Kamu kurum ve kuruluşlarının telefonlarına bu aralar ulaşmak mümkün değil. Herhangi bir konuyla ilgili bir bilgi almak için aradığınızda ya telefon meşgul, yada açılmıyor veya başka bir bölüme aktarılıyor, arayan kişi saatlerce muhatabına ulaşmak için çaba gösteriyor, boş yere zaman tüketiyor. Hal böyle olunca vatandaşın bilgi alım hakkı ve gücü düşüyor ve içinde bulunduğumuz pandemi koşullarına rağmen, Kovid tehlikesine rağmen bilgi edinebilmek için kuruluşların kapısını çalmak zorunda kalıyorlar.
Bu konuyla ilgili başıma gelen bir olayı sizlere anlatmak istiyorum. Tarih 4 Ekim Pazartesi bir konuyla ilgili önemli bir bilgi almak için (kurumun ismini vermek istemiyorum) aradığımda yaklaşık 45 dakikalık süre boyunca telefon sürekli meşguldü. Aradan geçen belli bir zamandan sonra tekrar aradım belirli aralıklarla ama ne yazık ki telefonlar çalıyor olmasına rağmen telefonu açan olmadı. Bende yapacak bir şey yok deyip Kovid tehlikesine rağmen kuruma gittim. Yetkililerden istediğim bilgiyi aldıktan sonra, naçizane ve sakin bir dille “Neden telefonlara neden bakılmadığını” sordum. Ama ne yazık ki net bir cevap alamadım.
Gittiğim kurum tabi iş yoğunluğu dolayısıyla tam bir ana baba günüydü. Kurumun içerisi vatandaşlarla yoğun bir şekilde doluydu. İçimden dedim ki; “Koronayı dışarıda arama korona burada” diye söylenip durdum.
Peki bu durum Sayın Cumhurbaşkanımızın kulağına gitse ne olur?
Şöyle açıklayayım; O kurumda ne kadar daire başkanı, genel müdür, müdür ve şef varsa hepsini görevden alır. Çünkü biliyorum ki, Cumhurbaşkanımız halkın yanında. Halkın yanında olduğu gibi halkı her zaman korumak ve kollamak ister. Herhangi bir kurum çalışanlarının davranışlarından ötürü vatandaşın böyle bir duruma sinirlenmesini, üzülmesini istemez.
Diyeceğim o ki nerede ne iş yaparsanız yapın; YAPTIĞINIZ İŞİ SEVİN. Eğer yaptığınız işi sevmezseniz hayat sizi hep üzer.