Yıllardır şehirli, köylü, yerli, yabancı lafları artık sıkıyor şehirler de yaşayan insanları.
Yerli köylü değil insanlar nerde yaşıyorsa, karnı nerde doyursa, iş, aş nerde buluyorsa orası onun melekti vatanı olmuş.
Gurbet hasreti olsa da karnımın doyduğu yer benim yurdum diyor insanlar.
Bugün büyük şehirlerin birçoklarına bakınızda bunlar neden ve nasıl büyük şehir oldular dışarıda aldıkları göçlerle değil mi?
Dışarıda göç almayan şehirler ne oluyor gün geçtikçe küçülüyor.
Milletvekili sayısı düşüyor, göç nedeniyle ülke genelinde yüzlerce belediyelerin kapısına kilit vuruldu muhtarlık oldular.
Bugün nüfus yokluğunda muhat olamayacak köylerin sayısı on binlerce.
Üç nüfuslu köy de onlarda yaşlı muhtar var.
İstanbul’un, Ankara’nın, İzmir’in, Bursa’nın, Antalya’nın, Mersin’in Adana’nın, kayseri’nin, Konya’nın, Antep’in, Diyarbakır’ın daha o kadar çok ilimiz var ki, her gün bu illerimiz binlerce göç alıyor.
Büyük şehirde yaşayanların ne kadarı yerli dersiniz.
Bugün eğer ben bu şehrin yerlisiyim diyenlerin oranına baktığınızda onlarda gayri Müslim olanlardır zamanlar sunileşmişler.
Bizim atalarımız nerden geldiler orta asaya da göç edip Rum ellerini yurt edindiler, bugün eğer yerli köylü ayrımı yapılıyorsa buralarda yaşayan gayri Müslimler derde.
Elli, altmış yıl geri gittiğimizde bugün milyon nüfusları geçmiş ilerimizin hepsi kasaba gibiydi.
Bugün hepsi dolup taşıyor, her yer insan olmuş akıyor.
Siyasi aday belirlemede yerli yabancı ayrışmaları yaşanıyor.
Yıllar öncesinde köylerde şehirlere fazla göç yokmuş.
Osmanlı döneminde nüfusun çoğunlu köylerde yaşıyor.
Cumhuriyet sonrası köylerde göç hızlanıyor.
Köyde yaşayanların iş alanları daralınca insanlar iş ve aş, için doğdukları toprakları terk ediyorlar.
Bugün büyük şehirlere göç edip gelenlerin ekseri çoğunun dördüncü kuşak yaşıyor.
Daha sonra şehir imkânları daha güzel geliyor göçenler diğerlerini göçe zorluyor.
Göç başlayınca köyde ekim, dikim ve hayvancılık geriliyor.
Gençler okumak için köy dışın çıkınca bir daha köye dönmüyor.
Ellili, Altmışlı, yetmişli, seksenli yıllarda Anadolu’nun her yerinde büyük kentlere hızlı bir göç başlıyor.
İş imkânı bulmak için önce gençler göçte öncülük ediyor..
Köylerde geçim sıkıntıları artıkça köylü bulunduğu yere yatırım yapmayınca, açlık endişesiyle köyden kente bir göç başlıyor.
Bu göç ilk yılarda derme çatma konutlarda ikamet ediliyor daha sonra ekonomileri güçlenen göçebeler daha modern semtler oluşturuyor.
Bugün yerlilerin mahalleri derem çatma kalmışken göç edenler yeni modern mahaller oluşturmuş durumdalar.
Köyde göç eden aileler bugün kentlerin ekonominse büyük ökçede katkı sallıyorlar.
Etrafınıza baktığınızda komşularınız her biri bir şehirde köyde gelmişler, işyerleri kurmuşlar.
Büyük kentlere göç edenlerin yatırımları yaşadıkları şehre büyük ölçüde katma değer kazandırmış durumdalar.
Bugün Ankara’da adaylar arası dedikodu yapılıyor ben Ankara’nın yerlisiyim sen dışarıda geldin sözleri dolaşıyor.
Nüfusa kayıtlı illere göre Ankara’da yaşayanlar arasında birinci sıraya Çorumlular geliyor 414 bin, ikinci sırada 369 binle Yozgat,
Üçüncü sırada 253 binle Çankırı, dördüncü sırada 210 binle Kırşehir, beşinci sırada 204 binle Kırıkkale ili geliyor bunlar nüfus çoğunluğu olan illerimiz Anadolu’nun her yerinde binlerce göç etmiş insanlar başkent de yaşıyor.
Bugün Allah aşkına Ankara’nın yerlisi kaç kişi dersiniz.
Artık bırakmalıyız yerli, köylü, başka şehirli laflarını.
Bugün Ankara’da yaşayanların birçokları yerlisinden daha çok yerlisi olmuş durumda.