Kıyafet serbestliği

İhsan Akça

Bilindiği gibi 28 Şubat olayından öncede sonrada devlet memurlarından kadınların başörtüsü yasağı uygulanıyordu ondan dolayı birçok kadın öğrenciler okullarından olmuş birçok memur ve öğretmenlerde ekmeğinden (işinden) edilmiş toplumda ayrıştırmalar başlamıştı. Bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti için çok üzücü bir durumdu. Başörtüsü inancı gereği kullanılan bir araçtı bunun Cumhuriyetle, laiklikle hiçbir alakası yoktu. Başörtü takan öğrenciler, memurlar ve öğretmenler Cumhuriyeti ve laikliği savunan istediği gibi giyinenlerden daha çok milliyetçi ve devletine sahip çıkanlardı. Ama ne yazık ki bazı fitne gurupları tarafından bu ayrıcalık gündeme getiriliyor bundan faydalanmaya çalışıyorlardı. Bu fitne gurubu kinlerini kusup milletimizi birbirine karşı kışkırtıyor bundan kendi sapık düşüncesine göre faydalanıyorlardı.

Zaman geldi fitnelerin oyunu bozuldu başörtüsü serbestliği (kıyafet serbestliği) getirildi mağdurlar okullarına, memurlar ve öğretmenler işlerine döndüler, başörtülü memur, öğretmen ve öğrenci başı açık istediği gibi giyinen memur, öğretmen ve öğrencilerle kol kola girdi çünkü onların arasında bir ayrımcılık yoktu onları istismar eden fitneler oradan kaldırılınca her şey normale dönmüş huzur sağlanmıştı.

Şimdi kıyafet serbestliğini ya bakanlığımız yanlış yönlendirmiş ya da yine bundan faydalanan fitne gurupları bunda da öğrencisinin karşısına ütülü pantolonu, takım elbisesi, tertemiz traşlı ve kravatlı olarak çıkan öğretmeni bu güzel davranışından uzaklaştırmış ütülü pantolon yerine kot pantolon, takım elbisesi yerine tişört, tertemiz tıraş yerine sakal, kravat yerine döşü bağrı açık şekilde o tertemiz ruhlu çocukların karşısına öğretmen olarak çıkarmaya başlamışlardır, kıyafet serbestliği genelgesinin amacı bu mu bu kılık ve kıyafetle o ailelerin en sevgilisi çocukların karşısına çıkan öğretmen bu mu olmalı, o örnek kişi (öğretmen) böyle mi olmalı, o kıyafetli öğretmene o öğrenci nasıl saygı duyacak. O kıyafetli öğretmene o öğrencilerin anne ve babaları nasıl saygı duyacak bu mu aziz Türk Milletinin kültürü, örf ve adetleri bu mu.

Üstelik Milli Eğitim Bakanlığı bu başıbozukluğu gidereceği yerde, gidermeyip birde her yılın Eğitim ve öğretimin başladığı dönemde, parasal yardım yapıyor. Sayın bakan bu paralar kot pantolonlara veriliyorsa bu yardıma gerek var mı? Ey zamanımızın öğretmenleri sizin abileriniz, amcalarınız, babalarınız, kömür ütüsüyle pantolonunu ütüler takım elbisesiyle tertemiz kravatla öğrencisinin karşısına çıkar, öğrencisinden de öğrencinin anne ve babasından da en iyi saygıyı görürdü ne oldu o güzel örneklere de şimdi böyle olundu bunu başınızı iki elinizin arasına alıp bir düşürmemiz gerekmez mi?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.