Löp eti kim yedi?

Dursun Erkılıç

Etyemezlerin sayısı son yıllarda artış gösterse de, et, insan için her dönemde en besleyici ve vazgeçilmez besin kaynağı olmuştur. Ancak herkes her istediğinde yiyemez eti. Hele son yıllardaki hayat pahalılığı (haşa) eti haram kılmıştır! Sebep: Yoksulluk…

Karacoğlan’ın ‘ayrılık’ ve ‘ölüm’ kefesine koyduğu yoksulluk yenir yutulur değildir. Hani der ya;

Nice sultanları tahttan indirdi
Nicesinin gül benzini soldurdu
Nicelerin gelmez yola gönderdi
Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm

***

Milli maç dururken ‘et’ de nereden çıktı derseniz, bu da bir milli mesele derim! Çünkü hayat pahalılığının arttığı, market raflarındaki gıdaları, kasap reyonlarındaki etleri insandan çok enflasyon canavarının yediği bir ortamda sağlıklı beslenmek mümkün değildir. Özellikle koronavirüs belasıyla birlikte piyasaya el koyan enflasyon canavarı, gece gündüz etiket değiştirerek fazla mesai yaparken!

DERDİ DERT EDİNMEZSEK…

Ferrahi;

Çiçekler hep solmuş peteksiz kovan
Fakir esir olmuş zevk yapar ağan
Et kenarda kalmış bulunmaz soğan
Ne yiyecek ekmek, ne de pul vardır.

Diyorsa, varsıl yoksulun halinden bihaber hallerin içinde demektir. O dem vatandaşın derdini dert edinmek gerekir…

İLGİNÇ VERİLER, SORULAR…

Dert büyük! Bu durum, TÜİK’in kırmızı et tüketimi ile ilgili verilerine de yansımış durumda. CHP Manisa Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Bekir Başevirgen, verilerde bir ‘tutarsızlık’ görmüş. İlginç yaklaşımı ve değerlendirmeleri var. Diyor ki; “OECD, ülkemizde 2022 yılında kişi başına düşen kırmızı et tüketim miktarının 14,2 kg civarında olduğu söylüyor. Bu hesabı da 2001 yılından beri fiili bir sayım yapılmadığı için TÜİK’in açıkladığı hayvan sayısı ve karkas verimine göre yapıyor. Sektörle ilgili STK’lar ise kişi başı yıllık kırmızı et tüketiminin 7 kg seviyelerine düştüğünü söylüyor. TÜİK’in ürettiğimiz dediği miktarlarla OECD’nin tükettiğiniz dediği miktar arasında bile 8,6 kg fark var…”

FAKİRİN PERİŞANLIĞI…

Erzurumlu Aşık Nuri Çırağı’nın “Komşusu yüzüne bakmaz…” ya da “Kurumuş pınarı akmaz…” dediği fakirin hali haraptır. Çünkü Kurban günü bir et değer diline / Acımazlar neden ise haline… Korkmayın, aç da kalmazlar;

Çırağı geliyor bilmem ne yandan
Kirpiği karışmış yaş ile kandan
Her gün kuru ekmek acı soğandan
Yiyor çocukları bilmez fakirin

LÖP ET KONUSU MÜHİM…

Başevirgen, “Üstelik üretmeyip hazır ithal edilen karkas ve löp et miktarları bu rakama eklenmemiş” dediği açıklamasında, “TÜİK’in rakamlarını doğru kabul edersek, 8 kilodan fazla tüketim fazlası eti kim yedi ya da tükettiğimizden %60 daha fazla et üretiyorsak neden hala et ithal ediyoruz?” diye soruyor.

Fakir fukara, garip guraba yemediğine göre kim yedi bu eti? “Yanılıyorsun, onlar yedi” diyeni büyük ozan Mahzuni’ye sevk ederim! O da der ki: Öldürecek Zam Fakiri!

***

Bugün, bazı marketlerde bazı ürünlerde yüzde 50’ye varan indirim uygulamaları başlıyor. Umarız amaca matuf sonuçlar verir.

Yazıyı bitirirken, şu ‘löp et’ konusu bir açıklığa kavuşsa diyorum! “Eti kim yedi” sorusuna cevap ararken herkes birbirinden şüphelenecek!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.