Kumpas, komplo ve entrika

Sefer Aşır Eraslan

Düşününüz ki devleti kuran parti olarak kendisini lanse eden ancak cumhuriyetin onbeşinci yılından itibaren bu fikirden uzaklaşan bir oluşum. Devlet düşmanı, millet karşıtı ne kadar olumsuz ne kadar menfi adam varsa orada toplanmış. Bunlar devletin sahibi zannediyorlar kendilerini. Siyaseten iktidarda olmasalar bile “siyaseten iktidarda olmasak bile bürokrasi gücüyle iktidardayız” diyebilecek kadar azıtan bir güruh… Devletin kuruluşunda hiçbir emeği katkısı olmayan bu takım… Bunların kahir ekseriyeti de ne Müslüman ne de Türk. Böyle olunca da birbirini de menfaatleri dışında sevmezler. Hep ayak oyunları, hep komplolarla rakibini alt etmeye çalışırlar. Birbirinden “ya duyulursa” diye bir endişeleri olmadığından acımasızca iftiraya varan isnatlarla alt etmeye çalışırlar. Hele bir de yönetme zaafı, yönetim güçsüzlüğü varsa bu entrikaların ardı arkası kesilmez. En kolay alt etme yolu da kumpas ve komplodur. Kirli işleri çok olduğundan malzeme bulmakta zorluk çekmezler.

Bir dedikodu olarak çıkıp bir haftamızı işgal eden olay bu kadar büyütülmese idi kapanacak ve muhataplarına kötü gözle, hain gözüyle saktın gözüyle bakılacaktı. Bu da ilerideki bir yarışta malzeme olarak kullanılacaktı. “Onun geçmişinde şöyle bir iddia vardı” denilecekti. “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” denilecek ve ön kesme işlemi yapılacaktı. Bu dedikodu boylarını aştı ve altında kaldılar. Amaç hasıl olmadı.

Bu işi başlatan gazeteci daha önce de Abdullah Gül’ün “aracından bomba araması yapıldı” gibi bir haberle gündeme geldi de çalıştığı gazeteden kovulmuştu. Şimdi yeni bir durumla karşı karşıya. Bakalım olay soğutulmaya başlanmış gibi gözükse de derinden bir alevlenme ile kısa zamanda yeniden gündem olacak mı? Gazeteci paçayı kurtaracak mı? Şayet haber kaynağı da dik durursa pek müthiş olaylar olabilir. Aslı yoksa da kendisi bühtancı olarak kalacak mı?

Her kanalda konuşan genel merkezi ve genel başkanı suçlayan güçsüzleştiren bu adamı böyle bir komplo ile susturmak istenmesi başta genel başkan olmak üzere ekibi tarafından hazırlanmış olması muhtemel olamaz mı? Çünkü daha önce de TV tartışmalarında iddialarının altında kalan bir genel başkan var. O zaman “dersini aldı” denilip geçiliyordu. Lakin artık Türkiye’yi yönetmeye talip bir konumda. “Devleti de böyle yönetir” düşüncesinin yerleşmesi bu gün kendisinin ifade özgürlüğü ve adalet hakkı” gibi ifadelerinin de ayaklar altına alınabileceğini de akıllara getirebilir.

Bu kadroların devleti yönetme arzularının ne kadar tehlikeli bir istek olduğunu tahmin etmek bile zor değil. Bu imkanı onlara verecek olanlara hiç kimse hakkını helal etmeyecektir. Böyle kalsınlar kavgayla komployla entrikalarla anılsınlar varsın.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.