Bütün dünya aynı tehdit altında, ABD, İngiltere, Avrupa ya da Çin, Rusya ayrımı yok. Ayrıcalıklı ülke ayrımı yok bu sefer, küresel bir dönüşüm hazırlanıyor çünkü. Herkes hedefte, dirençli ulus devletler öncelikli.
Kargaşa lazım, ortalığı toza dumana katmak, puslandırmak lazım bu dönüşüm hazırlıklarını perdelemek için. Hiç görünmesin diye de herkesin kendine göre torbasını başına geçirmeye çalışıyorlar. Dikkatler odaktan uzaklaştırılmalı, dağınık olmalı.
Salgınlar, çatışmalar, enflasyonlar, kıtlıklar, enerji krizleri, çok istikrarsız para hareketleri, tedarik zinciri kırık ticari düzen, psikolojik çökertme, siyasi ya da toplumsal her türlü iç çatışma kışkırtmaları… Nereden zayıfsanız oradan başlıyorlar, bütün düğmelere aynı anda basacaklar sonunda.
GÖNÜLLÜ ÜLKELER DE TOPUN AĞZINDA
Olmayan Ukrayna-Rusya savaşı çıkarıp koca Avrupa’yı, kuşları bile ürkütemeyen bostan korkuluğuna çevirdiler. Yıkılmaz direği Almanya büküldü, kırılmak üzere; 70 yıllık birikimini, 2 yılda emdi savaş.
Avrupa’nın dünya ve bölgesindeki gelişmeleri idraksizliği, şaşırtıcı körlüğü ve sağırlığına verilebilir, dili boş laf yapıyor sadece.
Savaşın fiştekçisi İngiltere, son 45 yılın en yüksek gıda fiyatları yanında sıfırlanan ekonomik büyümesine rağmen kargaşacılara gönüllü hizmette en ön safı kimselere bırakmıyor. Dünya savaşlarındaki yüzünü, bir kez daha gösteriyor.
İSRAİL’İN ERİTTİĞİ MEDENİYET
Sıra ABD’ye geliyor, hele yeni seçilen Başkan Donald Trump bir koltuğuna otursun. Kaybeden Başkan Joe Biden, giderayak sıcak kestaneyi eline bıraktı Trump’ın; Ukrayna’ya füzeler verip, “Rusya’ya atış serbest” deyip çekiliyor. Amerikalılar’ın iyice gergin bam teli, bir iç çatışmayla atması için Trump’a saklanıyor anlaşılan.
Savaşı bitmeyen diğer sıcak kestane İsrail, sadece Trump’ı yakmayacak, bütün kendine ‘Batı Medeniyeti’ diyenleri kuyruğuna takıp, zaten soykırımında eritiyordu.
Japonya, Almanya’nın Asya’daki ekonomik ikiz kardeşi, kardeşi gibi onca yılın birikimini bu siyasi ve ekonomik krizde kaybedip, kargaşa, savaş ateşine atlamak için can atıyor.
Çin, Rusya, Hindistan, Pakistan, İran, Güney Afrika, Brezilya gibi ülkelerin, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), BRICS gibi Asya’daki yeni oluşumların alacağı tavır ve bu delirmişlerin frenine ne kadar basabileceğini bekliyor Batı medeniyeti dışında kalan ülke ve toplumlar. Kimsenin kafası, bir öbüründen daha az karışık değil çünkü.
Gelelim Türkiye’ye.
YORAN, ŞİŞİRİLEN GÜNDEM
Yoğun gündemi bitmeyen bir ülkeyiz ama gündem, vites yükselterek tekrar hızlanmaya, karışık kafamızı fazladan karıştırmaya, akıl gözümüzü perdeleme yoğunluğuna girdi. İçeriden dışarıdan kargaşacıların malum adamları, sahne almak ve birbirinden sahne çalmak için yarışıyor yine.
Günlerce saatlerce ekranlarda tartışıyor, gazete ve internet sitelerini sayfalarca dolduruyor, Meclis’te olaylar çıkarıyor, bir gecede hepsini unutup, yeni gündemin peşine takılıyorlar. İçeri kapanıp, havanda su dövdüğümüz konular çoğu. Kasıtla şişirilen, uzatılan, sosyal medya ile köpürtülen, yaraya merhem olmayacak ama insanı yoran gündemler.
BAŞIMIZA GEÇİRİLEN GÜNDEM TORBASI
İşte bu çoğu yapay ve abartılan gündemler, bizim başımıza geçirilen, dikkatimizi, görüşümüzü ve duyuşumuzu sınırlandıran, başımıza geçirilen torbalardır. Boş, sündürülmüş gündemlerle oyalanıp, torbayı geçirtmeyelim kafamıza.
Geçirtmeyelim ki dünyadaki gelişmeleri, insanlığa hazırlanan tuzakları daha berrak görebilelim. Hiçbir ülke ya da toplum bu tuzaklardan muaf değil, başımıza gelecekler, içeride değil dışarıdaki gelişmelerden okunabilir bundan sonra.
Küresel dönüşüme, küresel gözlemle tavır oluşturulabilir. Değilse bir avuç deliyle daha savaşmadan başımıza geçirdikleri sahte gündem torbalarında boğulacağız.