Oynarken, eğlenirken, kutlama yaparken başkalarını rahatsız etme hakkımız yok.
Sizin mutluluğunuz diğer insanların huzursuzluğu olmasın. Yaz mevsimiyle düğünlerin eğlencesi başladı. Mahalle aralarında müziğin sesi son ayarında.
Cadde ve sokak araları trafiğe kapatılıyor. Mahallede ve konutlarda oturanların hastası, işte geleni, işe gidecek olanı var mı eğlenenlerin umurunda olmuyor.
Diyeceksiniz ki ömürde bir gün bunu da bırakın kutlayalım. Elbette kutlanacak fakat her şeyde olduğu gibi aşırısında kaçılmalıyız. İnsanları rahatsız ve huzursuz etmeden.
Geleneğimize ve örfümüze uygun eğlencelerimizi yapmalıyız. Cadde, sokak aralarının çekilmezliğine ek olarak trafikte devam ediliyor. Kalabalık araçlardan oluşan düğün konvoyları çekilmez oluyor.
Trafik kitleniyor sürücülere yollar sıkıntı veriyor. Acil işi olan, hastası olan mağdur oluyor. Bunu sözüm ona sevinçle yapıyorlar. Eğlendiğini sanan bunlar ne cezalardan korkuyor nede ahlaklı olmaktan.
Eğleneceğiz diye bir başkalarını mağdur etmek doğru değil. Eğlenmek bu mu?
Başkalarını rahatsızı etmek mi?
Asker uğurlamaları. Düğün konvoyları. Şampiyonluk kutlamaları. Seçim çalışmaları.
Her zaman yollarda gürültü kirliliği ve karışıklığa neden oluyor.
Bizim ülkemizde de kurallara karşı takmam azlık, umursamam azlık var maalesef.
Trafikte çok sesli müzik çalanlar. Trafiğin ortasın tweet atanlar. Trafiği durdurup halay çekenler.
Trafik esnasında konvoyda tabanca, tüfek, keleş saydıranlar. Trafiğin ortasın davulu, zurnalı eğlenmeler.
Aparat egzozlarda etrafa aşırı gürültü verenler. Bunlar son yıllarda ülkemizin her yerinde oluyor. Trafikte yapmayın diyenlerde dayak yiyor.
“Belçika’nın Lokeren şehrindeki Türklere ait bir Düğün Konvoyu, Avrupa’nın en işlek otoyollarından biri olan E-17 otoyolunu trafiğe kapatıp damadı havaya attıkları ve halay çektikleri için bölgedeki Trafik polisleri tarafından mahkemeye sevk ediliyorlar.
İlk duruşmada savcılık, olaya karışan sürücülere ağır para cezaları ve beş yıl trafikten men talep ediyor.
Olaya ilişkin talep edilen cezaların yanı sıra yargıç Peter D’hondt, “Sadece trafik sıkışıklığına neden olmakla kalmıyorsunuz.
Aynı zamanda, diğer sürücülerin sinirlenmesine yol açıyorsunuz ve davranışınız agresifliğe ve sonucunda ırkçılığın artmasına neden oluyor.
Zaten yeterince ırkçı var, buna karşı durmanız gerekiyor…
Eğer bir parti yapmak istiyorsanız kafanıza Kova bile geçirebilirsiniz ancak yolları, amaçları için kullanılmaya bırakacaksınız.
Yaptığınızın diktatör yel bir tarafı var. Yollar hepimize ait ve kimse kendi malı gibi kullanamaz.
Yolu tıkarken o esnada hastaneye yetişmeye çalışan birinin vaktini çalmış olabileceğinizi düşündünüz mü?
E-17 Avrupa’daki en kalabalık otobanlardan biri. Sizin dans edebileceğiniz bir yer değil.
Burası otoyol ve buranın kurallarını çiğneyemezsiniz. Sonucuna katlanacaksınız” diyerek konvoydakilere tepki göstermişti.
Görülen nihai duruşmada olaya karışan on dört kişiye ayrı ayrı, iki ila dört bin Euro arasında para cezası ve üç ila beş yıl trafikten men cezaları veriliyor.
Bu cezayı alan bir daha konvoyda yolda bu tür olumsuzlukları yapar mı?
Değerli dostlar yaşadığımız ülkemizde bunlar her gün oluyor kutlamalar bitmiyor.
Kanunlara ve kurallara uyan olmuyor. Çünkü cezalar caydırıcı gelmiyor. Yapanın yanına kalıyor.