Sözlükte yaklaşmak anlamına gelen kurban, Allah'a (cc) yaklaşmayı Allah (cc) yolunda malların feda edilebileceğini, Allah'a teslimiyeti ve şükrü ifade eder. Kurban Allah'a (cc) yaklaşmak maksadıyla ve yalnız O'nun (cc) rızasını kazanmak için kesilir. Peki ilk kurban neydi ve nasıl verildi.
Hz. İbrahim’in hiç çocuğu olmaz. Yaşı 86'ya ulaşmış bu büyük peygamber davasını ve ailesini devam ettirecek hayırlı bir evlat arzu eder. Allah'tan ister. “Ey Rabbim bana Salihlerden olacak bir evlat ihsan eyle” der ve ekler “Bana bir evlat verirsen O'nu kurban ederim” der. Yüce Rabbimiz, Hacer validemizden Hz. İbrahim'e bir erkek çocuk nasip eder. Bu çocuğa da İsmail ismi verilir.
Hz. İsmail 7 yaşına gelince Hz. İbrahim bir rüya görür. Rüyada kendisine evladını kurban etmekle ilgili adak hatırlatılır. Peygamberlerin rüyaları da vahyin bir türüdür. Yani rüyaları onları bağlar. Hz. İbrahim çaresiz bir şekilde Şam'dan Hz. Hacer ve Hz. İsmail'in yaşadığı Mekke'ye gider. Niyeti evladını kurban etmektir. Ne kadar zor, ne kadar çetin bir hal. Peygamberlerin imtihanı da makamları gibi büyük olurmuş!
Odun kesmeye gidercesine Hz. İbrahim oğlu Hz. İsmail'den bıçak ve ip almasını ister. Görüntüde odun kesmeye gidiyorlar. Evden uzaklaşırlar. O esnada şeytan Hz. Hacer'e, Hz. İbrahim'e ve Hz. İsmail'e görünür. Hacer'e, “kocan oğlunu kesecek” der. Hz. İbrahim'e “İnsan oğlunu keser mi?” der. Hz. İsmail'e; “Baban seni kesmeye götürüyor” der.
Her üçü de şeytanı kovalar ve “Allah'ın hükmüne razı olduk” der.
Nihayet Mina-Müzdelife bölgelerine yakın bir yere gelince Hz. İbrahim oğlu Hz. İsmail'i oturtup onunla sohbete başlar. Şöyle der: “Oğulcağızım! Ben rüyamda seni kurban ediyor görüyorum. Bak bakalım, ne diyorsun bu işe. Babanla konuş bu işi. Bana teslim olacak mısın?”
Bir baba için bunu söylemek ne kadar güç ve ne kadar ağırdır. Hz. İbrahim bu emri paylaşır. Yüce Rabbin istediğini iletmekte hiç tereddüt etmez. Oğlu Hz. İsmail ise tam bir tevekkül ve teslimiyetle şöyle cevap verir: “Ey Babacığım! Sana Allah’tan ne emr olunmuşsa derhal onu yap. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın.” Artık baba oğul Allah’ın hükmüne tam teslim olunca Hz. İsmail babasına şöyle der: “Babacığım. Kollarımı arkadan sımsıkı bağla. Gömleğimi soy ki kana bulanmasın. Annem görür dayanamaz.”
Hz. İbrahim buruktur, mudariptir ama karara boyun eğmektedir. Hz. İbrahim oğlu İsmail’i şakağı üzerini yatırır. Hz. İbrahim bıçağı çalacaktır ince et parçasına ama Rabbim bıçaktan kesebilme kudretini kaldırmıştır. Bıçak bir pamuk yumağı gibi boyundan geçer. Yüce Allah’ın dostu olan Hz. İbrahim bıçağa “kes” diyor, ama Yüce Yaratan “kesme” diyor. Hangi bıçak kesebilir ki. Kuran da Hz. İbrahim’e büyük bir kurbanın verildiği haber veriliyor. Allah’ın hükmünü tam bir teslimiyet ve tevekkül ile yerine getiren baba ve oğlu Allah (c.c) merhametinden mahrum bırakmıyor. Rabbim kurbanlarınızı makbul etsin niyetinizi Allah için eylesin. Zira kesilen kurbanın eti ve kanı değil ancak takva dolu niyetleriniz Yüce Allah'a çıkar.
Hepinizin Kurban Bayramını tebrik ediyor başta ülkemiz olmak üzere Tüm İslam alemine hayırlar getirmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.