Kırşehir’de iki masum can

Zafer Çam

Yine acı, yine ölüm... Bu kez ateş Kırşehir’e düştü. İki masum genç hayatın baharında aramızda hunharca katledildi.

Neydi bu masumların suçu. Kimdi bu azgın sapık katil yüzler. Zalimce cana kıyanlar.

Ülke genelinde katiller sürüsü elini, kolunu sallayıp rahatça cinayet işliyor. Hukuk, yasa, kanun takmayan bu katiler her gün aramızda bir cana kıyıyor.

Acımazsız katiller gücü yasalardan mı alıyor dersiniz. Her gün haber kanalarında cinayet haberleri…

Ülke genelinde aynı vakalara şahit olup basında takip ediyoruz. Sonuç değişmiyor. Katiler halkın gözüne bakarak gülerek poz veriyor.

Güzel Kırşehir’imizi kirleten olay halkımız derinden üzdü. Huzur şehri huzursuz oldu. İki gencin ölüm haberleri ülkeyi yasa boğdu. 

Acımasız katilerin, elinde öldürülen bu iki genç daha hayatın baharında, birbirlerine karşı sevgi duymuşlar, aile arasında konuşulmuş ve yakında nikâh ve sonunda evlilik hayaliye bir araya gelmiş iki genç.

Birlikte hadi şöyle gezelim, konuşalım geleceğimizle ilgili hayaller kuralım demişler. Kırşehir’in Agbayır Mevkii’nde şehre kuşbakışı bakış yerinde birlikte hayal kuran gençlerin yanına gelen katileri olacakları nerden bilsinler.

Kendilerine polis süsü verip çocukları kelepçeleyip sonrada acımasızca katleden bu katiller daha düne kadar içimizdeydiler. Bugün bu katilerin verdiği acı ailelerin ocağına düştü.

Herhangi bir konunun görüşüldüğü, tartışıldığı, konuşulduğu sırada akla gelen o güzel ve anlamlı sözler hemen dile getirilir

“Ateş düştüğü yeri yakar” ya da “El, elin ölüsüne gülerek ağlarmış” sözlerinde olduğu gibi!

Evet, aynen böyle oluyor. Hep dediğimiz gibi, ‘ateş düştüğü yeri yakıyor’…

Ey insanlık!... Artık yeter!... Daha ne kadar canlar katledilecek? 

Daha ne kadar katlanacağız genç ölümlerine, ecelsiz ölümlere yüreğimiz daha ne kadar katlanacak?

İnsanlar kime nasıl güvenecek. Kanunların boşluğu ülke genelinde katileri çoğaltıyor mu? Neyden çekiniyoruz batının kanunlarını alıyoruz ama kendi kanunlarımızda korkuyoruz.

Allah ne güzel söylüyor “kısasta hayat vardır” demesi kimler için? Bir yerde can güveliği, mal güvenliği yoksa orada nasıl huzurlu olunur.

Bugün mal güvenliği var mı? Can güvenliği var mı? Can güvenliği olsaydı bugün bu iki masum canlara aramızda olacaktı.

Ölüm, hırsızlık, gasp, soyun her geçen gün artıyor. Niye bu hırsızların kolları yerinde duruyor.

Suçlu kanunlardan, yasalardan korkmuyor polis yakalıyor arka kapıda denetim destekliği adı altında sokaklarda.

Katil elini kolunu salıyor sokak ortasında kıyacak can arıyor ve silahını doğrultup bir ya da birkaç cana kıyıyor.

Kanunlar karşısında iyi hal indiriminde yaralanıyor uzun süre yatmadan çıkıyor. Katile, hırsıza acımayın, katili öldürün, hırsızı kolsuz bırakın ki yapacaklara örnek olsun…