“Esasında mafya yoktur, çapulcu vardır.” Evet, sözün özü ve işin aslı bu tırnak içerisinde yazdığım cümlede saklıdır.
“Esasında mafya yoktur, çapulcu vardır.” Ancak Devletin ilgili ve yetkili birimleri müsamaha gösterirse çapulcular, mafya haline gelir. Durum bu kadar açık ve nettir.
Şimdi diyeceksiniz ki, “söze böyle çok hızlı girdin ve hemen çok ciddi bir tespit yaptın”, “mafya nedir, çapulcu nedir” bir tanımla ve açıkla.
Şimdi bu yazıda uzun uzun mafya, çapulcu, eşkıya ve cana, mala zarar veren gayrimeşru tüm oluşumlar hakkında bilimsel açıklamalarda bulunmadan, onların tanımlamalarını yapmadan direkt maksadımı belirteyim.
Çapulculuk, çapulculuk aşamasında kalmalı ve onu kimse başka bir statüye çıkarmamalıdır. Başka statüye çıkartmak da nedir diyecek olursanız, çapulcuya başka statü “mafya” haline getirmektir.
Doğrudan maksadıma geleyim dedim ama yine duramadım, çapulculuk, mafya, eşkıya, çete ve benzeri gayrimeşru oluşumları kısaca açıklamakta fayda var.
İnsanlar bir arada topluca, köy, mezra, kabile, şehir ve benzeri şekillerde yaşamaya başladığı andan itibaren, zorbalık, cana ve mala kastetme her devirde olmuştur. “Eskiden adına eşkıya deniyor, günümüzde mafya deniyor.” (Herkes mafya dese de ben çapulcu diyorum) Çapulculukla her devirde vardır. Çapulculara statüyü (onlara mafya diyerek) sanırım bu son çağda verdiler.
Toplumlar günümüzdeki kapitalist ekonomik düzene varmadan önce, tarım toplumu, ticaret toplumu ve sanayi toplumu aşamalarını geçmişlerdir. Tarım toplumunda eşkıyalar, ticaret toplumda yankesiciler ve sanayi toplumunda çeteler, normal yollardan kazanç elde edenlerin başlarına musallat ve bela olmuşlardır. Kapitalist ekonomik sistemde de eşkıyalar, yankesiciler, çeteler isim değiştirmiş olsa da mevcuttur. Onlara kimileri mafya diyor, ancak esasında mafya değiller, onlar çapulculardır.
Adına ister eşkıya, ister yankesici, ister çete ve isterse de çapulcu deyin, hepsinin ortak özelliği organize suç örgütleri olmalarıdır. Dikkat edin, ben yine aynı noktadayım, ben mafya kelimesini kullanmadım. Mafya diye bir şey yok, çapulcu var, eşkıya var, yankesici var, çete var.
Tabi günümüzde yerli ve yabancı sermaye arttıkça, çeşitlendikçe, dijitalleşmenin ve internetin de etkisiyle, eşkıyanın, çetenin, çapulcunun, yankesicinin, gaspçının yöntemleri değişmiştir. Diğer suç türlerinin işleniş yöntemlerine yenileri eklenmiş, yeni suç türleri meydana getirilmiş, suç sanal ortama taşınmıştır.
Kara para aklama, uyuşturucu satma, silah ticareti, yasadışı göç ve insan kaçakçılığı ve benzeri suç türleri kapitalist ekonomik düzden öne çıkmaktadır. Bu suçlar da organize olmaları ve yasadışı faaliyetler olması gibi nedenlerle çapulculuk ve çete faaliyetleri ile ortak noktaları vardır. Ancak aralarında çok fark vardır. Çapulculukta gasp, haraç, çökme gibi zorbalıklar ve zorba hareketler öne çıkmaktadır.
Kara para aklama, uyuşturucu satma, silah ticareti, yasadışı göç ve insan kaçakçılığı ve benzeri suç türlerinde daha çok aldatma, dolandırma, kandırma ve ortamdan yararlanma dediğimiz sinsi planlar vardır.
Çapulcularda bunlar yok. Çapulcular doğrudan cana ve mala çöküyorlar. Tabi özellikle de güçsüz ve zavallı gördüklerinin canına ve malına çöküyorlar
Gariban, kimsesiz, zayıf ve yaşlı kişileri birer sırtlan gibi izleyen çapulcular, gariban, kimsesiz, zayıf ve yaşlı kişilerin mallarına çöküyorlar.
Tapularını zorla üzerlerine geçiriyorlar. Mallarına zorla el koyuyorlar. Mülklerini gaspla ele geçiriyorlar. İşyerlerini haraca bağlıyorlar.
Bu ve buna benzer alçakça işleri yapan çapulcular, Devletin güvenlik personelinden destek alırsa ya da Devletin güvenlik birimleri çapulculara seyirci kalırlarsa çapulcular olur birer mafya.
Özetle mafya denilen zorbalık ve çete oluşumu tamamen bir seyirci kalma ve serbest bırakılma halidir.
Çapulcular serbest hareket ederlerse mafyalaşırlar. Çapulculara seyirci kalınırsa mafya olmasına fırsat verilir.
Bu yazıyı yazma nedenim biraz önce okuduğum bir haberdir. Haber şöyle: “İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya İnegöl Terkinler çetesinin çökertildiğini duyurdu. Yerlikaya, "Çetenin elebaşı gözaltında" açıklamasını yaptı. Toplamda 6 milyar liralık gayrimenkule el koyulan operasyonda 35 kişi gözaltına alındı.”
Bu arada bu haberi bir takdir ve teşekkür ifadesi olarak sosyal medyada paylaştım, bazı arkadaşlarımız, “bir kapıdan alırlar, diğer kapıdan salarlar, yakında çıkarlar” ve benzeri güvensizlik bildiren ifadeleri benimle paylaştılar. Bu da ilginç bir durum. Halkımızın birçoğu çapulcular ile Devletin mücadelesine, Devletin güvenlik birimlerinin çapulculara karşı yürütülen operasyonlara güven duymuyor. Tabi, güvenlik güçlerinin yaptığı ayrı, yargılama ayrıdır. Yargı çapulcuları serbest bırakırsa güvenlik güçleri elbette bir şey yapamaz. Bu hususlar ayrı konu, bunlara bu yazıda girmeyelim.
Evet, gazetelerde, internet haber sitelerinde, TV’lerde ve sosyal medyada Devletin güvenlik birimlerinin çapulculara karşı yürüttüğü operasyonlara dair bu ve buna benzer onlarca haber karşımıza çıkmaktadır. Ne oluyor ya? Ülke kısa yoldan, haksız yoldan ve zorbalıkla zengin olanların meydanı boş bulduğu bir yer mi olmuş ne? Bu Ülkede çapulcular niye çoğaldı?
Son zamanlarda bu tür haberler şunu açığa çıkarttı. Çapulcular demek ki, ya boşluktan, ya ilgisizlikten ya başka bir nedenden yararlanarak mafyalaşmış ve mafyalar çoğalmış bu Ülkede.
Geçmişte şu oldu, bu oldu? Eskiden çapulcular üzerlerine gidiliyordu ya da gidilmiyordu? Bu tartışmaları artık bir kenara bırakalım ve çapulculara göz açtırmayalım. Çapulcuların mafyalaşmasına fırsat vermeyelim.
Biz bir vatandaş olarak Devletimizin güvenlik yetkililerinden ancak bunu bekleriz. Geçmişi bırakalım, geleceğe bakalım.
Bu vesile ile bir yazar olarak İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya başta olmak üzere, bu hususta emeği ve çabası olan tüm İçişleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü mensuplarını ve Jandarma yetkililerini ve görevlilerini A’dan Z’ye tebrik ederim. Allah cümlesinden razı olsun.
İnşallah, bu Ülkede ve tüm Dünya’da çapulcuların kökleri kazınsın. Amin.