Erdebili sülalesinden gelmiştir. Elbette ki o yıllarda isimler ve soy isimleri Arap dilinde yazıldığından böyle yazılmıştır. Ve 26. kütüğüne göre İmam Ali Abu Talib oğlunun ve Peygamberimiz Muhammed’in kızı Fatma’nın torunlarındandır. Yani saf bir imam evladı idi.
Sefevi devletinin yaratılışı ve yükselişi Avrupa’yı, özellikle Papayı korkutmaya başladı ve Batılı devletler yeni senaryolar, tuzaklar, dolaplar çevirdiler ve iki muhteşem kardeş devleti, Azerbaycan devleti ile Osmanlı’yı, Çaldıran savaşında karşı karşıya getirmiş oldular. Dökülen iki kardeşkanı ileride Avrupa’yı da kana buladı; çünkü Avrupalıların menfur yüzleri, canavar kalpleri tüm ayrıntılarıyla gözükmeye başladı...
DEVAMI VARDIR!