Dünkü yazımda seçimin yenilenmesi el altında masaya sürülüyor derken Bahçeli de “yenilensin” demiş. Demek ki tepede karar verilmiş. Her zamanki gibi Bahçeli telaffuz edecek o da etti işte. Bu seçimi yenilemekten çok ders alınmasından yanayım. Aynı oranda 13-14 bin farla İstanbul seçimi kazanılmaz” derken siz aynı oranda oy alarak “bak kazandık” derseniz vicdanlar rahatlayacak mı?
Durum onu gösteriyor. Hem yenilenmesi için bahaneler aramak yerine tebrik edip devletin dış ve iç meseleleriyle alakadar olunsa daha iyi olur. Masraf hanesine yazılacak olanı saymıyorum. Hem İmamoğlu da, eline taş alıp yüzüne maske takıp polis taşlayan Canan başkan kalitesinden de kat be kat üstün bir şahsiyete benziyor. Ağzı Kur’an’lı bu adamın diğer adaydan ne farkı vardır ki? İnşallah seçilince de ne Canan hanımın, ne aşırı solun, gizli örgütlerin, bölü çetelerin kontrolüne girmez. Kendisine solcu olduğu için değil diğer özelliklerinin de olduğu için oy veren binlerce insanın olduğunu biliyorum. Zaten Ankara ve İstanbul seçimini sol kazanmadı sağ seçmen iktidarın gidişatından memnun olmayan vatanseverler kazandı. Bir sağ partiden bu adaylar kadar sevilen bir solcu aday, aday olsa bu kadar oy alamazdı.
Mansur Bey’i tanıyoruz. Bir devlet adamı kalitesinde olduğuna şahidiz. Kim ne derse desin belediyeyi de iyi hem de çok iyi yöneteceğini tahmin ediyoruz. Daha önceki tecrübesinden ziyade duruşunun etrafa verdiği resmin kalitesine bakarak söylüyoruz. Bir arkadaşım “sola babamın oğlu olsa oy vermem” demiş. Ancak şu durumda Mansur Bey’e oyunu vermiş. “Kendisini görürsem söyleyeceğim ya siz kardeşimden üstündünüz veya memleket diyeceğim” demektedir. Herhalde ikinci daha üstün gelmiştir ki durum ortaya çıkmıştır. Ancak sol vatan memleket endişesi olmayan insanlar oldukları için siyasi partizanlık onlar için önde gelir. Yani bir sağ partiden solu aday olsa ona oy vermez. Onun endişeleri başka şeylerdir.
Seçmenin tercihinin il il değerlendirilmesi yine yarına kaldı. Lakin İstanbul’u idare etmenin Balkan ülkelerini ve doğudaki diğer komşularımızı idare etmekten daha değerlidir. Yani bu devletleri idare etmekten İstanbul’u idare etmek daha iyidir. Çünkü bir zamanlar 20 milyar dolarlık bütçeden bahsediliyordu. Bilmem şimdi kaç milyar dolardır bütçesi. “Hem bir taşına bütün acem mülkü fedadır” diyor ya İstanbul için. Balkan da acem de fedadır elbette.