Koçluk sistemi yanılgısı

Dilek Özder

Nedir bu KOÇLUK denilen yeni nesil isimlendirilmiş sistem.

Üretmekten, araştırmaktan çok tüketmeye, benim yerime başkaları düşünsün mantığındaki bireylerin çoğaldığı zamanımızda, ben onların yerine düşünürüm diye görev bilinci geliştiren yeni dönem KOÇ kişilerinin yaygınlaşması sonucu, insanların hayatına dair her türlü koçluk adı altında danışmanlık sistemi gelişmiş.

İnsanların kendileri dışındaki herkese nasıl oluyor da bu denli inandıklarını, güvendiklerini ve onlardan mucizeler beklediklerini şaşkınlık içerisinde izliyorum. Oysa Asıl cevher bizden başkası değil midir? Bu gerçeği neden pas geçiyoruz bilemiyorum.

En yaygın olan Eğitim Koçluğu sisteminden başlayalım, Eğitim Koçluğu: Öğrencinin gelişimini destekleyen güç birliğidir. Öğrencinin kendini tanımasına, geliştirebileceği alanları farkına varıp bu alanlarla ilgili hedefler belirlemesine, öğrenmeyi öğrenmesine, sorumluluk duygusunu geliştirmesine yardımcı olmak, karşılaşabileceği problemlerle baş etme becerisi kazanmasını sağlamayı amaçlar. Bunu da tabi ki en iyi öğretmenler yapar.

Peki bu koçluk sisteminin eğitim koçluğu yaşam koçluğu spor koçluğu (personal training) gibi burada sayılamayacak kadar bir çok isim altında mevcut olan bu sistemi kimlerin yaptığını hiç araştırdınız mı?

Nasıl hastalıklarla ilgili sorunlarımız doktordan, eğitimle ilgili sorunlar eğitimciden, yani öğretmenlerden, spor sporcudan ve diğer işlerin ustaları kimlerse o işler ustasından sorulursa. Bu koçluk denilen sistemde bu ustalardan sorulmalı.

Sosyal medyada gördüğüm Ve her an önüme çıkan reklamlardan algıladığım ise bu işe yıllarını veren biz eğitimciler dururken 45-50 saatlik eğitimlerle herkese sertifika verildiği ve bu sertifikaları alan herkesin yaşam koçuyum, eğitim koçuyum diyerek piyasada rant savaşı içinde yalan yanlış bilgilendirmeler yönlendirmelerle insanların hayatlarında kalıcı değişikliklere neden olabildikleridir. Oysa yönlendirmek dediğimiz şey elinden alıp işini yapmak değil o işin nasıl yapılacağını öğreterek farkındalık yaratmaktır. Bu durum da öyle kısa sürede alınan sertifikalarla olamayacak kadar hassas bir konudur.

Yeni adı Koçluk, özü ise ahilik, ustalık, mentörlük gibi geçmişimize dayanan yön gösterici öğreticilikten başka bir şey değildir. Fakat bu dönemdeki koçların geçmişten farkı bu iş için yıllarını veren insanların yerini alarak kısa sürede görsel eğitim alıp sertifika sahibi olan herkesin yapıyor olması. İsteğim odur ki biz eğitimcilerin yıllardır herhangi bir para beklentisi olmadan çocuklarımıza gönülden, şevkle ve bilinçli yaptığımız bu işin denetim altına alınarak ehliyetsiz insanların bir an önce önüne geçilmesidir.

Ebeveynlere bu süreçte çok iş düştüğünü de hatırlatmak isterim. Parasını veririm hallettiririm yerine evlatları ile birlikte paylaşımlarını arttırmalı, çocuklarının okullarındaki öğretmen ve yöneticilerine güvenerek onların yönlendirmelerine önem vermeleri en önemli düsturları olmalıdır.

Sonuç olarak zaman zaman, hepimizin elbette desteğe ihtiyacı var. Ancak bu desteği o işin ehli insanlardan almamız ve her Koçum diyene bu kadar kendimizi kaptırmamamız temennisiyle...