Sakal, makal
Yahut
Aferin oğlum Ahmet
Sen bu yolda devam et.
Herifçioğlu Sen Mişel de koyvermiş sakalı
Neylesin bizim köyü, nitsin Mahmut Makal'ı
Esmeri, sarışını, kumralı kuzguni karası
Cebinde dört dilberin telefon numarası
Bir elinde telefon, bir elinde kesesi
Uyyyy... Yesun oni nenesi
Yesun oni nenesi
Bedri Rahmi Eyuboğlu
Kendisi de Köy Enstitüsü mezunu olan Mahmut Makal, doğup büyüdüğü yörelerde köy öğretmenliği yaptı. Köy Edebiyatı Akımının kurucusu sayılır. Öğretmenlik yaptığı Aksaray ilinin köylerindeki o dönem yaşantılarını, gözlemlerini yazıya dökerek yazarlığa; “Bizim Köy” kitabıyla başladı... Bu kitabı büyük yankı uyandırdı. Bizler, Ankara'nın burnunun dibindeki Anadolu köylerinin ortaçağ ilkelliğindeki yaşamlarını Mahmut Makal'ın kitaplarından bir fotoğraf açıklığı ve gerçekliğinde öğreniyoruz... “Bizim Köy” kitabını okuyan Bedri Rahmi Eyuboğlu, iki Türkiye arasındaki çelişkiyi “Sakal Makal” şiiriyle gözler önüne sermektedir...
".......Camide bir ay kadar tasasız öğretim yaptık. Sonra, hocasıyla caminin anahtarını bölüşemedik. İlk günler sabah namazından sonra açık bırakırdı ve öğleyin de kilitlemezdi. İkindiden sonra da bizim işimiz olmazdı zaten. Fakat sonraları camiyi kilitli bulmaya başladık. Sabahın ayazında elleri ayakları sızlayarak öğretmen bekleyen çocuklar öğretmende de anahtarın bulunmadığını görünce üzülüp, köy odalarında konuşulan yarenliklerden söz ediyorlar. Köylüler: “Adam sende, bırakın hele üç beş gün okutuversinler, nasıl olsa yarın usanırlar” derlermiş ilk zamanlar. Usanılmadığını görünce, hocayı etkilemişler. “Anahtarı verme bakalım sonu nereye varacak, camide cami kılığı bırakmadılar. Uşağın girip te at eşek okuduğu yerde namaz kılmak bile pek hayırlı olmaz” diye. Oysa her gün çocuklara sırasıyla temizletip duvarlara el sürdürmüyorduk. Asıl bizim ilgimizle cami cami kılığına girmişti... Kime anlatırsın?
Bir gün dayanamadım:
".......Hocam, dedim, şu mübarek demir parçasını doya doya göstermedin bize."
"Bu cennetin anahtarı dedi. Size verirsem, kerameti bozulur. Malûm ya çocukların elifbâsindeki gibi iresimlerinen kelâmların camide açılıp zikredilmesi kelâmı kadimce memnudur."
“Mahmut Makal, Hayal ve Gerçek kitabından”
Bugün 81. kuruluş yıldönümünde andığımız, “KÖY ENSTİTÜLERİ” tamamen Türkiye Cumhuriyetine ait bir uygarlık ve kalkınma projesidir... Ömrü savaşlarda geçmiş, bitmiş tükenmiş kadim bir ulus insanının toprağa temelinden tutunarak silkinip ayağa kalkma projesidir...
Köylerden alınan zeki çocuklar, özgün eğitimin içinde modern üretimi, bununla kalmayıp, bir filozof gibi; çağdaş yazını, çağdaş sanatı, “Zenaati” de öğrenerek tekrar geldikleri köylere dönerek ilkelliğe, alınyazısına, kadere, ağa zulmüne ve bağnazlığa (Tassub) karşı köylüyü aydınlatan birer meşale birer ışık olmuşlardır...
Bu aydınlanma, bu ışık, her zamanki gibi karanlıktan beslenen iç ve dış güçleri rahatsız etmiş, 1940 yılında kurulan köy enstitüleri 1946 yılında “Köy öğretmen Okulları”na dönüştürülmüş, 1954 yılında da Demokrat Parti hükümetince kapatılmıştır.
Bu projede emeği geçen, bu projenin okullarında okuyup köyün, köylünün kalkınmasına yardımcı olan, kitaplar yazan, resimler çizen, besteler yapan filozof gönüllü herkesi saygı ve hürmetle anıyorum...
Saygılarımla...