Bir önceki yazıma da şiirle başlamıştım. Bu yazıma da şiirle başlıyorum. Ne de olsa serde şairlik var. Ne de olsa şair memleketi Kahramanmaraşlıyız.
Şiirim hocalarla, alimlerle ilgili. Daha doğrusu sözde hocalar, sözde alimlerle ilgilidir. Onlar ki medyatiktirler. (Normal alim ve hocalar bu yazının kapsamı dışındadır. Gerçek alim ve hocalara ki, sayıları azdır, sonsuz sevgim saygım vardır. Ancak şu şiirimde belirttiğim alim ve hocalara ne sevgim, ne de saygım vardır.)
BIRAK HOCA
Çevir, çevir gazı, ne şiş yansın, ne kebap.
Kimse alamıyor senden doğru dürüst cevap.
Alamazsın ki bu halinle sen hiçbir sevap.
Dünya yangın yeri, bırak böyle ayağı Hoca!
Şirinlik için girersin kılıktan kılığa.
Özünü bırakıp da takılmışsın kılçığa.
Bence Hocalığı bırak da sen git balığa.
Dünya yangın yeri, bırak keyfi kıyağı Hoca!
Sendeki hal, durumu idare et, havayı kokla.
İşin gücün yemek içmek, mideye lokma.
Gerçegi söyle, Allah'tan kork, kullardan korkma.
Dünya yangın yeri, bırak balı kaymağı Hoca!
Tek derdin zevk, eğlence, keyifli bir Dünya.
Cennet çantada keklik, kesin, garanti ya!
Seni de sürükler götürür fani şeyler, hülya.
Dünya yangın yeri, bırak bahçeyi bağı Hoca!
Dünya yangın yeri, bırak yoğurdu yağı Hoca!
Bu şiirimi nasıl yazdım? Niye yazdım? Onu da belirteyim.
Tabi ki TV'lerde bazı hocaları, bazı alimleri gördükçe yazdım. Aklıma bazı hocaları ve alimleri getirdikçe yazdım. Esasında onlar hoca değil, sözde hoca. Onlar alim değil, sözde alim. Bunu yukarıda da belirtmiştim.
Onlar medyatik alim, medyatik hoca.
O hocalar, o alimler bülbül gibi şakırlar TV'lerde. Özellikle mübarek gün ve gecelerde ahkam keserler TV'lerde. Tavuktan kurban kesilip kesilmeyeceği, sakızın orucu bozup bozmayacağı, saç uzatmanın günah olup olmadığı, odaya pop sanatçısının resmini asmanın caiz olup olmadığı, gelinin kaynanasına bakmak zorunda olup olmadığı gibi nice absürt, saçma soruya cevap veriyor sözde alim, sözde hoca.
Bu soruların bir kısmı da iş olsun, torba dolsun kabilinden soruluyor. Yani gerçekte merak edildiğinden değil de nasıl olsa TV’de biri var, kendisine hoca, alim diyorlar. Haydi öyleyse soralım. Maksat sorma değil, saçmalama. Ve hoca da o saçmalamalara göz yumuyor. Dinin ne ağırlığı ve ne de ciddiyeti kalıyor.
Din ciddiyet ister, din ağırlık ister.
Sözde hocaların, sözde alimlerin, kanalizasyon tipi TV’lerde şakıyan hocaların kitapları da çok satar. Gel gör ki, “üfürükten bir tayyare misali” hiçbir ağırlıkları yoktur toplum nezdinde. Onların ağırlıkları ceplerinde. Çok para kazanırlar çok. Çok miras bırakırlar çok. İlimden miras kalmaz onlardan, onurdan miras kalmaz onlardan, para pul miras bırakır sözde alimler, sözde hocalar.
O sözde alimler ve sözde hocalar (medyatik hoca vd alimler) için Kuran-ı Kerim’de büyük bir ikaz vardır.
"Allah'ın indirdiği kitabın bazı kısımlarını gizleyen ve bunu az bir bedel karşılığı satanlar yok mu! İşte onlar, karınlarına cehennem ateşi dolduruyorlar. Kıyamet gününde Allah ne onlarla konuşacak, ne de onları temize çıkaracaktır. Onlara elem verici bir azap vardır." (Bakara Suresi, 174)
Sen asıl söylenmesi gerekeni söylemeyip kıldan tüyden bahsedersen kıl kadar, tüy kadar ağırlığın olmaz ve gizlediğin, söylemediğin hükümler için de cezaya müstehak olursun.
Alimlik, hocalık çok yüce ve üstün bir makamdır. Öyle bir makam, öyle yüce bir görev ki, işte ne büyük bir görev ve makam olduğunu şu Hadis-i Şerif’ten dinleyelim.
"Alimler, peygamberlerin varisleridir. Peygamberler ne dinar ne de dirhem miras bırakmadılar, ancak ilim miras bıraktılar." (Hadis-i Şerif)
Şimdiki zamane alimleri, sözde hocalar ilim milim bırakmıyor. Evlatlarına mal, servet ve para bırakma derdinde olan adamdan alim ve hoca olmaz. Şimdiki zamane, sözde alimlerinin ve hocalarının zengin olması ve miras olarak çokça mal bırakmaları alim ve hoca olmadıklarına işarettir.
Medyatik alim ve hocanın telaşı ve derdi, imanlı, ahlaklı nesiller yetiştirmek değil. Adamın derdi, gayesi para, pul ve gününü gün etmek.
O hocalardan, o alimlerden bir cacık olmaz. Biz onlardan “bir cacık olmaz” derken, onların ağırlığı ve saygınlığı var bu toplumda.
Var mı acaba?
Bu toplumda saygınlık ve değer görüyorsa bahsettiğim alim hocalar, esasında o toplumdan da bir cacık olmaz.
“Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş” derler ya. Durum aynen öyle.
Toplum nasıl olursa olsun, biz özümüzü koruyacağız ve az da olsak, sesimiz çıkmasa da, çocuk da görülsek sözde alim ve sözde hocalara karşı sesimizi yükselteceğiz.
Bakın şu şiirimde nasıl seslenmişim.
Çocuklar kumda oynar sanırdım, oynarmış büyükler.
Hakk'ı büyükler söyler sanırdım, söylermiş küçükler.
Varsın oynasın kumda, büyük sandığımız küçükler.
Bir Şair, bir çağın derdini omuzlar, sırtına yükler.
Elhamdülillah omuzladık gidiyoruz sorunlarını, dertlerini bu toplumun. İnşallah gömeriz de o dertleri ve sorunları. Toplum olarak huzura kavuşuruz.
Toplumun derdi, sorunları materyalizm, menfaatçilik, bencillik, makam, mevki ve para pul hırsıdır ki toprağa gömülür inşallah. Zaten gömülüyor da. Nice sözde alim, sözde hoca bilirim, nice para, pul ve servet sevdasıyla yanıp tutuşan bilirim toprağa gömüldü.
Kimseye kalmıyor Dünya. Karunlar, Firavunlar yıkıldı gitti. Nemrutlar, Ebu Lehepler toprak oldu. gitti.
Biz de gideceğiz. Gidişten gidişe fark var. Bizim gidişimiz huzura ve mutluluğadır. Elhamdülillah.
Onların gidişi ateşedir.
Evet, sözü fazla uzatmayayım. Anlayan anladı.
Sözümün en sonunda yine biraz önce belirttiğim Hadis-i Şerif’e yer vereceğim.
“Alimler Peygamberlerin varisleri ve halifeleridir." (Hadis-i Şerif)
Özde alimler Peygamberlerin varisleridir ve halifeleridir. Dünya'da çok çok az sayıdadır.
Sözde alimler, özde medyatik hocalar şeytanların sözcüleridir. Dünya'da çok çok fazla sayıdadır.
Maalesef durum bu.
Not: Yazımın başında belirttiğim hususu bir kez daha belirtiyorum. Bu yazıda bahsi geçen alim ve hocalar medyatik sözde alim ve hocalardır. Burada eleştirdiklerim normal hoca ve alimler değil elbette. Normal hoca ve alimlere büyük saygım ve sevgim var. Bunu en sonda da belirteyim. Tabi medyatik olmadıkları halde de bazı sözde hocalar ve alimler de yok değil. Onlara, yani genel olarak hocalığa ve alimliğe yakışır halleri olmayanlara ve tüm medyatik hoca ve alimlere saygım ve sevgim yok.