81 ilde seçime gidiyoruz ama adeta İstanbul, Ankara ve İzmir ekseni arasında dönen bir seçim süreci yaşadık diyebiliriz.
Adaylar kıyasıya rekabet ediyorlar. Oy verme sürecine 72 saatten az bir süre kalmışken adeta herkes son vurucu hamlesini yapma peşinde...
Karşılıklı atışmalar nezaket sınırlarını asma eğilimine girdi. Adaylar birbirlerinin açığını arayıp bulduğu yerden vurmaya çalışıyor. Haliyle herkes stresli ve yorgun ama üzülerek söylüyorum bu karşılıklı atışmalar reyting getirse de oy getirmeyecek.
2019 yerel seçimlerinde İstanbul ve Ankara'da uzun yıllardan sonra sürpriz bir şekilde CHP zaferle çıkmıştı. Bu seçimde sandıklardan çıkacak sonuçlar, Ankara ve İstanbul için sürpriz niteliğinde olmayacak.
Çünkü seçmen ya 5 yıllık CHP yönetiminden memnun olmadığı için AKP'ye dönecek, ya da bir 5 yıl daha CHP'ye ikinci bir hizmet etme fırsatı tanıyacak. Dolayısı ile sürpriz niteliğinde bir sonuç olmayacak.
Buradan çıkması muhtemel sürpriz sonuç, AKP ve CHP adayları dışında bir parti adayının sandıktan zaferle çıkması ile ancak mümkün olabilir. Bu ihtimal ise pek gerçekçi değil.
Ama gerçekleşir ise sürprizden de öte olur.
CHP'nin kalesi İzmir'de ise, AKP adayı Hamza DAĞ önemli bir seçim çalışması gerçekleştirdi. İzmir seçmeninin sandıktaki tavrına olumlu etki getirip AKP oylarını yükseltebilir ama sonucu pek değiştireceğini düşünmüyorum.
Herhalükârda 3 şehirde de başa baş sonuçları göreceğimiz bir seçim olacağı kesin.
Realist bir yaklaşımla şunu net olarak söyleyebilirim. Ne İstanbul'da Ekrem İMAMOĞLU ve Murat KURUM, ne de Ankara'da Turgut ALTINOK ve Mansur YAVAŞ isimlerinden biri kesin kazanır diyemeyiz. İzmir içinde tek söyleyebileceğim, artık orada da bir değişim olsa hiç fena olmaz.
Partizan söylemlere kulaklarınızı tıkayın derim. Kesin kazanırız diyenlere inanmayın. Sonra üzülebilirsiniz.