CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun son dönemde attığı adımlar, yaptığı çıkışlar hayli bir dikkat çekici…
İzmir’de parti içi istişare toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, "Şunu da artık bilmek zorundayım. Siz gerçekten benimle misiniz, bazılarınızın sesi çıkmıyor, artık karar verin" mesajını verdi.
Tabii ki bu çıkışı sonrası büyükşehirlerin belediye başkanları yanınızdayız dediler.
ABB Başkanı Mansur Yavaş, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere birçok partili isim de anında yanınızdayız paylaşımları yaptı.
Bir nevi başkanlık içim manifesto diyebiliriz. Bir tür posta… Ama bu postanın gerçekten adresi neresi? Parti içinde bir mesaj mı, yoksa en büyük ortağı İYİ Parti’ye gönderilen bir mesaj mı? Akşener’in danışmanları, ‘son sözü Akşener söyler’ çıkışlarını neden yaptı ki? “Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla” durumları mı var?
Şimdi herkes işi gücü bıraktı, aday kim olacak acaba derken bir de Kemal Bey kimi kast etti, Kemal Bey neyi kast etti, “kayayı kimin kafasına fırlattı?” onu düşünüyoruz.
Cumhurbaşkanı adayı olacağı kesin durumunda olan bir siyasetçinin net konuşması gerekir. Gölge boksu yapması doğru olmaz.
Altılı masada üstü kapalı bir hesaplaşma hem de kamuoyu önünde yapılacaksa seçmen bundan huylanır.
Adaylığı neredeyse kesin derken, partisi içinde hakkı olan bir adaylıktan söz ediyorum. En doğal hakkıdır. Ancak 6’lı masadan alınmış bir karar yok gibi.
Parti içi bir toplantıda “benimle misiniz” demek sanırım bazı problemlere de işaret ediyor.
Kemal Kılıçdaroğlu ‘seçilemez algısı’ bazı parti kurmaylarında da olabilir.
Bence haksız da değiller.
Sokak, geniş seçmen kitlesinin algısı dışında hareket edip, Don Kişot olmak herhalde böylesi bir ortamda Cumhur İttifakı’nın en isteyeceği bir gelişme olacaktır.