Bazı kahramanların pelerinleri yoktur.
Başkalarının hayatına dokunarak mutlu olan insanlarla birlikteydik LÖSANTE yerleşkesinde o gün.
Çocukların dramatik kayıplarına dayanamayan ve onları yaşatabilmek için bir şeyler yapmak isteyen Doktor Üstün Ezer’in 1998 yılında iki doktor ve iki lösemili çocuğun ailesiyle birlikte çıktığı zorlu yolda yaşadıklarını dinledik.
İdealist, yürekli, çalışkan, azimli bir insanın mücadelesine şahit olduk.
Bu çetin yola çıkan bir avuç insandan, gönülleri kocaman insanlardan oluşan bir sevgi ordusuna dönüşen LÖSEV’in kalbini gördük.
Hayallerin taşa, duvara, binaya dönüştüğü; dönüşürken aşkla, sevgiyle, umutla, duayla örüldüğünü hissettiğimiz yaşayan bir şifa merkezi olmuş LÖSANTE.
Kısıtlı imkânlarla başladıkları küçücük bir vakıftan bir dünya markası yaratan LÖSEV olarak; Türkiye'nin ilk ve tek lösemili çocuklar hastanesi olan LÖSANTE'yi, lösemili çocukların ücretsiz eğitim aldıkları Lösemili Çocuklar Okulunu, tedavileri için şehir dışından gelen ailelerin tedavi süresince konaklayabilecekleri Lösemili Çocuklar Köyü’nü hayata geçirmişler kısa zamanda.
Bugün yüzlerce çalışanı, binlerce hasta ve onların aileleri, milyonlarca gönüllü destekçisi ile kocaman bir aile hâline dönüşmüş bu Vakıf.
Yine dokunduğu hayatları güzelleştiren yüce gönüllü insanlardan olan TÜSİAV Genel Başkanı Sayın Veli Sarıtoprak tarafından LÖSEV’in Şirin Baba’sı Üstün Hocamıza Üstün Hizmet ve Başarı Belgesi takdim edildi.
Kadim dostluğun başarıyla pekiştiği, yolu hep insanlıkla kesişen bu iki koca yürekli insanın bulunduğu sağlık üssünde “çocuklar ölmesin” diyen fedakâr yüreklerin, insan sevgisiyle çarpan gönüllerin desteğiyle çalışmaya devam eden bütün sağlık personeline minnettarız.
Umudun rengi var mıdır? Yüreğinizin rengine bakın, umudun rengi o renktir. LÖSEV’de umudun rengi çocukların bir çocuğun gülümsemesidir. Bu umudu yaratan herkese en derin minnetlerimizle…