Dile kolay Anadolu Gazetesi yayın hayatına başlayalı kırk yıl olmuş. Kırkıncı yılı kutlanıyor.
“Geçen günler ömürden” derler ya. Bundan tam kırk yıl önce küçük bir odada bir masa üzerinde daktilo başında yayın hayatına başlayan Anadolu Gazetesi kırkıncı yılını kutluyor.
Kırk yıldır halka haber bulacaksın, haber olarak sunacaksın. Kırk yıldır basın olarak gücünü halktan alacaksın.
Kırk yıldır halktan aldığın gücü tarafsız bir şekilde haber yapıp, toplumu doğru bilgilendireceksiniz, elde ettiğiniz haberi ve bilgileri kamuoyuna objektif bir anlayışla yansıtmaya çalışacaksınız.
Bunlar kolay isler değil, Anadolu illerinde gazetecilik çok daha zor bir meslek.
Kurumlarla bireyler arasındaki bilgi akışını sağlayacaksınız, toplumun çıkarlarını koruyacaksınız, toplumu eğitme ve aydınlatma gibi sorumluğu taşıyacaksınız.
Kolay değil bunlar. Anadolu illerde yerel basınının işi daha bir zordur.
Bir haber yaparsın kimse eleştiriye gelemez. Eleştirdiğin kişi ertesi gün karşına dikilir yazdığını beğeniyor musun der.
Sürekli pohpohlanıp olumlu şeyler yazılması istenir. Şahıslarıyla ilgili eften püften konular haber yapılsın istenir.
Muhabir bulmak zordur, bulduğun işe yaramaz. Mesleğe alıştırırsın iş yapabilecek konuma geldiğinde kaçar gider birkaç gün sonra.
Yerel basında patron sensindir, haberci sen, köşe yazarı sen, montaj sen de, dağıtım sen de...
Gerekli desteği görmezsin, resmi ilan alamazsın, kurallar büyük gazeteler için düzenlenmiştir.
Sistem bu her yerde olduğu gibi?
Yerel gazeteler teknoloji fakirleri, aldıkları reklâmlarla kendilerini zor ayakta tutuyorlar.
Tabii reklâmın da parasını alabilirlerse?
Siyasi iktidarı poh pohlar, yalakalık edersen ilan alırsın seçilen gider seçilemeyende zor para alırsın...
Yandaş olmak zorunda bırakılmak ister sin, ilkesizsen de olursun.
Şükür, Anadolu Gazetesi olarak kırkıncı yılımıza giriyoruz, dün neysek bugünde aynı kalacağız.
Bu tiplere muhtaç olmadan da ayaktayız inşallah. Gazetecilik, vefa ister cefa, özveri ister, ister.
Gazetecilik mesleği doğru haber verme, objektiflik ve özel hayata saygı, vazgeçilmez düsturları olmalıdır.
Gerekirse canı pahasına bile o anı bulmak gazeteci için hayatta yaşayabileceği en büyük zevktir. Özellikle yerel gazeteciler için gazetecilik yapmak daha güç bir olaydır.
Gazetecilik gece, gündüz, yaz, kış, soğuk, sıcak demeden, çok zor şartlar altında sadece gerçeklerin peşinden koşan ve toplumu aydınlatmak adına her türlü güçlüğe göğüs geren bir meslek kurumu.
Haber bulacaksın, bulduğun haberi resimle süsleyip, onun içerisini dolduracaksın, okuyucuya sunacaksın, bunların hepsi tek kişilik bir ekiple olmakta.
Haberini kendisi yazar, fotoğrafını kendi yapar, gazetesini kendi dağıtır. Çok güç ve zor şartlar altında mesleğinin hakkını vermeye çalışırlar.
Yerel Anadolu Gazetesi çalışanları mesleğinin hakkını verenler olduğunu düşünüyorum.
Tabi gazetecilik mesleği zor, tüm zorluklarının yanında aynı zamanda güzel bir meslek, gecesi yok gündüzü yok, 24 saat her an göreve hazır olunması gereken bir meslek.
Bu mesleğe, bu şartlarda baktığımız zaman, ekonomik olarak gerçekten bu mesleği yapmak herkesin harcı değil, ama bütün çalışan gazeteciler olarak bu mesleği severek, içinden gelerek, isteyerek, bir tutku haline dönüştürerek ayrı bir sevda şeklinde mesleğe sahip çıkılıyorlar.
Gazetecilik mesleği bulaşıcı hastalık gibi mürekkebi koklayan bir türlü kurtulamıyor. Her mesleğin kendine göre kolay ve zor yanları elbette vardır.
Fakat Gazetecilik gerçekten zor bir meslek?
Ayrıca ülkenin sorunlarını doğru, çıkarlarını, menfaatlerini tarafsız ve ilkeli bir şekilde yayınlayacaksınız.
Doğru, dürüst, ilkeli, duruşlu gazetecilik, bir nevi kamu hizmetidir. Toplumun aynası, gözü kulağıdır.
Anadolu Gazetesi bu bilinçle hareket ettiğine inanıyorum. Anadolu Gazetesi olarak sırtımızda nasıl bir yük olduğunun bilincindeyiz.
Anadolu Gazetesi kırk yıldır ilkeli duruşunu korumuştur en azında korumaya gayret göstermekte.
Anadolu Gazetesi ve çalışanları bugüne kadar kentimiz ve ülkemiz için göstermiş oldukları gayreti bundan sonra da göstereceklerine inanıyorum.
Anadolu Gazetesi’nin yayın hayatında geçirmiş oldu kırk yılını en içten duygularımla kutluyorum.
Cenabı Allah nice güzel hizmetleri sizlerle beraber yapmayı bizlere de nasip etsin diyorum.