Mahalli seçimlerin ardından

Süleyman Göksu

Acısıyla tatlısıyla bir seçimi daha geride bıraktık. Anketler, bu defa seçimlerin nabzını tutamadı. Daha doğrusu, sipariş anketler vatandaşlardan ilgi görmedi. İstanbul hariç, her yerde seçim sonuçları kesinlik kazandı. Birleştirme tutanaklarındaki rakamlar düşündürücü. İtirazlar sonucu, kısmi sayımlarda 29 bin farkın 13 bine düşmesi oldukça dikkat çekici. Dile kolay, kaybolan 16 bin oy. İstanbul’da birilerinin organize çalışma yaptıkları ortada. YSK tarafından, olağanüstü itiraz sürecinde incelemeler devam etmekte, ara kararlar verilmektedir. KHK ile ihraç edilen personelin kullandıkları oylar konusunda kesin karar verildi. YSK bu durumda olanlar oy kullanabilirler dedi. Sandık başkanları ve memur üyelerle ilgili ilçe seçim kurullarından gerekli bilgiler istendi. Kısıtlılar ve zihinsel engellilerin oy kullandıkları iddiasının inceleme safhası sürmektedir.
Her zaman olduğu gibi bu seçimlerde de, seçmenler tarafından siyasi partilere önemli mesajlar verilmiştir. Siyasi partilerin, verilen bu mesajları yetkili kurullarında inceleyecekleri, aksayan yönleri düzeltecekleri inancındayım. Kısacası, nerde yanlış yaptık diyeceklerdir. Seçmenlerin kararı, sonuç ne olursa her zaman başımızın tacı. Seçimler de kanuna uymayan görevliler, gerekli cezaya çarptırılmalıdır. Seçimlerin demokratik bir şekilde yapılması hepimizin ortak arzusudur.
İlçe seçim kurulları, sandık başkanı ve memur sandık görevlilerini seçerken sisteme uyarlanmalıdır. Bu şekilde hariçten yazılacak kişi engellenecektir. Kısıtlıların ve akli engellilerin oy kullandığından bahsediliyor. Kısıtlılar oy kullanma listelerinde yer almamalıdır. Bulunduğun yerde hizmetlerden faydalan, ondan sonra da git başka yerde oyunu kullan, olmaz böyle bir şey. İspatlı durumlar haricinde, seçmen nakillerine izin verilmemelidir. Bilindiği üzere, ülkemizde seçimlerin yapılmasından ve neticelenmesinden il, ilçe ve yüksek seçim kurulu sorumludur. 
Seçim bitti, şimdi hizmet zamanı.
Yaşasın milli irade, yaşasın demokrasi…