Ne kadar acı verici bir durum. Kadının evine izinsiz giren Yahudiye, “çık orası benim evim” diyor, arsız utanmaz Yahudinin cevabı, “burayı nasıl olsa birisi gelip alacak onlardan önce ben geldim benim oldu”. Doğu Türkistanlı Uygur kardeşimin evine “kültürel kaynaşma” adıyla ajan sokanlarla aynı alçaklık. Kudüs’te huzur yüzyıldır yok. “Geliniz Osmanlıyı yeniden kuralım siz yönetiniz bizi” diyor kadın. Ama erkekleriniz de “Türkler müsta’mir” diyorlar. Yani müstemlekeci, sömürücü, emperyalist anlamına geliyor. Ayakkabısının bağını bağlamayı emreden polisin bu alçaklığına “hayır” diyen Türk’ü ömür boyu hapse atan da sizsiniz.
Filistin yönetimi de kendi içinde birbirini yemektedirler. Acımazsızca birbirini yok etmeye çalışmaktadırlar. FKÖ’nün en büyük kolu olan El-Fetih, Abbas’ın gurubu, gerekli reaksiyonu göstermemektedir. Yapılan yardımlar onların gurubuna gitmektedir. Gazze’deki Hamas ile aralarındaki tavır anlaşmazlığı düşmanlığa dönüşmüştür. MOSSAD’a birbirini ispiyon etmektedirler. Bunların en meşhuru Muhammet Daflan… Taş atarken yakalanan bu çocuk hapishanede MOSSAD devşirmesi oluyor. Sonra Hamas’ın istihbarat başkanı yapılıyor. Hamas ile FKÖ arasındaki görüşmeleri MOSSAD’a aktaran bu alçak… BAE aracılığı ile ülkemizdeki 15 Temmuz ihtilaline maddi kaynak desteği veren alçak. Bunun gibi o kadar çok casus insan var ki MOSSAD’a çalışan.
Arap devletlerinden hiç birisi İsrail ile komşu sınırdaş olmak istemiyorlar. “Varsın Filistin ile birbirini yesinler etrafa da zararları olmasın” inancındadırlar. Nasıl olsa bir Selahaddin Eyyubi gelir. Nasıl olsa Allah Ebabil kuşlarını gönderir. Ayaklarındaki ateşten taşları Yahudi’nin üzerine atarak onları helak ederler” inancı var. Kolay değil mi işi Selehaddin’e, Ebabile ve ateşten taşlara havale et sen de petrol paralarıyla zevküyab ol.
İran ise tam bir Yahudi kurnazlığında. ABD, İranlı teröristbaşı Kasım Süleymani’yi öldürdüğünde “Sünni olsaydınız kökünüzü kazırdık” demişlerdi. Şimdi Filistinli Sünnilerin kökünü kazısa memnun olacaklarmış gibi sessiz ve biganedir. Suriye ile çatıştıklarında hem Lübnan Hizbullah’ı hem de Suriye’deki Hizbullah tarafından gerek füze gerek topçu atışı gerekse de tank atışıyla karşılık verirlerken şimdi ses seda yok. Ayrıca Gazze’deki Hamas’a verdikleri çakaralmaz füzelerle saldıran Hamas onca füze fırlatmalarına rağmen (bir gecede 250 füze) yıkıcı tesiri olmadığı söylenmektedir.