Bir çekirdek aileyi kurtarmak ülkeyi kurtarmak kadar değerlidir.
Ülkemizde en büyük sorunlar tecrübeli insanların kendi çocuklarına aile olma yolunda vakit ayırmayıp başı boş bırakmasıdır. Bu tecrübesizlik zamanla ilişkide çok ciddi hasarlar meydana getirmektedir.
Evliliğin ilk birkaç yılından sonra meydana gelen çocuk yepyeni güzellik ve duyguların yanında ciddi sorumluluk gerektirdiğinden yeni sorunları da beraberinde getirmektedir. Karı-koca sistemini oluşturmadan anne-baba evresine geçilmemelidir. Genellikle de yolunda gitmeyen evliliklerde çocuğu kurtarıcı unsur olarak görüp çiftlerin hazır olmadan çocuk yapmaları durumuna sık rastlanmaktadır. Unutulmamalıdır ki aileye katılan yeni bir bireyin sorumluluğunu da üstlenmek, onun bakımıyla, eğitimiyle ilgilenmek, ona karşı davranışlarda tutarlı olmak, kurallar koyup uygulamak ciddi bir iştir.
Çocuğun büyüyüp ergenlik çağına geldiği dönemde aile çocuğunun bir takım tutumları karşısında şaşkın, ne yapacağını bilemez konumdadır. Artık kuralların esnetilmesi gerekmektedir. Çünkü her istediklerini yapan, elinden tutup her yöne çektikleri çocuk yoktur artık. Kendi bireyselleşme mücadelesini veren bir ergenle karşı karşıyadırlar. Artık çocuğa endeksli bir hayat bitmekte çiftlerin baş başa kalabildiği, birbirlerini ve birlikteliklerini sorguladıkları bir dönem başlamaktadır.
Tamda bu durumda üçüncü şahıslara gün doğar. İyilik yaptığını zannederek aileye müdahaleyi kendilerinde hak görürler. küçük sorunları sorun yumağına çevirir ve içinden çıkılmaz bir hale sokarlar. Oysa nede güzel bahsetmiş değerli Prof. Dr. Orhan Arslan Hocam...
İNSAN İYİ OLMALI
İnsan iyi olmalı ve iyilik yapmalıdır. İyilikten en büyük ödülü, iyilik yapan insan kazanır. İşte bunun için iyiliğe ödül beklenmez. Zira iyiliğin bizzat kendisi ödüldür. Yaptığını düşündüğün iyilik, aslında senin başkalarına değil, Allah’ın sana yaptığı iyiliktir. O halde, iyilik yaptığın için şükretmelisin.
Allah şöyle öğütler:
“Allah’ın sana iyilik ettiği gibi, sen de iyilik et (Kasas 28:77).”
İnsanın iyilik yapması Allah’ın kendisine yaptığı iyiliğe bir mukabeledir. İyiliğe iyilikle mukabele etmemek kötüdür. Fakat iyiliğe kötülükle mukabele etmek çok daha kötüdür.
SONUÇ: ÖYLEYSE İYİ VE GÜZEL YAŞAYINIZ
Herkese ve her şeye iyilik yapınız. Sizi gören, iyilik timsali bir kimse görsün.
Lütfen iyi ve güzel yaşayınız! Güzel giyinip, güzel kokunuz ve etrafınıza sizden güzellik yayılsın. Aynada kendinizi beğeniniz. Size bakan karşısında güzel birini görsün. Kısaca güzellikleri hayatınıza sokunuz.
Güzelliği, sanatı, estetiği ve zarafeti hayatınıza sokunuz. Kitap okumak, güzel filmler izlemek, tiyatroya gitmek, konser dinlemek gibi seviyeli ve kaliteli eğlenme güzellikleriyle dost olunuz.
Bu; iyi ve güzel olan Allah’ın sizlere yansımasıdır.
Ne kadar darda olursanız olun, Allah’ın bizzat “İyi (Ber)” olduğunu, iyiliğin kaynağı olduğunu unutmayın. Sizi üzen olayların, sizi esir almasına izin vermeyin. Ana mahkûm olmayın ki, gelip geçici olayların kör kuyusuna düşmeyesiniz.
Sizleri hayatınızın her anı ve her alanında iyileşmeye ve güzelleşmeye davet ediyorum.