Rant canavarı, Kızılay’a adını veren eski Kızılay binasına pençelerini takmıştı 1980’in bir bahar günü; yıktılar o simge bina ve Ankaralı’nın soluklandığı parkını. 1992 yılına kadar boş kaldı, paravanlarla çevrildi, 22 Aralık 2011’de alışveriş merkezi açıldı yerine. Esenpark’taki Altındağ Belediye Binası gibi gözlerimizin kabul edemediği bir bina ışınlanmıştı mütevazı, sadeliğin şıklığı Kızılay binasının yerine.
RANT CANAVARININ PENÇESİ GİBİ
5 Haziran 2010 yılında uzay aracına benzetmiş, ‘Uzaydan İnen Kızılay Binası’ diye isim takmıştık köşe yazımızda. “Vicdan azabını bina yapsanız, bu araca benzerdi herhalde” demiştik. Baksan hiç zevk vermeyen, rant canavarının dişi ya da pençesi gibi şehir merkezinde, bir çıkıntı olarak battı hep hem gözümüze hem içimize.
Bu hoyratlığın ahı, önce arazinin 12 yıl boş kalmasıyla alışveriş merkezinin açılışına kadar 31 yıl gecikmesiyle tutmuştu zaten. 1 Eylül 2023’te haberi aldık; Kızılay AVM iflas etmiş, dükkanların boşaltılması için ihtarnameler verilmiş.
Kızılay gibi bir hayır kurumu, rant canavarlarıyla dans etmemeli, hayır işi gören emektar binasını hayırsızlığa kurban vermemeli, büro olarak tasarlanan yeni binayı, bir sürü küçük esnafın ekmeğiyle oynayan bir AVM’ye çevirmemeliymiş.
ŞEHRE İHANET OLMAZ
Doğaya ihanet olmaz mutlaka cezasını verir, şehre de olmaz, merkezinde bile olsa kusar atar bünyeye aykırı organizmayı.
Çocukluğumuzda gözümüzü alamazdık eski binanın kapısının üstündeki Kızılay maketinden. Çok büyük görünürdü çocuk bedenimize. Büyüyünce binasının da maketinin de ne kadar mütevazı olduğuna şaşırdık fotoğraflarına baktıkça.
Kızılay Parkı’nda, Kızılay Sodası, çayla geçiştirilirdi hararet. Güvenpark, şimdiki gibi köşeye sıkıştırılmamış, Kızılay Parkı’yla ‘meydan’ıydı şehrin. Bugün binalar arasına kıstırılmış İzmir Caddesi’ne, nefes borusu, yeşil bir girişti.
RANTIN AKLI SIĞDIR
Rantın aklı sığdır, bu sığlığın bedelini şehir mutlaka ödetir size. Samanpazarı’nın seyir terası Esenpark’ına yapılan Altındağ Belediye Binası’nı daha yeni yıktık. Ankara Kalesi, Hıdırlıktepe, Bentderesi’nde tescilli olmayan binaları yıkıyoruz. Bu basireti göstermek de bir marifet. Bünyesine aykırı olanı istemiyor, bir gün mutlaka vücudundan atıyor şehir.
Kızılay binasının ahına inanıyorduk, bu iflasla 43 yıldır devam ettiğini görüyoruz. Ahı tutacak, Ankara Telgrafhanesi, Taş Mektep, Taşhan, Sarı Kışla, Belvü Palas, Ulus Millet Bahçesi, Su Süzgeci, Etibank Genel Müdürlüğü, İller Bankası gibi yıkılıp, Ankara’nın hafızasından sildiğimiz onlarca simge yapı var.
Her yıkıp, hafızadan sildiğimiz yapı, bizi tarihsizleştiriyor, kişiliksizleştiriyor. Sığ rant kafasıyla bu kişiliksizleşmenin bedelini şehir bize ödetiyor, ödetecek. Daha çirkin ve yaşanmaz bir şehirle ödetecek aklımızı başımıza almazsak.