Dolandırıcılık Dünyanın en eski mesleklerinden olsa gerek. Ülkemizde insanlar dolandırıcılar tarafında farklı yollarla sağılıyor. Geçmiş zamanlarda dolandırıcılık denilince akla, Galata Köprüsü’nü, Dolmabahçe Saat Kulesi’ni vatandaşlara satan Sülün Osman akla gelirdi.
Teknolojinin gelişmesiyle çok şey değişti. Onlarca yeni dolandırıcılık yöntemi ortaya çıktı. Yetmişli yıllarda Avrupa da çalışan gurbetçileri dolandıranlar türedi.
Daha sonra Müslüman faizsiz diyen holdingler tarafında kar payı adıyla dolandırılanlar. Yolunacak kazlar bir türlü kesilmiyordu.
Ülke genelinde ille de beni yol diyen gazlar bir türlü bitmiyor. Gazlar oldukça yolanlarda bulunuyor. Son yılarda Çiftlik bank, gaz bank her geçen gün yenileri çıkıyor.
Ülke genelinde ne kadar gaz varmış yoluna yoluna bitmiyor. Vatandaşları kandırarak gerçekleştirilen dolandırıcılık çığ gibi büyüyor.
Yeni kripto para dolandırıcılığı iddiasında bin beş yüz kişiden topladığı bir milyar liralık kripto para ile dolandırıcı kayıp deniyor.
Sokak ortasında dolandırılmıyorsunuz masa üzerinde karşınızda kim, neci, ne iş yapar bilmiyorsunuz ve birikimlerinizi yatırıyorsunuz sonunda dolandırılan oluyorsunuz.
Dolandırıcılar her defasında farklı yöntemlerle ortaya çıkarak binlerce insanın canını yakmaya devam ediyor.
Yahu şu yolunan gazların haline bir bakın, hepsi okumuş, yazmış cahil değil mürekkep yalamış diplomalılar.
Dolandırıldım diyenler keli, felli ülkenin emeklileri. Parsının kurşuna kıyamayanlar gaz gibi yolunmuşlar. Sokakta karşılaştıkları dilencilere, Allah versin diyenler kendi elleriyle sağılıyorlar.
İhtiyaç sahiplerine benimle mi çalıştın git Allah sana da versin diyenler şimdi ağlıyorlar. Ülkede bunca inek, emeksiz köşe dönücü olunca; dolandırıcıları da kaçınılmaz oluyor.
Türkiye de bu tür vakalar ilk de değil, sonda olmayacak. Aç gözlü dolandırıcılar oldukça dolandırılanda hep var olacak.
Geçmişte buna benzer ne tecrübeler yaşadı bu ülkenin saf insanları. Hiç mi ders almadınız? Asıl şaşkınlığım buna benim.
Öyle ya, şimdiye kadar, hayal ve umut tacirleri; insanların birikimlerini yastık altında aldılar da ne oldu?
Anadolu’da bile onlarca insanın birikimleri kayıp oldu. Dolandırıcıların yaptıkları yanlarına kar kaldı. Hangi dolandırıcı, holding hırsızların kolu kesildi, ceza evlerinde ömür boyu kaldılar.
Ellerini kolları sallayarak sokaklarda geziyorlar. İnsanlar ne çabuk kanıyor, kar ortağı diye paravan şirket kuruyor oltaya sazanlar doluyor.
Şöyle bir bakın dolandırıldım diyenlere bunlar, oğluna, kızına, anasına, babasına, kardeşine, komşusuna, eşine dostuna bile güvenmeyen tipler.
Parasına sahip olmaktan çekinen sivri akıllılar, trilyonlarca parayı yatırmışlar hayali şirketlere…
Acı haber çabuk duyuluyor, dolandırıcılar geride binlerce enkaz bırakıp kaçıyor. Ta uzaklarda dünyanın bir ucunda almış soluğu oluyor.
Kar bekleyenler oturmuş şimdi ağıt yakıyorlar. Öyle ya, kısa yoldan köşeyi döneceklerdi, terlemeden zahmetsiz çabuk zengin olacaklardı.
Allah aşkına sizler zengin olsanız ne olacaktı ki, yine yiyemeyecektiniz bırakın dolandırıcılarınız yesin.
Ah! Şu nefis, sen yok musun, ne hallere düşürüyorsun açgözlüleri. İnsanlar geçmişte hiç ders almıyor musunuz, dolandırılanları hiç görmüyor musunuz?
Birikimlerinizi her dönem bir dolandırıcıya kaptırıyorsunuz. Ben yiyemedin alın siz yiyin diyorsunuz.
Ne çabuk unuttunuz; bu ülkede sadet zincirlerini, jet Fadılları, ihlas holdingleri, Banker Kastelli’leri, devletin büyüklerini bile örtülü ödenekten dolandıran Parsadanları..
Anlaşılıyor ki, insanlar ders almadıkça, daha çok dolandırıcılar çıkacak.