Mantar zehirlenmesine kesin çözüm

Dursun Erkılıç

Son dönemde sıkça yağan yağmurun ardından açan güneş, doğada bir mantar patlamasına yol açarken, mantar avcısı dostlarım da adresini bildikleri bu doğa harikasını toplayıp kendilerine ziyafet çekmek hatta eve götürüp horantayı da sevindirmek için yollara düşer.

Çok davet aldım ama gidemedim. Buna rağmen topladıkları mantarlardan bir pişirimlik bana verdikleri de olur…

HABER, FOTOĞRAF, MESAJ

Geçenlerde televizyonda bir haber vardı. Kuzu Göbeği Mantarı bereketinden söz ediyordu. Adını ilk defa duydum, kendisini ekranda gördüm…

Mantar nedir diye araştırırken gördüm ki; ‘maya gibi mikroorganizmalardan, küf ve şapkalı mantarlara kadar pek çok üyesi olan canlılar’mış.

Halk arasında bilineni genellikle şapkalı mantarlarmış.

Güzel bir tesadüf oldu ve bu bilgilerle donanmışken; arkeolog, Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Bilim Kurulu Üyesi, Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Ankara Bölge Başkanı, emekli Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Mehmet Akif Işık’ın whatsapp üzerinden gönderdiği bir fotoğraf ve altına yazdığı kısa not ilişti gözüme.

Bu fotoğrafın notu şöyleydi:

- Bolu Dağlarında arkeolojik alan ararken karşımıza çıkan muhteşem bir eser...

Üstadın ‘muhteşem bir eser’ tarifi görseli daha bir anlamlı hale getiriyordu ama aynı zamanda mantar zehirlenmesi gibi ölümcül olayları da çağrıştırıyordu.

MANTAR UZMANI DOSTLARA SORDUM

Zaman zaman buluştuğumuz mantar avcısı dostlarla sohbet ederken, zehirlenme olaylarını hatırlatarak sordum:

- Zehirlenmekten korkmuyor musunuz?

Biri çok rahat cevap verdi:

- Biz mantarı gözünden tanırız!

Sustum…

Tavada cızır cızır pişen mantarın mis kokusu iştah açarken bir soru daha patlattım:

- Benim gibi mantar cahilleri zehirlenmemek için ne yapmalı?

Ocak başındaki dost tavadan tabağa aktardığı mantarı bana servis ederken rahattı:

- Ye hele, karnını doydur!

Ben leziz mantarı atıştırırken kıs kıs gülmelerinden kıllandım!

- Neye gülüyorsunuz? Mantar böyle yenmez diye mi?

Bu güzel ortamı sağlayan bahçenin sahibi olan dostumuz, “Yok yok…” deyince, sorumu tekrarladım:

- İyi de, bana bakarak neden gülüyorsunuz o zaman?

“Bak” dedi dostumuz, “Biraz önce zehirlenmekten korkmuyor musunuz” dedin ya…

- Evet…

- Mantarı pişirince birine yediririz; ona bir şey olmazsa mantar zehirli değil demektir. Sonra da biz yeriz!

Hepsi birden kahkahayı basarken, mantarı mideye indirmiş olan ben şoktaydım…

Paniklediğimi ve ‘gidip çıkarayım mı’ dediğimi duyunca ciddileştiler.

- Şakaydı şaka!

Meğer mantar cahillerine bu espri yapılırmış!

Ancak içimden, “Mantar zehirlenmesine kesin çözüm” bu olsa gerek diye geçirdim!

Maazallah!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.